- 1512 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ZIMTARARELLİ!...
Omzumda tüfeğim,
Dere tepe dolaştım;
Bulamadım tek bir av,
Arılarla dalaştım.
Veremedim yalvaran;
Bir parça et mideye,
Dam üstünde saksağan;
Sür tilkiyi Niğde’ye.
Çitlembikten mezeyi;
Duttan yaptım şurubu,
Oturdum seyreyledim
Aç karnına gurubu.
İçinde un var diye;
Talim ettim iğdeye,
Dam üstünde saksağan
Vur beline kazmayı.
Geçti Bor’un pazarı,
Sür eşeği Niğde’ye.
Doldurdum palavrayı;
Her zamanki torbaya,
Kaşık salladım gene,
Aklımdaki çorbaya.
Av eti bulamadım;
Taban eti bu diye,
Zımtaralelli hah hah hah
Zımtaralelli hah hah hah
Dam üstünde saksağan;
Sür tilkiyi kürkçüye.
Avcılar toplanmışlar;
Ha bire atıyorlar,
Sahi gibi palavra
Gargara yapıyorlar.
Kulak verip içeri;
Hızla girdim derneğe
Geçti Bor’un pazarı
Eşek gitsin Niğde’ye.
Hemen girdim araya;
Başladım palavraya:
-Her taraf tavşan dolu,
Atmak için şaşırdım
Aldım hemen nişanı
Üslerinden aşırdım
.
Son attığım fişeğim,
Gitti deydi kediye
Dam üstünde saksağan
Vur beline kazmayı;
Doğuştan bilir idim
Okumayı, yazmayı.
Herkes girdi dereye,
Ben çıktım minareye
;
Üşürüm diye korktum
Piştolu bele taktım.
Madem yüzme bilmezdim;
Ne çıktım minareye
Geçti bor’un pazarı
Sür atını dört nala.
Uyarak aya?
Geldim buraya!
Ey çocuk sen ağlama....!
Süleyman ÜSTÜN ( 1954 / SARIYER // USKUMRUKÖY / İSTANBUL)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.