Tohum Serenadı
1-TOHUM TOPRAĞA KONDU
Bir bahar sabahıydı. Güneş tepeden gözünü kırptı doğaya. Ağaçlar onun selamına karşılık verircesine hafifçe dallarını oynattılar. Kuzu sesleri insan seslerine karıştı. Bir çekirge zıpladı, bir kuş öttü. Bir tohum çatladı toprağın içinde. Toprak irkildi. Bugün yine çok çalışmalıydı.
Doğanın tüm sesleri kendine doğru akıyordu. Kuzuya ot vermeliydi, kuşlara yem, insanlara yiyecek. Birden bir toz parçasının üzerine konduğunu hissetti; umursamadı bile. Toz parçası toprağın aralığında bir yer buldu kendine.
2-TOHUM ÇİÇEK OLDU.
Bir rüzgar önüne katıp gitmişti onu. Toprağın üzerine konduğunda yapayalnız hissetti kendini.
Etrafına bakındı, kimsecikler yoktu. Yine de korktu. Toprağın üzerinde bulduğu aralıktan usulca kendini bıraktı. İlk toprağı tanıdı böylece. Onu sarmış , sarmalamış güvenilir olduğunu kanıtlamıştı. Sonraki günlerde suyu tanıdı , onu da çok sevdi. Ama o yukarıdan bir yerlerden geliyordu.İkisine de çok alıştı. Alıştıkça sevdi. Sevdikçe büyüdü.T oğrağa teşekkür edercesine, ona güvenircesine köklerini toprağa doğru verdi.Suya teşekkür edercesine , onu ararcasına da yeryüzüne doğru büyüdü.İlk geldiği gün kaçtığı yeryüzüne ilk adımını attığında güneşi gördü. Aman tanrım ne kadar aydınlık, ne kadar güler yüzlüydü.
Gün geçtikçe serpildi, büyüdü.Yapraklar açtı. Bir gün üzerinde değişik renklerden oluşan bir halka belirdiğini gördü.
3-ARI ÇİÇEĞE KONDU.
Bu sabah evinden ayrıldığında biraz sıkıntılıydı. Doğa artık eskisi kadar cömert değildi galiba.
Her geçen gün daha uzaklara gitmek zorunda kalıyordu. Bir kaç metre gitmişti ki , gözlerine inanamadı. Ne güzel bir çiçekti bu böyle. Hem de evine çok yakındı. Dün geçtiğinde görmemiş miydi yoksa. Bu olası değildi.
-“Merhaba , iyi sabahlar” dedi; vızıldayarak.
- “Merhaba” dedi çiçek.
Onu ilk defa görmüştü. Ama ne güzel şarkı söylüyordu öyle vızzz..vızzz. Üstelik çok güzel renkleri vardı.Üzerine konduğunda çok sevindi. Arı bir yandan sevinçle vızıldıyor, bir yandan da kendine gerekli şeyleri topluyordu. Bir müddet sonra gidiyor, sonra tekrar dönüyordu.O her ayrıldığında çiçek peşinden bir hamle yapıyor , ama toprağa saplanmış kökleri onu bırakmıyordu. Onu çok sevmişti ama peşinden gidemiyordu. En son gidişinin ardından uzun bir müddet gelmeyince akşam olduğunu anladı. Arıyı düşünmeye başladı. O ilk “ona” gelendi. Yalnızlığını paylaşmıştı. O ana kadar yalnızlığın ne demek olduğunu hiç bilmemişti. Toprağa konduğu günü anımsadı birden.
O gün de çok yalnız olduğunu hissetmişti , ama şimdiki çok farklıydı. Peki o toprağa aynı duyguları tattırmış mıydı? Hiç sanmıyordu. Etrafta toprağa bağlanmış , kendisine benzeyen çok komşular görmüştü. Peki toprakla onlar arasında ne tür bir bağ vardı? Arı kendisinden neler almıştı? Onları ne yapacaktı? Toptak ta arıyı seviyor muydu acaba? Peki ya su , peki ya güneş ? Ne diye ona yardım etmişler, ona arka çıkmışlardı?
