- 3296 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
.....Anneanne mi istiyorum .........
Anneanne mi istemek var ya içimi kavururcasına .Kim özler benim gibi anneannesini .Yeşil gözlerini mi yoksa beni evladı gibi sevişini mi .Ben anneanne mi özlemişim ,çeyizimi göz nuru dökerek o yaşta hazırlamasına hasret çekerek.
Bulgaristan da bir kasabada bin dokuz yüzlü yılların başlarında doğmuş.Göçlerin insanları imiş onlar, becerikli bir Irk.Birbirlerine çok büyük bir aşk ile bağlı olan bir annesi ve babası varmış .Altı aylık olunca babasını ,yani Zümrüt Hasan’ını kaybetmiş ve anneanne mi ,anneannesi yetiştirmiş. ‘’Yaşlanınca bana benzeyeceksin ‘’dermiş anneannesi ve öylede olmuş.Ben sana benzedim mi acaba anneanneciğim .’’On üç yaşımda evlendim be kızım’’ derdin.’’Kapıda iri esmer bir kadın karşıladı beni , çok korkmuştum ‘’derdin, ilk evine girişini anlatırken...Halbuki anne gibi davranmış ve ana kız gibi geçinmişler o iri esmer kayınvalidesi ile.
Anneannemdi o benim .Hayal kurardım çocukluğumda,.biri çıksa gerçek annen:’’ anneannen’’ dese , çok sevinirdim herhalde .Neden sevdim ben o yeşil gözlü huriyi...’’İpliğimizi kendimiz eğirir ,kumaşımızı kendimiz dokuruz ,elbiselerimizi biz biçer dikerdik,’’ derdi,sabırla...Kollu el makinesi ile yıllarca dikiş dikmiş.Annem :’’Ben annemin hiç yattığını görmedim ‘’,diye hayretle anlatırdı. ‘’Sabah kalktığımda da ayakta , ben yatağa yatarken de o ayakta idi .Ne zaman uyur ,ne zaman kalkar hiç bilemezdik’’ derdi...
Anneanneciğim, kokun geldi aklıma ,sevgin ,varlığın ve sesin ...Dokuz torununa sabrın .Bu kadar hayatın içinde birde sert bir eşe saygın ve hürmetin .Dedem sertti ,heybetli eski adam.Lakin korkusu vardı hep : ’’Sen ,ben ölünce hemen evlenirsin ,’’diye sitemler ederdi anneanneme .Elindeki cevherin çok iyi farkında idi ,dul kalınca isteyeni çok olurdu çünkü .Korkusunu sert adam olarak gizlerdi...
Anneanneciğim benim .içim ... Sevgiyi kalbime ilk ekenim .Arkası yarınları dinlerdik seninle ağlar, üzülürdük .Yorumda yapardın .Kitap okurdun çiçekli camının önünde ! Hiç elin boş durmaz ,üretirdin sevgiyle, tüm torunlarına yeterdin ...Seninle aramızda yarım asırdan fazla bir yaş farkı vardı belki de ama bunu sen öyle güzel kapatırdın ki ,bilgeliğin ortaya çıkardı .Okuduğun kitaplar için derdin :’’ Anneannem de okurdu bana bu kitapların benzerlerini’’ ...Osmanlıca,Bulgarca ve Türkçemizi de iyi bilir ,yazar okurdun .Sen benden çok daha,daha çok kültürlüydün anneannem .
Yaşamında bir çok devletlerde görmüştün,devrimleri ile beraber...Kominizm’in gelişi 1948...Bulgar askerlerinin dayımın elinden en sevdiği buzağını zorla alışını gördün ve sekiz yaşındaki oğluna sarılman anne yüreği ile...Yirmi beş sene anneni görememişsin anam diye yanmışsın. Türkiye hasreti çekmişsin. Sonunda annenin hasreti bitmiş ve yılların yorgun Zümrüt annesi senin evinde vefat etmişti .Hatırlıyorum altı yedi yaşlarında idim , bir sürü kedileri vardı,şimdi Nigar teyzenin de kırk taneye yakın kedileri var ...Dört kız kardeştiniz babalarınız farklı idi .Dört kez evlenen annenin çilesi seninle beraber yaşamıştı,-- ilk aşkın çocuğu--- ...Yeşil gözlü kadın, anneannem …
Seni istiyorum bu şımarık kadınlardan uzak, seni istiyorum .Ellerinle dokuyup diktiğin elbisene yama ne güzel yakışırdı.Yün çoraplara tığla yama yapmasını sen öğretmiştin bana .Hep seni örnek aldım kendime ve ben de dedim anneannem gibi olmalıyım,her halimle…Olmuşum mudur bilemem ama şu gerçek ki senin gibi kadınları çok az görüyorum.Kadınların evlenilecek mi yoksa eğlenilecek mi diye tartışmasını yapıyorlar anneanneciğim .Senden yok artık,yok! Boşanmaların neden bu kadar artığı artık araştırma konusu .Senin gibi kadınlar okşamıyor artık çocuklarının saçlarını...Sevgi yok,sabır yok,üretmek yok.Sadece benliklerine tapan ve tüketmek uğruna yaşayan insanlar sarıyor etrafımı.Kayboluyoruz karanlık bir girdabın içinde ...Seni istiyorum her yanımda anneanne...Benim kızımı da sen büyütebilir misin? Bende senden anne olmayı öğrensem yada anneanne olmayı...Petek petek örülmüş sabrınla.
Özlem Maria Zafer