- 3057 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İstanbul'u Sevmek
Perdeyi araladım, yollarda biriken küçük yağmur göletlerinden hızla geçerken etrafa su sıçratan arabalara izledim. İnsanlar kalın giysilerine sarınarak yağmurdan korunma çabasındaydı. Kasımın son demleriydi. Kış kendini hissettirmeye başlamıştı, ben ise çok önemsemiyordum mevsimleri. Tek düşündüğüm yeni başlayacağım resimdi.
- Hangi boyayı almalıyım? Kırık yeşil, kahverengi… Ah! Denizde yeşilin tonlarında insan kendi dokunmadığı bir resme böylesine detaylı bakmıyor işte. Üstünkörü bakıp geçiyor işte…
Resmi tüm detaylarıyla inceledikten sonra bende diğer insanlar gibi kalın giysilerime sarınarak dışarı çıktım. Aslında hava içerden göründüğü kadar soğuk değildi. Yağmur şeffaf yeşil şemsiyeme usulca damlıyordu. Uzun dar sokaklar, caddeler yine o İstanbul’un insan seline teslim etmişti kendini.
- Nasıl bir kalabalık bu yağmurda? Herkesin mi işi var?
Henüz on altı on yedi yaşlarındaki çocukların omuzlarındaki gitarlarla kursa yetişme telaşı, el ele tutuşarak karşıdan karşıya geçen sevgililer, Simit’çi Kafe’nin o meşhur yoğunluğu….
- Ben bunu sevmiyorum… İnsanlar iç içe güya bir şeyler yiyor… Aslında çile bu!
Koşarak, caddeleri insanlara çarpa çarpa aralayarak geçtim.Kırtasiye yine o huzurlu sessizliği koruyabilmişti. Birkaç boya, fırça aldım.
- Sizce bu renk solgun mu?
- Hangi renkleri karıştırmalıyım yeşilin bu rengine ulaşmak için? Yeşil kırmızı… sizce bu dağın tonlarıyla örtüşür mü?
Rüzgar keskin bıçağını kınından çıkartmıştı. Yüzüme yağmurla karışık rüzgar çarptıkça büsbütün öfkelenmiştim. Kalabalık, gri İstanbul…
Pazar ancak bu kadar güzel olabilirdi. Arkadaşlarımla buluşabilmek onlarla sanat tarihi hakkında güzellikleri paylaşabilmek, her biten resmi gururla gözlerimle okşamak… Sanat şu İstanbul’un insanları çarpan yanıydı. Yoksa insanlar bu kalabalık kentin hangi yüzünü sevebilir ki? İstanbul’u sevmek buydu belki, tüm kirli yanına rağmen…
YORUMLAR
ilk ve son sevdiğim istanbul . doğdugum şehir. hasretim. özlemim. karış karış gezdiğim. nefes aldığımı hissettiğim. lalelerine bakmaya doyamadığım. gecesini gündüzüne karıştırdığım şehir. yaşamadığımı aşkım. şiirlerimde aşkı tattığım. boğazın serin sularında kaybolmak istedğim ..yüreğnize sağlık.kaleminiz daim olsun..
İstiklal caddesını severım. Ortakoyu, Ozellıkle moda da gece saat ucte Moda marınada kahve ıcmesının hastasıyım...
Istanbul bir gul gıbı dıkenıne katlanıyoruz... Zaman zamn yargısız ınfaz yapılsada sevıyoruz
Yasemin YILMAZ
İstanbul...
Gecesi ayrı, gündüzü ayrı... ama en çok suskun yanını seviyorum İstanbul'un.
Evet bazen yargısız infaza kurban olduğu çoktur bu şehrin.
Her güzelde bir çirkinlik olacağı gibi...
Teşekkürler
İstanbulu sevmek hangi pencereden baktığının önemi olmadan sadece herşeyi ile sevmek ne güzel değil mi Yasemin:)
İstanbulu sevmek bu kelime aldı götürdü beni,...