Dejavu
O değil de;
Şoför telefondaki şahsa anlatıyor,
- Kartal’dan 40TL. ile çıktım Kadıköy’e geldiğimde cebimde 55TL. vardı. Bu hergün böyle. Öğlenin sıcağında kan beynime işliyor. Kandırıldık oğlum kandırıldık. Bu işte hiç söylenildiği kadar para yokmuş. Benzini bile cebimden alıyorum.
Konuşma öncesinde şahit olduklarım bunu doğrularcasınaydı.
Minibüse yaşlı bir amca ve teyze bindi. Amcanın hiç para veresi yok. Şoförün ısrarı üzerine iki kişi Bostancı’dan Kartal’a tek kişilik para vererek geldiler.
Başka bir kadın 3 minik kızıyla bindi. Kızlar üçüzdü sanırım. Çok şirinlerdi. Kadın tam inecekken 100TL verdi . Şoför ’bozuk yok mu?’ diye sordu. Kadın hemen yol üzerindeki eczaneyi göstererek ’bi dakika beklerseniz eczanede bozdurup geleyim’ dedi..
Şoför ’gerek yok hanfendi inmen yeter!’ dedi. Kadın ve kızları indikten sonra bir avuç bozuk parayı söylenerek kapıdan dışarı fırlattı...
- Biz sanki 100TL. kazanıyoruz da... Madem bozduracaktın arabaya binmeden önce bozdursaydın!
Ayakta olan bir başka yolcu cebinden bozukları çıkarıp ‘yol param yetmiyo sadece bunlar var’ diyerek uzattı.
Şoför çok gençti. Belki 25 yoktu bile. Çaresizlikten ve kızgınlıktan ne yapacağını bilemedi. Birara eve varamayacağımı düşündüm…
Dejavu gibi sabah aynı şeyler tekrar yaşandı. Sadece oyuncular farklıydı. Şaka gibi ama 3 kişiden para almadan onları taşıdı. Üstelik gayet sakindi sadece yorgun ve bıkkın görünüyordu.
O değil de;
Bugüne kadar hep onları eleştirirdim deli gibi gidiyorlar çok sinirliler falan diye. Şahit olduğum olayların gün boyu ve hergün yaşandığı düşünülecek olursa onların bu agresif halleri çok anormal sayılmaz.
O değil de;
Ciddi ciddi üzüldüm. Hakeden insanın para kazanamaması ne kötü. Farkında olmadan yapıyoruz elbette ama istemeden de olsa onlara kötülük ediyormuşuz.
Bundan böyle yol paramı her zaman bozuk olarak ayrıca yanımda bulunduracağım. Kimsenin ekmek parasıyla oynamaya hakkımız yok.
O değil de;
Duygusala mı bağladım ne!
O değil de;
’neden soruyorsun/nereye gidiyorum/iki yol var demiştim/birinden gidiyorum
O değil de;
İyi bayramlar.
YORUMLAR
Hanımefendi, minübüs gözlemciliğiniz yine süper , tesbitler yerindeydi. Dümdüz'ün de haklı olduğu yer var galiba.
Orta yer olsun diye, her minübüsün bir seferine bir kişilik '' Yeşil kart '' uygulaması başlatalım...Şoför değil minübüsçüden olsun...Garip gurebayı da sosyal devlet anlayışıyla koruyup kollamış olalım.
Güzel konuydu tebrik eder saygılar sunarım.
Esma KAHRAMAN
Sevgiler Sayın Yazarım.
Bedavaya getirmeye calisip cabalayan da az mi düsünecek olursak.
Hayat iste Allah hepsinin yardimcisi olsun diyelim yinede.
Herzamanki gibi güzelldi.
Sevgilerimle
Esma KAHRAMAN
:) Sevgilerimle Sayın Yazarım.
