- 692 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Annem Telefonda - Fırça Faslı
Cuma Saat 17.30
Bir kitapçı dükkânındayım. Oturduğum semtten epeyce uzakta.
Zamansız arıyor annem. Şimdi açıp telefonu konuşamam onunla. Yüksek sesle konuşmam gerekecek beni duyabilmesi için. Kapattım telefonu. Akşam yemeğimi dışarıda yerim diye düşünmüştüm de, en iyisi bir an önce eve gitmeli ve annemi aramalıyım.
Eve gelinceye kadar, vapurda, otobüste, yolda ara vermeden çalıp durdu telefonum.
Telefonu açmadığıma değil, kafasına koyduğu ve bana söylemek istediği şeyleri bir an önce söyleyemediği için kızıyordur şimdi.
Doğrusu yine de çok merak ettim, neden ısrarla aradığını. Bu yüzden de eve varır varmaz ilk işim telefonun düğmesine basıp annemi aramak oldu.
Annem telefonda.
Kendisi açsaydı “Hüseyin sen misin” diye sorarak başlardı. Bunu zaten biliyorsunuz artık.
Bir başkası onu aramışsa, telefonu açar açmaz:
-Sen kimsin? Sorusuyla başlar.
Arayan Cumhurbaşkanı da olsa, soru ikinci tekil şahsa yöneltilir. Siz kimsiniz diye sorduğunu hatırlamıyorum kesinlikle.
-Alo! Sen kimsin?
-Anne merhaba, Hüseyin ben, Hüseyin.
-Aferin sana oğlum, aferin. Yaptığını beğeniyor musun?
-Anne bildiğin gibi değil be. Dışarıdaydım. Sokakta anlayacağın. Şimdi orada seninle yüksek sesle konuşamayacağım için açmadım.
-Telefondan söz eden kim be. Ben başka şeyden bahsediyorum.
-Hayrola? Neymiş o başka şey?
-Yaptığını beğeniyor musun?
-Bunu sormuştun anne. Sormuştun da, ne yapmışım ben, onu söyle.
-Oğlum sen utanmıyor musun bu yaştan sonra benim fotoğrafımı bilgisayarlara koymaya, benimle ilgili yazılar yazmaya.
Anladım, annemin derdini. Yeğenim Azime uçurmuştur ona haberi. Birazdan ne diyeceğini kestirebiliyorum.
-Nerden duydun sen anne?
-Azime gösterdi bana bugün. Kendi gözlerimle gördüm.
-Bunda bir fenalık yok ki anne. Seninle ilgili hatta ikimizle ilgili hoş güzel şeyler yazdım.
-Güzelmiş. Hadi oradan. Ne sağırlığım kalmış ne körlüğüm. Hem sen yazacak başka bir şey bulamadın mı ki, telefonda ne demişsem tek, tek anlatmışsın. Bu yaştan sonra milleti bana güldürüyorsun.
-Güldüklerini de nereden çıkardın?
-En başta Azime güldü işte. Okudu bana yazdıklarını. Okurken de durmadan gülüyordu. Ne varsa gülünecek?
-Bu gülmek başka bir gülmek anneciğim. Seni sevdikleri için, seni sevimli gördükleri içindir. Hem bilsen, o yazıyı okuyan kaç kişi seni sevdi. Hatta selam söyleyip ellerinden öpmek isteyenler bile oldu.
-Yalan söylüyorsun. Kim neremi sevsin benim.
-Olur mu anneciğim? Seni tanıyan herkes sever seni.
-Hüseyin?
-Efendim anneciğim.
-Yalan söylemiyorsun değil mi? Sevdiler beni değil mi?
-Çok sevdiler anne.
-Yok, bir şey demedim de, komik şeyler yazmışsın yani… Aman okusun duysunlar bana ne! Kötü şeyler yazma da.
-Yazmam anne. Hem seninle ilgili kötü bir anım yok ki benim.
-Tren yolculuğumuz da güzeldi. Onu da anlatsana, herkes okuyup gülsün.
-Onu da yazacağım. Bankamatik maceranı da yazacağım, babamı nasıl aramaya çıktığını da yazacağım.
-Ay, âleme destan edeceksin beni vallahi.
-Dur bakalım sen. Seni ben izdivaç programlarına da çıkaracağım. Şimdilik sadece telefon görüşmelerimizi yazıyorum.
