- 1747 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ey Sevgili!
Çapraşık duyguların çapraz ateşi altında vurulan yüreğimin, arzdan yükselip arşı inleten feryâdını duymaz mısın hiç, ey sevgili?!
Kapkara bulutların kapladığı asumânı yırtan ciğer-sûz nâlelerimin yarattığı yıldırımlar, tunçtan heykele dönüşmüş kalbine zerrece tesir etmez mi hiç?!
Dingin denizleri ansızın yaran kasırgaların yarattığı devasa dalgalardan yüksek iç fırtınamın kopardığı gürültü, sazlardan mücessem eğreti sarayına bir fiske şiddetinde dahi çarpmazken; ruhunun inceliklerine de mi bir milim uğramaz ey sevgili?!
***
Ey sevgili,
Yoktur bende yazacak kudret Leylî vü Mecnun’u yeniden; ki, bende-i Fuzûlî’yem...
Lâkin olsaydı hayatta Fuzûlî bugün; yazardı bende-i sefilinin hâli pür-melâlini bir çırpıda, fâriğ olurdu yazmaktan Leylî vü Mecnun’u evvel emirde...
Va’z ederdi zilletimi lisân-ı münasibiyle; mensur mu, manzum mu, nesir mi, şiir mi bilinmez...
Üstad-ı ekber o dur, hikmetinden suâl olunmaz...
***
Mihman-ı bimâristanım ömr-ü âhirimde...
Ol sebeptendir ki, sâd yâredir tığ-i müjgânınla açılan bu bevt-i sinede, ey cânândan ziyâde; câna yağı...
***
Ey sevgili,
Kelimeler bi-mânâ, lisân kifâyetsizdir târif-i behacetinde...
Bu nice befş-i azamettir, bu nice letafettir, bu nasıl kesbedilmiş bir nurâniyettir?!
Ki, diz çöker huzur-u âlinde bay-u gedâ...
Ol sebeptendir ki mâ’zuram âşkına esarette...
***
Yoktur şekvâm bu zilletten, ey sevgili...
Çek hiddetini üzerimden gayrı... Ki, bende-i acizânem; kinden, garazdan uzağam...
Kum doldurdum çizmelerime; boynuma astım.
Aman dileyeni kılıç kesmezmiş, ey sevgili,
“Kapına gelmişem, sâilem men”...
Affının dilencisiyem...
***
Ey sevgili,
İlâhî kanundur: Her şey zor olur bidâyette...
Ve nihâyette:
Esir-i âşkınam ezelde ve ebedde; sonsuz sahranın cirmi nedir ki bu görünmez arz-ı çar-misil kâinatta!
Velev ki çürümüş cesed-i aczem âramgâh-ı ebedde...
Lâkin, mürg-ü can pervaz etmektedir asumanda; kudret-i ilâhinin bahş-ı hikmette...
Cahit Kılıç
İstanbul, 2 Temmuz 2011