- 1296 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Her şey düşüncede başlar...
HER ŞEY DÜŞÜNCEDE BAŞLAR…
Eğitimin e yıllarını vermiş dostlarımla konuşurken bazıları çok iyi gelişmeler olduğunu ifade ederken, bazıları da karamsar tabloları önümüze koyarak sorularını bize sıralıyorlar…
İnsandaki Düşünce elbette aldığı Eğitim, okuduğu eser, yaşadığı çevre, etkilendiği siyasi görüş, dini cemaatlerin verdiği manevi ortama göre de şekillenmektedir. Nedendir, eleştiriyi kabul etmeyen bazı tipler illa ben haklıyım demez mi? Hukuk ve mevzuatlar da eksikler yok mu? Milletin iradesi belli oldu.
2011 Haziranda Yeni Vekillerimizi tebrik ettik başarılarımızı diledik. Ulusal haberleri hepimiz izliyoruz: Kimisi de yeni kurulacak mecliste, Yeni anayasa değişikliği hayali ile önümüzdeki TBBM oturumlarını bekliyor. Bizce, Her şey düşüncede başlar. Oğuz Saygın ‘ın ; ”renklerle insanları tanıma kılavuzu “kitabından, Sarı, Mavi, Kırmızı, Yeşil ana renkleri ve ara renk kişilik yapısını, beklentilerini de, tavsiyelerimizi de sıralamıştım…
BİR DÜŞÜNCE EKEN, BİR EYLEM BİÇER. Kırmadan insanları eğitmek zor, biz eğitimcilerin en zor görevlerindendir. Kırdığınız yapılsın dediğinizi yapmayan bazı kişilerde elbette olmaktadır…
Lakin şiddet toplumumuzda öylesine artmaya meyil aldı ki, inanın televizyon veya radyo haberlerini saat başında dinleyince zamanında çözüm yapmayan, çocuğunu karşı hala şiddete başvuran, gelin olmuşsan geçineceksin çocuklarına karşı fedakârlıklarda bulunacaksın diyenlere, ölüm olduktan sonra, ailesine kızıyoruz değil mi? Hasta hanelerde Psikologlara bakıyoruz poliklinik hizmetleri her ay artıyor… Sağlık bakanlığımız harika çalışıyor. Millî eğitim bakanlığımızın rehber öğretmenlerimiz toplantılar yapıyor, Bazı kararları alıyor ama bir yerlerde eksikler var.
Milletin beklentileri olan, Sağlık müdürlüğünün sorumlu yöneticilerinden, sosyal hizmetler müdürlük yöneticilerinden bazıları, Sigara, alkol, madde bağımlısı olan bazı fertler e yaklaşımları inanınız ki hatalı… Türkiye Yeşilay cemiyetimizin ana sayfasında dergi raporları ve çalışmaları var, bağımlılık yaşı her geçen gün gençlerde neden artıyor dersiniz? Sivil toplum temsilcileri ve uzmanlarının da fikirlerini ciddiye almalısınız… Makamında masa başında uygulamaya çalışan bürokratların bazı kararları yerindeyken, Tütün il kurulu ilimizde, yerel medyayı neden tam bilgilendirmedi?
Valiliğimize yaptığımız taleplerimiz dikkate alınır umudundayız. Sivil toplum öncüleri gönüllü yaptıkları bu işlerde teşvik göremezse ne olur? Neden alkol e dayalı boşanmalar ilde artmış, Ülke çapında 4. Olmuşsunuz? İl de hala kadına yönelik şiddet 21.yüzyılda bitmez mi?
Parçalanmış aile çocuklarının hızla sayısı artarken tecrübeli hekimlerimizin, uzmanlarımızın tavsiyelerinden uzak bir aile yapısı kontrol altına alınamaz mı? Yerel ve ulusal sorunlar ekonomiyle de ilişkilidir. İşsizliğe çare elbette bulunmaya çalışılmaktadır. Yeterli değildir ki Milletin bazı fertleri özellikle de emeklilerimiz, bazı memurlarımız da çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için, ek iş peşinde koşuşturmaktadır…
Yıkılan aile birliğini, tekrar nasıl bir araya getireceksiniz? Yeni Aile bakanlık icraatlarını bekliyoruz. Milli eğitim, Sağlık, Kültür bakanlığımız ve bakan yardımcılarını, vekil danışmanlarının icraatlarını bekliyoruz…
YORUMLAR
Tesbitler tedavinin ilk şartıdır. Yani hastılığı tanımak gerek ki hangi ilaçlarla tedavi olabileceğimizi kestirelim.
Şahin hocam bu iş sadece eğitim ve sağlıkla çözülmez.Sosyolojik olayların her yönüyle ele alınması ve bu işin uzmanlarınca çözüme yönelik çalışmaların yapılması gerekir diye düşünüyorum.
İlla ki eğitim şart.Ama yetmiyor.Anne baba, çevre arkadaş, gelir düzeyi vb pek çok etken var.Bunları disipline etmek te çok kolay değil.
Bu konuda hem gayretle çalışmak gerek hem de devletin acil önlem alması gerek.
Aydınlatıcı ve bilgi verici bir makaleydi.
Tebriklerimi bıraktım sayfanıza.
Sağlıcakla.