-Bunları yaz tamam da, sakın o izdivaç programlarını falan karıştırma. Ne işim olur bu yaştan sonra oralarda? Hem sen başka fotoğrafımı bulamadın mı ki, o doksanlık ninelere benzeyen fotoğrafımı koymuşsun oraya?
-Aslında haklısın. Sen doksan değil 88 yaşındasın henüz. Üstelik, daha güzelleri var fotoğraflarının. Onlardan birini koyarım bir dahaki sefere. Hatta deniz kıyısında çektirdiğin mayolu bir fotoğrafın var ya, o da olabilir.
-Terbiyesiz.
…….dıt…..dıt…..dıt….
İddiaya girerim ki, biraz sonra yine çalacak telefonum. Bir defada bir tek konuyla sınırlı kalmaz benim genç annem. Aklına takılı kalmış bir şeyleri vardır mutlaka.
Şaşırmadım.
Annem arıyor yeniden.
-Efendim anne.
-Hüseyin, sen misin?
-Ne oldu anne? Neyi söylemeyi unuttun yine.
-Hüseyin! Esra Erol hamileymiş biliyor muydun?
Sadece Esra dese, hemen yakın çevremden tanıdığım tüm Esraları düşüneceğim de, Soyadıyla söylüyor annem. Kim? Kim? Kim bu Esra Erol? Anneme sorayım dedim.
-Esra Erol da kim anne?
Soruma yanıt vermiyor ki. Aklındakini söyleyecek ille.
-Zühal daha sempatik, şen şakrak ama Esra ağırbaşlı, hanımefendi biri. Hamile kalınca da daha bir hanım hanımcık olmuş
-Kesinlikle haklısın anne. Esra ağırbaşlı biri. De, kim bu Esra?
-Deli, sanki bilmiyor da bana soruyor.
-İnan bilemedim anne.
-Canım şu izdivaç programlarını yapan kızlar var ya.
Ben de tanıyordum dediği kadınları da, hatta çok kereler izliyorum da. Ama isimlerini merak edip de aklımda tutmamışım demek ki. Şimdi yakaladım seni anne, diyorum içimden. Şaka maka derken, ilgisini çekmiş bu izdivaç programları besbelli.
-Sen hangisinin programına gitmek istersin anne?
-Aman kim kalkıp şimdi buralardan ta İstanbullara gidecek? Hem sadece seyirci olarak alırlar mı ki?
-Boş ver seyirci olmayı. Sana talip olanları arayalım bence.
-Duymuyorum sanma dediklerini. Asıl sen beni duymuyorsun demek ki. Bana bak, yanıma gelirsen var ya, o keçi sakallarını tek tek yolarım senin. Biraz şaka yapalım dedik sen de işin suyunu çıkarma. Ben bin yıl daha yaşayacağımı bilsem yine evlenmem. Bin kere de gelsem dünyaya sadece babanla evlenirdim.
-Bilmem mi güzel annem. Ben de şaka olsun, gülelim diye söylüyorum bunları sana. Bu arada, hep sen mi unutacaksın, bak az kalsın ben de unutuyordum. Sen geçen sefer benimle ilgili bir rüya görmüştün. Yorumunu Azime’nin kaynanasına sorarım demiştin. Sordun mu? Neymiş anlamı?
-Oy! Kurban olurum sana. Merak ettin değil mi? Sen dilediğin gibi davran Hüseyin. Nasıl karar verirsen doğrusu da odur benim için. Sen yanlış yapmazsın.
-Amma buldun yanlış yapmayanı. Hep o yanlışlarım yüzünden değil midir buralarda oluşum.
-Ne yapayım oğlum, ne yapayım. Olan oldu geçen geçti artık. Sen de düşünme artık. Geriye dönüp bakma. Kendini düşün artık. Kendin için yaşa artık.
-Evet annem. Haklısın. Kendim için yaşamalıyım artık.
-Hüseyin!
-Evet anne.
-Bu programlara gerçekten sadece seyirci olarak kabul ediyorlar mı insanı? Ayyyy! Kahvem taştı. Hay Allah. Dııııtt…… dıııııtttt……dıııııtttttt..
YORUMLAR
Hüseyin Akdemir
Çok teşekkürler:)
Hüseyin Akdemir
Annemden de sizedir sevgileri emin olun.
Hüseyin Akdemir
düdüğünü çalmaz'mola
annesini yazan kişi
fırçaları duymaz'mola:)
yazacağım evet tüm riski göze alarak:)