4-ARI PETEĞE KONDU.
Bugün çok güzel bir gündü. Çok toz taşımıştı. Mutluydu , peteklerde dolu yerler çoğalmıştı. Ne iyi olmuştu o çiçeği bulması. Çok uzaklara gitmekten kurtulmuş , yüzlerce kez gidip gelebilmişti.
5-BAL SOFRAYA KONDU.
Arıcı Yaşar kovanları açtığında çok sevindi. Petekler silme doluydu.İ yi bir yıl olmuştu bu yıl.
Bahçede yeni yeni çiçekler gördüğünde bunu hissetmişti sanki. Her yıldan daha çok para kazanabilirdi bu yıl. Bu sevinçle aldı petekleri kovandan. Sonra üstünü başını çıkardı, elini yüzünü yıkadı. Sabah kahvaltısı hazırdı. Oturmadan önce peteklerden birini boşalttı, birazını bir tabağa
doldurup sofraya yöneldi.
6-ÇOCUK BALA KONDU.
Yaşar sofraya otururken keyifli keyifli söyleniyordu. Karısı Ayşe şaşkın bir halde ona bakıyordu.
-“Hanım” dedi.”Ben demedim mi sana, bu yıl çok bal olacak diye. Peteklerde bir damla boş yer yok”
Kadın kızına seslendi :
-“Hadi benim güzel kızım, bak kahvaltı hazır. Baban da taptaze bal getirmiş. Sıcacık daha.
Kızları sofraya otururken adam hala söyleniyordu:
“Söyledim ben söyledim. Bahçede yeni açan çiçekleri gördüğümde söyledim.Bu yıl çok bal olacak dedim.”
Kızı bir şey anlamamıştı. Sordu :
-“Babacığım çiçeklerle balın ne ilgisi var.Balı arılar yapmıyor mu?
-“Kızım , balı arılar yapıyor ama bal yaptıkları maddeleri çiçeklerden topluyorlar.
7-ÇİÇEK VAZOYA KONDU.
Kız düşünüyordu. Bu gün annesinin doğum günüydü. Ona ne hediye almalıydı? Babası ne çok sevinmişti öyle. Çok balları olmuştu. Onları arılar çiçeklerden toplamıştı. O zaman çiçekler de çok özeldi. Bahçeye indi , bir çiçek kopardı. Kovanların önünden geçti. Çiçek arıyı gördü , kovanın deliğinden içeri girmeye çalışıyordu. Seslenmeye çalıştı , olmadı. Kız çiçeği annesine verdi.
-“Anneciğim doğum günün kutlu olsun”
Ayşe çiçeği aldı. Gözleri dolu dolu oldu. Öptü kızını. Bir vazoya su koydu,çiçeği de vazoya koydu.
8-ÇİÇEK SOLDU.
Çiçek kızın ellerinden, Ayşe’nin ellerine geçerken kadının gözlerinde sevgiyi gördü. Aynı şeyi
kız onu topraktan ayırırken onun gözlerinde de görmüştü. O toprağı sevmişti , ama toprağa bir şey verememişti.Hayır.. hayır.Ona köklerini bırakmıştı. O kökler onun işine yarar mıydı acaba?
O arıyı sevmişti, Yaşar balı sevmişti. Kız annesini sevmişti , annesi çiçeği sevmişti.
Bunları düşünürken halsizleştiğini hissetti.
Ayşe odaya girdiğinde çiçeğin solduğunu gördü.
9-ÇİÇEK TOPRAĞA KONDU.
Ayşe kızına seslendi.
-“Kızım gel bak çiçek solmuş. Al şunu da dışarıya atıver”
Kızı geldi. Solmuş çiçeği aldı. Aklına ne geldi bilinmez .
Onu kopardığı yere bıraktı.
10-GÖKTEN BİR YAĞMUR DÜŞTÜ. SOLMUŞ BİR ÇİÇEK DALINA KONDU.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.