KÜÇÜK KIZ
KÜÇÜK KIZ
Seni bu şekilde mi bulacaklardı? Arayanlar küçük kız.
Anan, baban, kardeşlerin, yakın akrabaların senden umut kesmedikleri bir sırada bulundun. Bulunmam kaybolmandan daha çok üzdü bizi küçük kız. Kaybolsaydın seni bulmak umudu hiç eksilmezdi yüreğimizden. Kapının her çalınışında senin geldiğini sanırdık, koşardık kapıya. Ölümü hiç yakıştıramazdık sana. Çünkü çiçek gibiydin, o kadar güzel, o kadar tatlı ve sevimliydin ki küçük kız. Bizi üzdün fakat, bütün mezarlığı sevindirdin. Oyuncaklarını da, bebeklerini de koymalıydık yanına. Orada yeni arkadaşlarınla oynardın. Bu dünyada yarım bıraktığın oyunları orada tamamlardın.
Bu soğuk kış gününde üşümedin mi küçük kız? Sana kıyan eller,bir battaniyeye de mi sarmadılar seni?
Gazetelerde resmini gördük. Gelinlik giymiştin. Birazda tedirgin duruyordun nedense? Neden bu kadar acele etmiştin gelinlik giymeye. Büyüseydin, sana gelinlik mi bulunmazdı?Yoksa gelinlik giyecek çağa ulaşamayacağını mı sanmıştın küçük kız. Öyleyse dedin ben gelinliğimi şimdiden giyeyim. Seni gelinliğinle toprağa vermeliydik. Mezarlık da elleri kınalı, küçük bir gelin görmeliydi.
Küpelerin kulaklarında, küçücük pembe kulaklarında ne de güzel dururdu. Sana kıyan eller küpelerini de almış. Oysa biz senin; bir sarılmanı, bir gülüşünü, bir kızmanı, bir somurtmanı hazinelere değişmezdik. İsteseydi yüz küpe alacak para verirdik. Belki o zaman dokunmazdı sana küçük kız. Haberimiz olsaydı, saçının bir teline bile dokundurtmazdık küçük kız.
Komşun tecavüz etmek istemiş. Öyle duyduk. İnanamadık. Olmaz böyle şey dedik. Tüylerimiz diken diken oldu. Tecavüz kelimesini bütün sözlüklerden silmek, kazımak istedik.
Komşular böyle mi olmalıydı küçük kız? Biz komşulara her şeyimizi güvenirdik. Bir yere gideceğimiz zaman; evimizi, çocuklarımızı, ailemizi güvenirdik komşulara. Bundan sonra artık komşularımıza da mı güvenmeyelim küçük kız.
Çocuklarımız sokaklarda oynarlardı. Onların oyunlarıyla, neşeleriyle tazelenirdi hayatımız. Üzüntülerimizi, sıkıntılarımızı siler götürürdü küçücük bir gülümsemeniz. Artık çocuklarımızı sokağa da mı bırakmayalım oynamaları için. Kapıları üzerinize mi kilitleyelim. Sizin küçük dünyalarınızı da mı karartalım. Bizim dünyalarımızın kararması yetmiyor demek ki küçük kız.
Bilmem bizi affedecek misin küçük kız? Sana komşularından da kötülük gelebileceğini öğretmemiz gerekirdi. Ama sen anlamazdın ki, senin o küçük yüreğinde ancak sevgiye yer vardı. Sana hep iyiliği, güzelliği, sevgiyi öğretmek istedik. Suçumuz büyük küçük kız.
Daha okula gidecektin. Siyah önlük, beyaz yaka takacaktın. Minik minik ellerinle, parmakların kalem tutacaktın., tebeşir tutacaktın. Kara tahtaya yazılar yazacaktın. Kara yürekleri ağarta ağarta öğrenecektin, öğretecektin küçük kız.
Şubat/83
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.