- 1083 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
FOUCHE
Her insan bir gen taşır değil mi ? Kimi liderlik;Atatürküm gibi,kimi katillik, kafası zamma bozulup karısına kıyan vatandaşım gibi, kimi de çağına döneklik damgasını vuran Fouche gibi...
Ne insanmış bu Fouche... Çıkarları doğrultusunda bütün değerlerini hiçe sayıp herkesi yok sayabilen.Ama yine de Fransız İhtilalini yapabilen.
Tüccar bir ailenin oğlu olarak doğsa da ilk çocukluk yıllarında yaşıtlarından daha güçsüz ve isteksiz olması ailesini ileride ne iş yağacağı konusunda bir endişeye düşürür.ve Fouche eğitimini kilisede alır. Ama tabiki bu ruh sağlığı ezelden beri bozuk olan kişiliğin orada sadece çocuklara eğitim vererek iyi bir rahip olacagını düşünüyorsanız anladıgınız gıbı çok yanılıyorsunuz. :)) Ayin yemeklerıne katılmayan,dersleri haricinde rahip kıyafeti giymeyen bir rahip adayı o. Ve gününün şartlarında politikaya girip,milletvekili olmayı çoktan kafasına koymuş biri.Tabiki müthiş öngörüsüyle nutuklara başlayıp bir külübe başkan olduktan sonra nihai son Fouche milletvekilliğine seçiliyor.Dönemi Fransasında ihtilalciler ve kralcılar arasında çıkan büyük anlaşmazlıkta her zaman çogunluktan yana olan Fouche kendi inancının aksine bir karar verip meclis önünde ilk dönekliğini yaparak krala ölüm diyor ve bu kelimesinde kendisine karaldan başka,yakın dost bildiği içinde bir deve kini barındıran Robespierre’i bir ezeli düşman olarak kazanıyor.
Meclis içinde sürekli gürültü çıkaran ve insanları işleyerek alınan kararlarda kendini tereyağdaki kıl gibi sıyıran Fouche bir yönerge hazırlayıp altına Collot d’Herboıs imzasını attırsa da yönergedeki büyük düşüncelerin kime ait oldugu hep biliniyor.Bu yönergenin içindeki Lyon yerle bir edilecektir ifadesi acaip bir yankı uyandırıyor.Ama bölgenin Fouche tarafından yağmalanmasına ve oradaki halka ölüm makinası izlenimi yaşatmasına hiç kimse engel olamıyor.Ve yaptığı katliamlarla tarihe döneklik sıfatından önce Lyon Celladı olarak kazınıyor.
Zaman içinde tavrını değiştirip eski dost bildiği Robespierre’e yanaşmayı denese de asla barışamayacak olan bu iki liderin arasında mecliste büyük bir soğuklukhakim oluyor. Düşmanının gücünü hafife alan Fouche önceleri meclisten atılıyor.Ve jakobinler denilen meclise sığınıp başkan olunca bu durumu hiç hoş karşılamayan Robespierre-çünkü ondan yaptığı tüm konuşmalar için izin almak zorunda-bir yolunu bulup onu Jakobin meclisinden attırıyor ama ustun zekaya sahip Fouche ya onun ya kendisinin olmeden bu çekişmenin bitmeyecegini anladıgından Robespıerre’ bir oyuna getirip idam ettiriyor. ve böylelıkle yerini sağlamlamış oluyor.
Yaşamı boyunca döneklikler adamı olan bu kişiliğin yaptıkları zamanın hükümdarı Napoleon’u bile kapsıyor. Ona bile kafa tutuyor.Ama o, eski dostundan daha zeki bir kişilik olduğu için kendini Fouche’ye altın tabakta sunmayarak kolay lokma olmadığını kanıtlıyor.
Napoleon ile yaşadığı gerçeklikleri ayrıntılı olarak bilmek isterseniz Can Yayınlarından çıkan Fouche isimli biyografik kitabı okuyabilirsiniz.Tam olarak bir döneme ışık tutan bir eser.Çünkü eğer yazarsam bayağı uzun bir yazı olacak:)) Ama inanın okuması cok güzel. Tavsiyeme kulak vermenizi tavsiye edrimm :))
YORUMLAR
Sibel Hanım Merhabalar...