Kızkardeşim tamam anladık sen aşık olmuşsun
kızmışsın, kırılmışsın, yorulmuşsun
yanmışsın, yandırmışsın, kül olmuşsun
bir tomurcuk gül olmuşsun
teşhis kesin
sen güzel bir kız olmuşsun
Esma KAHRAMAN
Jamais vu; Deja vunun akrabası, psikolojik fenomen.
Daha önceden yapılan bir olayı hiç yapmamış sanmaya tekabül eder buda.
Kişi kendini anlık olarak daha önce bulunduğu mekânlarda hiç bulunmamış, daha önce konuştuğu
insanlarla hiç konuşmamış gibi hisseder.
İyi noeller
Joyeux Noël bacım…
Esma KAHRAMAN
Bak şimdi ağlııcam...
Eğer bu yazıyı seçimlerden önce okumuş olsaydım,
İstanbul 1. Bölge Milletvekili aday listesine gözatar,isminizi arardım.
Anadolu Yakası dolmuşçularının oylarına göz dikmiş heralde diye düşünürdüm.
Kartal-Kadıköy hattında çalışan minibüs plaka fiyatlarından haberiniz vardır sanırım.
Bir minibüse "Param yok!" yada "Bu kadar param var." diyerek binen kaç tane yolcu vardır ki?
Bunların yarısı yalan söylüyor olsa bile,minübüsçüye maliyeti ayda 100-150 TL yi geçmez.
Çiftçiler bile,tarlalara tohumu biraz fazla serperler.
"Kurdun-kuşun hakkı"
Sevgiler Sayın Yazarım.
Esma KAHRAMAN
minibüs sahipleri kazanıyodur elbet. kiraya verse belli bi parası vardır. şoför kazansın kazanmasın o parayı alır
olan minibüste çalışana oluyo gibi görünüyo. araç sahibine ödeme yaptıktan sonra ceplerine para çok az kalıyo gibi
Kuş dedin de Sayın Yazarım, karşı binanın çatısındaki martı yavruları büyüdü uçtular bile :)hemde o eski çirkin halleri kalmadı
DÜMDÜZ
İstanbul'da 15 Milyon insan yaşıyor.
Adam başına 8 martı düşüyomuş.
8 dılbırcın yada keklik düşseydi ya.
Güvercin sayısında bile düşüş varmış.
Balık ta kalmadı zaten.
Bi insanlar,bi martılar,bide kargalar artıyo!
N'olacak bu İstanbul'un hali ?
Esma KAHRAMAN
Valla ben de aynen öyle deyorum da..
peki bu kadar alışverişi kimler yapoooor.
Uzaydan benim halamın kızlarıynan teyzemin çocukları ki şimdi uzay diliylen xxxuuu zzzzziiiiiiimn deyoruz onlara.
Ya millet yalan söylüyo.
Kazanamayan yok.
Doymayan var !
Doyamayan millet olduk.
İyi bayram o kadar !
Esma KAHRAMAN
... doymayan yine kendileri.bakan yardımcısı 9000TL alacakmış.
aradaki farkı hesaplamaya el ve ayak parmaklarımı kullandım ama yetmedi...
Doymayan dedin de, acıktım ben yaa. Şimdi olcaktı bi sıoslu makarna
İyi bayramlar Sayın Yazarım.
Bir dolmuşçudan iki şey beklerim: Bir, dikkatli ve sorumlu şekilde kullanmasını, iki bozuk para taşımasını. Üçüncü bir dileğim olmadı. Olamazdı da zaten çünkü daha ilk ikisinde çuvallıyorduk. Dolmuşçuların anlamadıkları (ya da kabul etmek istemedikleri) profesyonel olanın kendileri olduğu. Müşteri bozuk para bulundurmak zorunda değil, onlar zorunda.
İlhan Kemal tarafından 6/25/2011 3:00:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Esma KAHRAMAN
Bozuk para bulundurmaları da elbette gerekli ama yolcular da abartmasa diyorum. yani her yolcunun 50-100TL verdiğini düşünürsek
48-98 TL para üstü vermesi sıkıntı olur ve oluyo da...
