- 649 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BARDAĞIN DOLU KISMI
Hayatın bizi yıpratan, üzen,bunalıma girmemize sebep olan olayları karşısında güçlü kalabilmemiz için, şartlar ne olursa olsun olayların olumlu tarafından bakıp bizi yıpratmayacak şekilde bakış penceremizi değiştirmeliyiz.Bunu yapmadığımız taktirde sürekli kendini sorgulayan,suçlayan mızmızlanan bir birey haline geliriz.Olumsuz olaylarda dahi bir olumlu sonuç çıkaran çınar ağacının hikayesine bakalım.
Bu hikaye, ufak bir çocuk tarafından bir akarsuyun kenarına dikilen ve şuan sevinçle, kıvançla 402’cı doğum gününü kutlayan ihtiyar çınarın hikayesidir.O, çamurlu su içerisine dikildiği günü şuan gibi hatırlıyordu.Anne babasından yeni ayrılmış,ve şuan çamurlu suyun içerisine kendisini ufak bir çocuk dikmişti.Artık tek başına mücadele edecekti.Zaman geçtikçe çınar ağacı büyümeye,serpilmeye başlamıştı.Bir gün gece yarısı ansızın,yağmurla karışık dolu yağmaya başlamıştı.Dolular biraz büyükçe oldukları için her yerini yara bere içerisinde bırakıyordu.Gövdesi ve dalları yara almasına rağmen zaman geçtikçe iyileşir deyip, kendini teselli ediyordu.Meteoroloji uzmanları kış mevsiminin çok sert geçeceğini televizyon programlarında defalarca altını çizerek belirtmişlerdi.Çınar ağacı bu haberleri duymakla birlikte bu kışı da atlatacağına inanıyordu.Soğuklar başlar başlamaz lapa lapa kar yağmaya başladı. Kuzeyin sert rüzgarları koca çınar olmaya aday çınarın dallarını yerden yere vururcasına öteye beriye savuruyordu. Dallar bir birine değdikçe dallardan ufak ufak parçalar kopmaya başlamıştı. Çınar ağacı bunu atlatacağını düşüne dursun, rüzgarın artan hızıyla çınarın yıllardır topraktan aldığı öz suyu ile beslediği dalı bir iki darbeyle çınardan kopardı. Çınar ağacı buna üzülmekle birlikte o kopan dalın yerine yeniden bir dalın filizleneceğini ve o filizin diğer dala göre daha canlı ve kuvvetli olacağını düşünüyordu.Soğuklar artık sona ermişti. Çınar ağacı yaralarını yavaş yavaş sarmaya başlamıştı.Zaman geçe dursun çınar ağacının kırılan dalları yerine daha güçlü dallar filizlenmişti.Çınar ağacının yeni filizlenen dalları dışındaki dallar bir ağacın gövdesi kadar kalınlaşmaya adaydılar.Kış mevsimi geldi çattı çınar ağacı bu kışı daha güçlü bir şekilde karşılayacağına inanıyordu.Bir taraftan esen rüzgarla mücadele etmeye çalışırken bir taraftandan oluşan dondan kendimi nasıl kurtarırım diye düşünedursun, yeni filizlenen dalları rüzgara fazla direnç gösteremeden kırılıverdiler.Çınar ağacı biraz üzülmüştü fakat geçmiş tecrübelerden edindiği derse göre her geçen gün daha güçleneceğine inanıyordu. Nitekim öyle oldu ki kış ne kadar sert geçerse geçsin,ne kadar rüzgar eserse essin çınar ağacı sanki beşikte bir çocuk sallanıyor gibi; rüzgarın sallamasıyla sallanıyordu. Çünkü artık hemen kırılıverecek türden dalı kalmamıştı.Bütün dalları çok güçlü duruma gelmişti.Çınar ağacı düşünmeye başlamıştı. Eğer dökülmelerimi,kırılmalarımı dert etseydim,yakınsaydım,hep sitemvari konuşsaydım,olumsuz koşulların beni güçlendireceğine inanmasaydım,hep bardağın boş tarafını görseydim şuan ki yaşımda olur muydum? Çınar ağacı bunu düşündükten sonra şu sonuca vardı.Belki de bu yaşta olurdum fakat kendimi yıprattığım için,dallarım bu günkü kadar güçlü olmayacağı gibi; bodur bir gövde olmaktan öteye geçemezdim.Şu anki durumuna baktığın da bu yaşına rağmen çevrenin en güzel,en yeşil,en gösterişli,en bakımlı,en hoş çınar ağacı olduğunu gördü.Buna da gizli gizli seviniyordu.
Çınar ağacının yaşam mücadelesini, olaylardan nasıl ders çıkardığını zor koşullarda dahi nasıl ayakta kaldığını, olumsuz koşullara takılmayıp bardağın dolu tarafını görüp yaşam mücadelesine devam ettiğini görüyoruz. Diğer canlıların yeryüzünde solup gittiği zaman da bir çınar gibi uzun,sağlıklı,kaliteli bir yaşam sürdürmek zordur.Şöyle ki insana bahşedilen hayat süresini bir salise dahi illeri ve geri götürmesi söz konusu değildir. Hayatın olumsuzlukları içerisinde sıyrılıp kendimizi yıpratmadığımızda belki yaşam süremiz uzun olmaz ama kaliteli,coçkulu,heycanlı,paylaşımcı,mutlu bir fert haline geliriz. Hayatının keşmekeşliği içerisinde bizi boğan,stres altında bırakan,kolumuzu kanadımızı kıran, bizi yerden yere vuran olaylar karşısında bir olumlu taraf görüp o zor koşullarda çınar ağacı gibi daha güçlü çıkmalıyız.Aksi takdirde kendiyle uğraşan,kendini aşamayan,kendine bir faydası olmağı gibi çevresindeki insanların iyi özelliklerini körelten bir birey haline geliriz.Bir toplumda, bireyler hayatın zorlukları içerisinde güçlenerek sıyrılıp hayata sarılırlarsa o toplumdaki bireyleri kimse tutamaz.Çünkü kurak bir bölgede yetişen bir ağaç ayakta kalmak için köklerini toprağın derinliklerine kadar salıverir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.