- 1021 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SEYAHAT YA RESULALLAH…
1. / DURUM TESPİTİ
Pirimiz Evliya Çelebi. Desturu ondan aldık. Rüyalarda doldu kasesi gönlümüzün. İçtik , yürüdük yolumuzda. Seyahat Ya Resulallah…
Genç seyyahlardık yola çıktığımızda. Başladığımız noktada gök çivit mavisi, yer buğday …Mevsimlerden bahar….Ab-ı ümid dolu şişelerimiz…
Menzil uzaktı ve mechul…Yürüdük lakin. Yürüdük kadem kadem. Kıdemlendikçe demlendik. Dem be dem hüzünlendik, kırıldık , döküldük lakin vazgeçmedik yürümemizden…
Dem bu dem. Gün solmuş. Gül solmuş. Dinmiş bahar . Ömür kasesi kırık, gönül şişesi dökük. Saçılmışız toprağa. Toprağın neşesi yok. Küsmüş bülbüller gülistana. Göçmen kuşlar göçmüş ömrün göklerinden. Giryana meyyal gözlerimiz. Gözlerimizde gurbet akşamları ıssızlığı…
Vakit dolmuş.
2. /SEYİR DEFTERİ
Yollar yürüdüm.Uçurum kıyılarından, patikalardan,ağaç gölgelerinden, yağmurlardan geçtim. Yıldırımlar sarsmadayken semayı, yürüdüm. Dosttan yürüdüm, dosta yürüdüm. Kendimden yürürdüm, kendime yürüdüm.
İnsanlar tanıdım. Hiç tanı koyamadım çoğuna. Feleğin çemberinde geçmekte gördüm hepsini. Pek azı labirentinden çıkmıştı. Pek azı huzurluydu, pek azı huzursuz. Geri kalanlar hayatı bir dizi gibi izliyor, dizdize yabancılıklar büyütüyorlardı aralarında elbirliğiyle. Oybirliğiyle yazılmışı bozuyor, bozulanı tekrar yazmıyorlardı. Bozulanı biz yazıyorduk. Bir sıkıntısı olanlar…
Bugüne geldim. Şeytanın tuzaklarından payını almış, ağzımda süt yanıkları…Şeytanı çok hafife aldığında olacakları gördüm, tecrübe ettim. Şeytan…Onun kılıktan kılığa gezdiğini gördüm. Bir gün benim kılığımdaydı.
İnsanın en büyük düşmanı yine kendisidir anladım. Bir yandan kopya çeken bir yandan kaş göz işareti ile kendini ihbar eden öğrenci gibi. En büyük düşman çünkü sana kastediyor. Senin içinden bakıyor. Senin gözlerinle, senin kalbinle…
Şeytan hasadın umularında, ellerini oğuşturmakta …Senden hatırı sayılır alacağı var…
Biz koştuk. Günaha savrulmaya. Cennet düşlerinde. Düşününce anlıyorsun. Anlayınca inkar etmenin yollarını arıyor ve kalıbımı basarım, buluyorsun da…Evet, hafifletici sebeplerin vardı.
Katil cesedi kontrol için olay yerinde. Mahşer ertesi. Terazi mizan. Ağla cesedinin başında şimdi. Okula gitmek için çıkıp çarşıyı gezen yaramaz öğrenci denli mahcupsun /yakalandın. Mobeselere. Allah’ın mobeselerine…
Günahın rengi kırmızıydı.Bir kadının dudağından aktı.Bir masumun kurşun girmiş alnından…Kırmızı , gözlerimizin istilacısı! Gürül gürül savaş dağdağacısı! Bayrağı müstevlinin!
Sonra …Sen nefs atına binmedin mi? Ben vahalarından geçip sen çöllerine doludizgin koştuğunu gördüm. Ona , onunkine müştak bulmadın mı kendini? Dibinde çakılların parladığı akarsularından ayrı gezmedin mi? Çamurlu su birikintilerine yaklaşıp yaklaşıp…
Her birimizde gizli iş çevirme sevinçleri var. Karanlığa susamış ışıklar olmuşuz.
Fena..fena…Dünya fani, durum fena…Kırk kere gelsek dünyaya kırk bir kere yanılırız. İlahi, bu ne çelişkidir? Ben duamı değiştirdim artık, “ Allah’ım imtihanımı kolay kıl…Bildiğim yerden çıksın , Rabbim …”diyorum. Bilmediğimiz nice acılar, nice sınavlar, nice basamaklar ,nice aşamalar var. Kimi kolaydır benimki gibi.
Kimi zordur Eyüp peygamberinki gibi…
Onun kadar sabırlı olamayabilirim.
glccbrn
YORUMLAR
GILS SIBRAN
değer bulasın ömründe...
Yine beğeniyle okudum. Yazım yönünden hatasız yazıları okumak beni o yazıya daha çok bağlıyor. Sizin yazınızda olduğu gibi. Bazı ifadelerde düşünce yürüttüm.
Başarılarınızın devamın diliyorum. Saygılar.