Başarıyı hedef alın mükemmel olmayı değil. yanlış yapma hakkınızdan vazgeçmeyin; vazgeçerseniz yeni şeyler öğrenme ve gelişme olanağınızı kaybedersiniz. unutmayın; mükemmeliyetçiliğin arkasında korku yatar. insan olduğunuzu hatırlayarak korkularınızı göğü
ilhanbuyukcebeci
ilhanbuyukcebeci

Behçet Aysan'ı Özlemek

Yorum

Behçet Aysan'ı Özlemek

10

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1269

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.7.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Behçet Aysan'ı Özlemek


BEHÇET AYSAN’I ÖZLEMEK

S E L İ M İ Y E
ses ver, suların yelesini bırak aksın, söz ver
damlasın çocuk yaralarına koşarkenki şeyler
sana yeniden sus diyecekler, başla anlatmaya
olsun, kim kocaman bir ölü görmek ister
ay parçalanırken düşer tam kalbin üstüne.

tam kalbin üstüne belki bir rüzgâr getirmiştir
o şimdi tankerlerin yanaştığı yıkık iskeleye
salacak, uzak bir anı olarak orda kalsın
kadife ceketim, ağız mızıkam ve on üç yaşım
hepsi orda kalsın çok uzak bir çağ olarak.

istemem vermeyin geri dönen mektuplarımı
ağır bir tramvay, akşamüstü, çın, paşakapısı
bu saatler okul dönüşüdür, gökyüzü bile yatılı
deniz , martılar ve acı hepsi aynı yöne gider
düşlerin gündüz ve gece olarak ikiye ayrıldığı.

bir ranzaya çıkarak kırık camlı pencereden
mor sarı ışıklarla dolardı trenler koğuşa
haki battaniyelerdi sarıldığım annemin eli
ve tahta dolap kapaklarında istasyon adları
sanki bin kilometre uzakta bir şehirdi haydarpaşa.

hep onu aradım tutuşan samanların yanışını
suyun sıcak bir kan gibi külrengi akışını
siyah arabaların çektiği düşlerimin yıldızları
sessizce adıdır bir direnişin ve aşkın yalvarışı
yaşayıp yıllar sonra aynı koğuşta tutuklu olarak.


Ne zaman Behçet Aysan’ın kitaplarına girmemiş şiirlerinden Selimiye’yi okusam; "sesler ve küller." Madımak Kıyımı yaşanmasaydı, bugün belki de elli altı yaşında olacak, daha nice şiirlere kabaracaktı naif yüreği.

Selimiye şiiri, on üç yaşında, "gökyüzü bile yatılı"yken, ağız mızıkasını yitirmemiş bir askeri öğrencinin, yıllar sonra da "çocuk yaraları"na damlayan suların mor-karanlık ağıdıdır.

Behçet Aysan’ın askeri ortaokul-lise yılları Üsküdar ve çevresinde geçmiş. Selimiye, Harem, Haydarpaşa, Çengelköy, Kuleli ve "uzak bir anı olarak orda kalsın" dediği Salacak’ta. Ben, o yıllarda ilkokul öğrencisiydim. Nerde mi? Zeynep-Kâmil İlkokulu’nda. Ahşap bir bina, Karaca Ahmet Mezarlığı’na komşu. Sonradan Halk Eğitim Merkezi oldu. 60’lı yıllarda Üsküdar’da apartmanlar yok gibiydi. Geniş bahçeler, bostanlar, yazlık sinemalar, yıldızgeceler ve fesleğen kokulu pencereler vardı.

Hani Aysan’ın şiirindeki gibi: "Ağır bir tramvay, akşamüstü, çın, paşakapısı." Çocukluk... O zamanlar okul çıkışı, Kadıköy-Kısıklı arasında çalışan tramvayların arkasına takılırdım iki durak arası. Kapıağası’ndan Zeynep-Kâmil’e kadar. Tramvayın arkasında hep demir çıkıntı olurdu, ayak basma yeri. Bir seferinde yoktu; ellerim kesilmiş, düşüp dizlerimi kanatmıştım. Olsundu. "Sanki bin kilometre uzakta bir şehirdi haydarpaşa" annesinden uzak, esmer bir çocuğun "deniz, martılar ve acı hepsi aynı yöne gider" dediği tramvaylı, yeşil zamanlardı. Tıpkı "düşlerin gündüz ve gece olarak ikiye ayrıldığı."

Ne zaman Haydarpaşa’dan Selimiye Kışlası’na baksam; "hâki battaniyelerdi sarıldığım annemin eli" , "istemem vermeyin geri dönen mektuplarımı" diyen bir çocuğun yalnızlık ve hüzünle gölgelenmiş gözleri düşer imgelemime.

