- 577 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALIKUŞU'NA MEKTUPLAR
Çalıkuşu’m
…eskişehir’e uğramışsın Ankara dönüşü oradan bana yazıyorsun kim bilir ne güzellikler gördün belki benim de olmamı çok istedin seni iyi tanıyorum her şey güzeldi hoş ve heyecan vericiydi ama buruk bir gülümseme atıyordun çevrene belki herkesi duyuyor fakat cevap vermekte gecikiyor ince bir dalgınlğın yarı uykulu bir bakışın esiri olmaktan kurtulamıyordun bunun bir tek sebebi vardı benim de aynı hisleri taşıyacağım yalnızlık duygusu onca kalabalığa rağmen yalnız kalmak çünkü sevdiğin insan olmadıkça güzel olan her görüntü silik ve anlamsız düşecekti canım benim seni öyle hissediyordum ki gözlerimin önündeydin hazırlıksız yakalandığın mevsim soğukları seni üşütürken ne kadar ihtiyaç hissettiğin omzuma başını yaslama güzelliğin ve benimle birlikte ısınma ihtiyacın belki bir an düşünmüş olmalısın ki üşümeni yendiğini zannediyorum dört gün benden uzakta kalmış olmana bile daha gitmeden başlamıştı özlemin bunu biliyorum ve beni hiç bırakmayan o gözlerini hep üzerimde hissettim biliyor musun? bak ne yazmışsın üstelik “… evet sanırım bundan sonra gözaltında olacaksın galiba hep....uzakta olsa bir çift göz...sei arayacacak ufuklarda.... hüzünler uzak olsun..mutluluklar yoldaşın..uzun uzun yazacağım sana...evet çok severim yağmurda ıslanmayı...hele yanımda ıslanmaya değer biri varsa...beni kınıyormu sun? bilmiyorum...kötü bir şey mi yaptığım...ya bırakmalı mıyım kendimi kaderin yaptığı süprizin rüzgarına..yoksa kaderimin bana getirilerine sabredip umutlarımı mı çoğaltmalıyım bilmiyorum ama şundan eminim tatmadığım bir şey var yüreğimde..ah öyle merak ediyorum ki bir gün İtanbulu gerçekten gezdirir misin bana...? “..canım çalıkuşu’m tabi gezdireceğim tabi ki geldiğin gün bayramım olacak benim sevincim ve sevinçlerimiz olacak bahsettiğim martıları göstereceğim iskelelere gidecek yanaşan vapuru birlikte bekleyecek herkesten çabuk önce binmeye çocuklar gibi koşacak en güzel yeri biz kapacağız hatta bu acelecilikten bana hafif kızacak simitleri unuttuğumuza birlikte yanacağız ama birbirimize uzun uzun bakmaktan sessizleşip zaman zaman başımızı öne eğmekten gözlerimizi de kaçırmaktan alamayacağız ve bunun izahını hiç yapamayacağız birbirimize öyle değil mi? çalıkuşu sonra konular değiştireceğiz birden gördüğümüz her görüntü için duyulmadık harfler sözler hayranlıklar anlatacağız sık sık ellerimiz ellerimizi bulacak yan yana fotoğraflar çekeceğiz vapur diğer yakaya yanaşıncaya kadar martıların sağlı sollu bizi takip edişleri şiirsel bir anlatım güzel bir tablo gibi nefeslerimize karışacak ve İstanbul bizim içimizde duygularımızda birbirine çarpan kalplerimizin kendisinde olduğunu yaşayacağız..ah nereden nereye yine dalıp gittim işte sana bu mektubu kabataş’tan yazıyorum boğazın iyot kokusunu mavi ruhunu içime çeke çeke canım benim dönüşte otobüste üşümüş olmana üzüldüm ve sabah 07.30 da şehre indiğinde kimsenin seni karşılamamış olmasına da gözyaşlarını içine akıtmış olmalısın bana ne güzel sesleniyorsun “..biliyorum hayali bile yasak olmalıyken ben dile getirip yazacağım bir gün Eskişehire birlikte gider miyiz? paylaşılması gereken güzellikleri birlikte yaşayalım ne olur…”..tamam çalıkuşu neden olmasın hiç olmazsa bu yaz tatilinde bunu gerçekleştirelim kendine iyi bak Allah2a emanet ol sevgiyle öpüyorum..bak bir martı başımın üstünde dolanıp duruyor senin gönderdiğin talimatınla gözetleyen kuşlardan biri olması sakın..))))))
Mustafa kaya
01.07.2011/ çengelköy
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.