Sevgiler Sayın Yazarım.
O qué
Dilekleriniz için gidip bir kuyu bulun öyle ulu orta dilemeyin ;D
Esma KAHRAMAN
herkesin fikirlerini özgürce ifade edebilmesi. :) Çok renklilik güzeldir. Gökkuşağı misali.
eve o da değil
ben her zaman şoförlere acımışımdır ayda alemde binerim otobuse yol bitmez sanki ne dolanıp durur derim şehir içinde benzinmi dayanır buna
oysa o yolları günde kaç kez dolanır onlar bir müşteri için girmedik sokak kalmaz
zor çok zor işleri
oonlara yardım bozuk para ve hak ettikleri parayı vermek
saygılarımla can
yine güzeldi
Esma KAHRAMAN
Biçok insan için durum aynı da...
Sevgiler Sayın Yazarım.
İstanbul'a gezmeye gitmiştik iki Ankaralı saf tip.
Balık ekmek kuyruğuna girdik, sıra bize geldi "İki tane" dedik: adam hazırladı ama vermedi elinde tutyordu öyle. Anlamadık şaşırdık. Meğer önce parayı vermemiz gerekiyormuş.
Bir yandan kimseye karşı kötü zanda bulunmak istemiyorum ama bir yandan da dolmuş bedavacılığının tesadüf olduğuna inanamıyorum. İstanbul'u çok çocuklu bir anneye benzetiyorum. Sofrada bir tabak bulgur pilavı var kaşığını kapan dalıyor içine. "Dur sofra bezini şöyle bir dizime çekeyim, dökmeyeyim saçmayayım, kardeşimin önünden yemeyeyim, nazik ve düşünceli olayım " dersen aç kalırsın. Yani Ankaralı bir saf tip olarak bana öyle geldi belki de.
Yine tatlı tatlı yazmışsınız elinize sağlık.
Esma KAHRAMAN
Adam 100 tl kazanmıyosa nasıl bozsun !
!bu kadar param var beni götür! diyenleri de ayrı incelemek gerek gibi sanki...
çünkü onların hayatlarını da bilmiyoruz
Zor be Sayın Yazarım çok zor...
Sevgilerimle.
Tam da minibüs sürücüleri sizi, yazdıklarınızdan dolayı şikayet edeceklemiş ki, bu yazıyla sıyırdınız yine. Bir de şarkı söylediniz mi onlara artık gönüllerini de fethetmiş olursunuz:)
Yallah şoför yallah, apar beniiiiiiii:))))))))
Esma KAHRAMAN
büyük ayobettim. hemen telafi edim
o değil de
esasen iyice ve dışarıdan bakarsak görürüz ne kadar hazırcılığa alıştık. acısınlardiye ajite eder oldu toplumun neredeyse her ferdi. yediden yetmişe her yanımızı sarıyor bu ince yanımıza dokunmalı senaryo. hiç mi mutlu hiç mi kazançlı insan olmaz...
o değil de kim dolduruyor bu bilmem kaç yıldızlı otelleri?
ya da ne bileyim şehirlerin hınca hınç trafiğini...
al birini vur ötekine....
saygılar
Esma KAHRAMAN
Genelde 'Patron' oluyorlar...
'Merhametten maraz doğar' denilse de Ata'lara çok da rağbet etmemek lazım.
Allah C.C. 'Merhamet etmeyene merhamet etmem' buyurmuş.
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
:) o değil de
seni düşünüyorum şimdi yolculuk yaparken, nasıl bir gözlemcisin sen yaa:))
harikasın valla:)
sevgiler sabahıma gülücük katanım:)
Esma KAHRAMAN
:))))) Ben nasılım yolculukta işte onu hiç bilmiyorum. Beni de gözlemleyen başka biri anlatmalı.
:) Günaydın Sayın Yazarım.