Radyoda "bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm" ü imleyen bin yıllık uzunhava. İçimi acıtan bun ve Behçet Aysan’ın "bir eflatun ölüm" şiirinden gücenik dizeler:
".....................................
söylenmemiş sahipsiz
bir şarkıyım

belki
sararmış
eski resimlerde kalırım

belki esmer bir çocuğun dilinde.

bütün derinlikler sığ
sözcüklerin hepsi iğreti

değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç."

Sevgili Aysan, asla sahipsiz bir şarkı değilsin. Sararmış eski resimlerde kalmayacak o mahzun yüzün de . Ne zaman acıyla gelse temmuz, bir ranzaya çıkarak kırık camlı pencereden: "kim kocaman bir ölü görmek ister" diye sorduğun, Selimiye şiirini ansırım. Kırık bir veda.
Bıraktığın gibi her şey: "aynı gökyüzü aynı keder ."


İLHAN BÜYÜKCEBECİ

_________________________________
Damar Dergisi Temmuz 2005 sayısı
DÜELLO, Behçet Aysan, Toplu Şiirler, Adam Yayınları, Aralık 1993
KARŞI GECE, birinci basım: eylül 1983
SESLER VE KÜLLER, birinci basım:nisan 1984, (1984 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü)
EYLÜL, birinci basım: 1988, (1986 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü)
DENİZ FENERİ, birinci basım: mart 1987, ( 1987 Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü)
Kitaplarına girmemiş şiirleri (20 temmuz 1992, ankara tarihli DÜELLO şiiriyle birlikte sekiz şiiri.)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Behçet aysan'ı özlemek Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Behçet aysan'ı özlemek yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Behçet Aysan'ı Özlemek yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Osman NURANİ
Osman NURANİ, @osmannurani
22.5.2012 15:33:13
...kendi acısından başka kimseciklerin acısını duymayanların sahte gözyaşları olarak kalacaktır.

...insan yeryüzünde yapılan tüm kıyımlara isyan etmeli ve tüm insanlık dışı muameleleri telin etmeli.

...bu bencillik sürdüğü müddetçe arka bahçede olanlar gözardı edildiği müddetçe "kurtlar kuzuları parçalamaya" devam edeceklerdir.
_cânâ_
_cânâ_, @-cn-
3.7.2011 22:59:42



Kutlarım İlhan bey, araştırmacı yazarlığınızı.

değerli bir çalışmaydı.

saygıyla
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
3.7.2011 22:09:00

ah kanar durur insanlık
ki her sarsıntı çevirir bakış açımızı yüreklice erdeme

tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız şanssın İlhan dost..:)
sevgim saygımla hep selamlar..
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
3.7.2011 14:07:54
Öncelikle çok teşekkür ediyorum ,bu anlamlı üzücü günlerde bize yeniden yaşattığınız için ve o acı günleri hafızamızda canlı tuttuğunuz için zira fazlasıyla unutan toplumuz.

Kitapları yakarlar ,yazarlarını da yakarlar ,sustururlar şiirleri ama hiç şiir susar mı ,siz varsınız ,ben varım ve diğer yüreğinde hisseden güzel insanlar var

hiç unutmayacağız..Sıvas'ı utanç kalesi madımakları..


sevgi ve saygılar.
ressam12
ressam12, @ressam12
3.7.2011 05:22:53


ressam12 tarafından 10/13/2016 12:40:35 AM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
3.7.2011 01:37:34
İlhan Bey, yitirilen değerlerimizi ne güzel yad etmişsiniz(hepimiz adına) Allah'dan rahmet diliyorum şairimize.

Sizi de böylesi güzel yazıyla vefa örneği gösterdiğiniz için tebrik ederim.

selam ve saygımla
sahaf
sahaf, @sahaf
3.7.2011 00:59:25
Vefâ boynumuzun borcu ve siz hepimiz adına(öyle kabul ediyorum ben kendimce) değerli kaleminizle paylaşmışsınız.
Teşekkürler

UNUTMAYACAĞIZ...
asran
asran, @asran
2.7.2011 13:19:16


İlhan Bey,

Çok değerli bir anma oldu bu çalışmanız. Sayın Aysan'ın nezdinde tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet dileyebiliyorum yalnızca.
Selam ve saygımla...
osmanesat
osmanesat, @osmanesat
2.7.2011 12:56:25
Geçmişin acılarını yeniden yaşamak da bir insanlık erdemi...Özellikle toplumun hafızasına kazılmışsa...Ne yazık ki bizim toplumumuzda bu acılar pek çok...Yeni acılar yaşamamak dileğiyle...
Nar-ı Çiçek
Nar-ı Çiçek, @nar-icicek
2.7.2011 01:31:57
10 puan verdi

" Bıraktığın gibi her şey: "aynı gökyüzü aynı keder ."

Cocuklugumdan beri hic sevmiyorum haziran sonunu ve temmuzun gelisini...

Yaziniz ve animsadiginiz deger ile geceye dogusunuz ap-ayri...
hep var olun degerli Kalem

saygilar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.