- 901 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UMUT(UM)
Bilinmeyen bir sokağın en başındayım. Sokak bilinmez olunca bir bilinene ihtiyaç var acilen... Bir bilinen arıyorum kalbimin derinliklerinde. Tek tesellim gökle barışık olmam ve göğün bana güzel bir gece sunuyor olması mehtaplar içinde. Sokağı her dönüşüm şahı mata götüren bir hamle… Satrançta Yavuzla Şah İsmail yok bu sefer uçsuz bucaksız yollar ve ben…
Yürüdüm yürüyorum ve yürüyeceğim…
Hangi iklimle buluşacağım kim buyur edecek beni yüreğine, kimin çayında dudak payı olacağım acaba kimin dudağına dokunacağım…
Fer kalmadı ayakta biraz dinlenmeliyim durup düşünmeliyim. Durmalı durulanmalı durulmalıyım ama önce durmalıyım.
Bir ses değdi kalbimin minaresine
—Merhaba
Döndüm sesin geldiği yere tebessüm saçan bir çehre
—Yoldaş olalım mı? Diyor yüreğimdeki minbere…
—Tabi şeref duyarım benim için şereftir dolaşmak senin gibi güzelle ama adını sunar mısın bu biçareye
—Adım umut. Bir menzile gidecekse insan gidilecek yollar bende ve devam etti konuşmaya susmadı yolculuk boyunca öyle bir konuşuyordu ki bu sefer ümitsizliği arar oldum nefesimde. Sözleri kumla yazılanları silip dolma kalemle ümidi nakşetti yüreğime…
Ezan dalgalandı minarelerde cami bulduk namaza durmalıydık. İcabet edecektik bu davete tam kılacakken namazı ümit gelmek istemedi gelmedi bu davete.
—Neden dedim. Niye gelmiyorsun bu ulvi miraca.
Gülümsedi en acı tebessümle ve baldan dudaklarında birkaç nara
—Zaten ümidin kalbi(camiyi göstererek)orda camide ve Allaha en güzel istek-secde. Mum güneşi ısıtır mı? D iyerek kayboldu gözlerin önünde…
Bedir Arutay
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.