- 1144 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Güvercinler ve Tren Sesleri
Bir zamanlar yolcu olmasam da, birinin beklemesem de, sadece seyretmeye giderdim garları, istasyonları. İnsanların tren, otobüs beklemelerini izlerdim şaşkınlıkla. Kimi telaşla eşyalarını oradan oraya taşır, kimi bir şeylerle açlığını gidermeye çalışır, kimi de heyecanlı gözlerle gelecek birinin özlemiyle bakınır. Düşünürdüm nereye gider bu insanlar ya da kimi beklerler? Yüzlerden okunurdu çoğu kez bu beklentiler. Heyecanlı, mutluysa sevenlerine kavuşacak; acılı, yaşlı gözler birilerinden ayrılacak, keder yağmurlarında ıslanacak. Ardı, sonu olmayan bir telaş, bir koşu...
Bir arkadaşım demişti: “Yaşamda küçük ayrıntıları göremeyiz çoğu kez. Bunların ayırdına vardığımızda bize çok şey öğretir. Tren istasyonlarındaki güvercinlerin çoğunun bir ayağının sakat olduğunu fark ettin mi?” Şaşkınlıkla “Neden dedim, neden sakat?”
"Buralardakiler telaştan görmezler güvercinleri, üzerlerine basarlar. Zavallı güvercin yiyeceği bir lokma uğruna bir ayağı sakat uçar, kaybolur korkuyla.”
Hiç aklıma gelmeyen bir şeydi bu… Ben de fark etmeden kaç kez kaç güvercin sakatlamıştım acaba? Utandım kendimden o an. Sıklıkla gittiğim, gözlemlediğim bu yerlerdeki bu ayrıntı neden dikkatimi çekmemişti? Yaşamda kim bilir kaç ayrıntıyı böyle göz ardı etmiştim?
O gün gelecektin ya hani. Bekliyordum sabahın ilk aydınlığında istasyonda. Gelenlerin içinde durmaksızın tanıdık bir yüz arıyordum. Kaç tren geldi o gün saymadım
ancak sen gelmemiştin, sen yoktun. Maviden karaya döndüğünde her yer ben seni hala bekliyordum umutla. Olduğun yerden seni getirecek trenler gelip , geçmişti sensiz. Bekledim saatlerce karanlıklarda ışığını, seni bana getirecek özel bir treni... Sonrası nasıl gitti ayaklarım nereye götürdü bilmiyorum.
Bu yerlerde bekleyenlerin de beklenene her zaman kavuşmadığını o gün sen öğrettin bana... Gidemiyorum şimdi istasyonlara. Korkuyorum bıraktığım sakat güvercinleri görmekten, gelen trenlerde umutlarını yitiren insanları bulmaktan korkuyorum. Fakat, uzaklarda güvercinleri görünce, tren seslerini duyunca, ışığımı beklediğim, mavilerin karardığı, nedensiz ayrılığı yaşadığım o günü yine yaşıyorum, buruk bir tebessümle dudaklarımda....
8 Şubat 2003
Nesrin İNANKUL
YORUMLAR
Yaşamda küçük ayrıntıları göremeyiz çoğu kez doğru ufak sıcaklık artışlarını yada düşüşleri göremeyiz taki
buz yada gaz oluncaya kadar,