İnanınız bir çok değerli yazarımızın çalışmalarına yetişmekte,okumakta ve değerlendirmekte zaman sorunu yaşıyoruz bildiğiniz gibi.Favorilerim arasında sizler de varsınız.Fakat dediğim gibi okul idarecisi olunca zaman yetmiyor ...
Fouche başlıklı yazınızı beğenerek okudum.Öncelikle iyi bir tahlil yapıldığı ortada.Konuya son derece hakim olduğunuzu görüyor ve yürekten tebrik ediyorum.Cümle kurgularınız gayet ustaca,sözcük seçimleriniz donanımınızı adeta yansıtıyor.Çok meraklı ve ilgili bir okuyucunun izlerini taşıyor yazılarınız diyebilirim.Yazınızın sonunda kaynak gösterecek kadar donanımlı olduğunuz dikkatlerden kaçmıyor efendim.
Fransız Devrimi öncesi ve sonrası gelişen siyasi ve tarihi olaylar yeni yüzyıla damgasını vururken bir devrin de başlangıcı olmuştur.Sefiller'de Victo Hugo özellikle Waterlo savaşlarını ayrıntılı şekilde ele alır.O yılların Fransa'sında yaşananlara pek şaşmamak gerekir diye düşünüyorum.1789 Devriminin hazırlanışı ve sokak çatışmalarıyla sonlanan Sefiller zevk alarak okuduğum ender eserlerden biriydi.Yazarın usta kalemini siz de taktir edersiniz.Sanki bir Fransız Tarihi ya da Ansiklopedisi niteliğindeydi adeta...
Fouche dönekliği her ne kadar mide bulandırıcı olsa da, her devrin adamı olmayı başarması da takdire değerdir,ki döneklği kişiliğinden çok, siyasetin doğasıyla ve belli güç odaklarının kirli işlerini yaptırmak hep onun gibilerine duyduğu ihtiyaçla daha çok ilgilidir.Kendisi tarikat okulundan yetişmedir, ancak papaz olamayınca, hazır devrim olmuş, ona yanaşayım demiş ve girondinlerin yanında meclise girmiştir.Devrim süreci radikalleşmeye başlayınca, jakobenlere katılmış, özellikle terör dönemindeki katliamlarda aktif rol almıştır.Napoleon'un iktidarı ele geçirmesiyle, gizli polis teşkilatının başına geçmiş, içişleri bakanlığı da yapmış ve Napoeleon'un en yakınında bulunan kişilerden biri olmuştur. Ancak Fransa'nın giriştiği savaşların kötü gidişiyle ve Napoleon'un düşüşüyle, kralcılar ve ingilizlerle işbirliği yolu aramıştır.Napoleon tekrar iktidarı ele geçirince, gene onun polis bakanı olmuş,ama kralcılarla da bağlarını koparmamıştır. Napoleon'u tahtan çekilmeye ikna edip,hükümetin başına geçmiş kral xvı. Lous'in ikitdara gelmesiyle, onun polis bakanı olmuştur bu sefer. Ancak geçmişteki jakoben kimliği başına bela olmuş ve bir süre sonra görevinden uzaklaştırlmıştır. Hayatının geri kalan yıllarını avrupanın çeşitli yerlerinde siyasetten uzak geçirmiştir.
Sibel hanım Allah Fouche gibilerden cümlemizi korusun diyebilirim.
Yazınızı büyük bir beğeniyle okudum.Ufak bir katkım olabildiyse kendimi mutlu addederim...
Sizden de yazılarıma eleştiri ve yorum beklediğimi bilmenizi isterim.
Görüşmek dileklerimle...
sibel yunlu
tecrübenizin benim için ne kadar yönlendirici olabileceğine eminim.
her zaman görüşmek dileğiyle.
iyi gecelerr...