sahilde aşk
Handan aynaya bir daha baktı. Tamam bu son , dedi içinden. Dünden beri gardıropta denenmedik kıyafet kalmamıştı. Yatağın üstü renk renk fularlarla kaplıydı. Komodin entel pazarlarındaki takı tezgahlarına dönmüştü. Kolyeler, yüzükler, küpeler…Handan hemen hemen hepsini denemişti aksesuarların. Görücüye çıkan binlerce genç kızdan hiçbir farkı yoktu.
Alp,işletme okuyordu. Aynı zamanda özel şirkette çalışıyordu. Handan’ la geçen hafta tanıştırılmıştı. Akşam beşte buluşacaklardı. Akıllı bir kıza benziyor Handan, kültürlü bir doktor. Bir kusuru yok. Gayet güzel. Tıraş olup giyineyim, diye söylendi Alp. Zamanında orda olmalıyım. Kızlar bekletilmeyi sevmezler. Bir aksilik çıkmazsa yaza evleniriz. Annemin dilinden de kurtulurum. Yaş otuz beş. Handan da otuz ikiye dayanmış. Bu iyi, çok yaş farkı doğru değil.
Handan, odasının rengarenk dağınıklığına şöyle bir bakıp çıktı. Gelince toplarım. Mutlu dönersem seve seve toplarım, dedi içinden. Alp’i ilk gördüğünde fizik bakımından beğenmişti. Kalabalık ortamda konuşma fırsatı bulamadıklarından onun kişiliği hakkında hiçbir ip ucu yakalayamamıştı. Bütün dikkati kendi üzerindeyken bir başkasını tanımak mümkün değildi zaten. Acaba beni beğenir m? kaygısıyla, habire yokluyordu kendini. Sık sık lavobaya gidip aynaya bakıyordu. Rujunu tazeliyordu. Her aynaya bakışında pişmanlık içinde geri dönüyordu. Lanet olsun, bir daha gidip bakmayacağım, ben asla aşık olunacak bir kız olamayacağım. Evet, beni beğenirler, takdir ederler. İyi bir eş, iyi bir anne olacak biri görürler beni. Ancak aşık olmazlar bana.
Alp evden çıkmadan, annesinin iyi dileklerini aldı. Hayırlısıyla git gel, dedi oğluna. Tahsilli, terbiyeli bir kız. Daha iyisi can sağlığı. Oğluna daha önce birçok kız bakmışlardı, fakat hiçbiri denk değildi evladına. Alp, geliri yerinde, yakışıklıydı. Bir erkeğe göre de hala genç sayılırdı. İstese on sekizinde bir kız bile gelin alabilirlerdi. Geçen yıl o kadına takıldı diye ne çok korktum. Neydi adı, ikide bir telofonla arıyordu, mesajlarını okudum kaç kez. Neyse ki erken teşhiş kanser önler. Hemen el attım da kurtardım oğlumu.
Handan, bir pazar gününün dinginliğinde yürümeye başladı. Otopark evden bir hayli uzaktı. Aslında yürüyerek gitsem, ne hoş bir hava var. Yol yeterince kısa değil ama, arabayla gitmek zorundayım. Keşke Alp’le hemen kaynaşsak, aşık olsak ve akşama yürüyüşe çıksak. Sadece evlilikten değil, yaşamdan konuşsak; sinemadan, kitaplardan …bir kere nişanlanıp ayrılmıştı Handan, hüzünle hatırladı eski nişanlısını. Yunus… o da aşık olmamıştı Handan’a. Doktor bir eş istiyordu sadece. Fakat Handan sevmişti onu. İlk büyük hayal kırıklığını Yunus yaşatmıştı ona. Telefonda ayrılacağını söylediğinde küfretmişti Handan’a. Elinden kaçırdığı büyük balığın farkındaydı. Handan, son anda sevgisizliğe direnmeyi başarmıştı. Ya evlenseydi …şimdi kutluyordu kendini bunu başardığı için.
Buluşacakları kafeye geldiler nihayet. Alp erken gelip oturmuştu. Handan’ı görünce ayağa kalktı yer gösterdi. Birer kahve söylediler. İlk konuşan Handan oldu, rahat ve kendinden emin pazar gününün güzelliğinden söz etmeye başladı. Alp ilgiyle dinliyordu. Karşısındaki kadının özgüveni onu etkilemişti.
Seninle tanışmaktan çok memnun oldum , dedi Handan. Ancak, asla acele karar vermeyelim. Ben hayatımı geçireceğim kişiye aşık olmak isterim. İlk şartım bu… başka şartım da yok zaten.
Öyle şaşkındı ki Handan, sevinçle gülümsüyordu. Bu kelimeler onun ağzından mı çıkmıştı böyle. Alp, hafifçe kızardığını hissetti. Ne söyleyeceğini bilemedi. Acemice gülümsedi sadece. Bir süre sonra, bir şeyler söylemek için adeta zorladı kendini.
Size hak veriyorum Handan Hanım. Ben de aşka değer veriyorum , dedi.
O zaman, akşam yürüyüşe çıkalım, bunları daha detaylı konuşalım, olur mu? dedi Handan el çırparak.
Alp, karşısında, bir çocuk gibi neşeli duran Handan’ın coşkusuna kaptırdı kendini.
Tamam,eşofmanlarımızı giyip sahile inelip. Sonra oturup bir şeyler yeriz.
YORUMLAR
Sonra sahilde el ele gezmişler ve büyük bir akıma kapılıp aşık olmuşlar... Sonrası malum değil mi Müget? Senin yazılarını özlemişim inan, hele böyle sonunu okuyucunun hayal gücüne bırakman çok güzelll.
Tebrik ederim.........sevgimle
müget
Bende merak ettim şimdi..
Dilerim aradıkları aşkları bulurlar..
Ben Alp/in annesinin Alp ile daha evvel hanımı nasıl bıraktırdığını merak ettim..
Nasıl bir senaryo ile oğlundan uzaklaştırdı..?
Sevgiler..
Aynur Engindeniz
Ülviye Yaldızlıı
müget
Ülviye Yaldızlıı
Ben öyle anne olmam herhalde....sanırsam...galiba:)
Sevgiyle..
Sonra ne oldu acaba? Öykü bitmemiş, gerisi bize bırakılmış. Aşktan usananlar ayırır bu ikiliyi, aşka aşıklar hemencecik evlendirip dört çocuk sahibi yapar. Yani Müget yazmış (çok şükür yazmış) gerisini bize bırakmış...
Senin kaleminden öykü okumak güzel. İnşallah bir sonraki yazın bir dahaki sene bugün olmaz:)
Teşekkür ederim...
Sevgiler sana güzel dost..