FİGÜRANIN AŞKI

• 18 Haziran 2011 Cumartesi 01:10:31

Atlas pasajından ayrılmak üzereydim. Yandaki çay ocağında oturan eski figüranlardan Fiko beni yanına çağırdı. yaşça büyük olmasına rağmen sürekli abi diyordu...
Onu geçen hafta tanımıştım yanında bir kadınla oturuyordu.
Oldukça sıkıntılı gördüm bu defa onu.

Sordum.
‘’ bir derdin mi var?’’

‘’ nasıl anladın ağbi? Şu geçen hafta yanımda oturan hatun yok mu?

‘’ haa şu kadın’’

‘’ Evet o’’

‘’ Ne olmuş ona?’’

‘’ Ayrıldık be agbi’’

‘’ neden?’’

‘’ kafanı şişirmek istemiyorum be ağbi’’

‘’ anlat sen dinlerim’’

Derin bir iç çektikten sonra başladı anlatmaya;

Bir buçuk yıl önce bir arkadaşımın pavyonunda Konsluk yapıyordı, yüzüne baktığımda içimde inanılmaz bir acıma hissi oluşmuştu, sürekli aynı mekana gitmeye başlamıştım, bir gün fırsatını bulup onu masama davet ettim, birkaç bira içtikten sonra benim fakirhaneye doğru yol aldık, eve gittiğimizde birden bayıldı. Uzun uğraşlar sonucu ayılttım. Hasta olduğunu geçen yıllarda çok uyuşturucu kullandığını söyledi. O an içimde yüzüne karşı olan acıma hissi birden daha da büyümüş onu sahiplenme arzusuna kapılmıştım.
Hacı hüsrev kızı olduğunu çok sonradan öğrendim, eskiden aksaray’da çiçek satarmış annesinin zoruyla evlendirilmiş, adam bunu birkaç gün sonra en yakın arkadaşına satmış. Bu kadar dramla dolu bir yaşamı olmasına üzülüyordum, bazen film çekimlerine beraber gidiyorduk, sayemde hayatta göremeyeceği aktörleri görmüştü. Ağzından hiç alkol eksik olmazdı ne kadar çabaladıysam bırakması için bir türlü başaramadım. Kentsel dönüşüm denilen projeden dolayı benim tek odalı evi yıktılar. Bir süre Roma parkında yatmaya başladık, sinema sezonu bittiği için işsiz kalmıştım, tanıdık birkaç arkadaşımdan aldığım borçlarla ayakta durmaya çalışıyordum. Bir gün parasız kaldığımızda eski işi olan konsluğa geri döneceğini söyledi bende karşı geldim, hatta bu işi bırakması için
‘’ibiş baba türbesine gidelim tövbe et ‘’dedim.
‘’Düşünmem lazım ‘’ dedi.
Fazla kafanı ağrımasın ağbi geçen hafta sen bizi görmüştün ya? İşte birgün sonra eski sevgilisinin ceza evinden çıktığını artık onunla kalacağını bir daha rahatsız etmememi söyledi. Sanki biri silahı aldı kafama sıktı. O çok sevdiğim değer verdiğim kadın gözümden düşmüştü sürekli aklıma sözleri geldikçe deliye dönüyordum, iki gün sonra dayanamayıp çalıştığı pavyona gittim, bir başka adamın masasında oturuyordu. O an içimdeki kıskançlık duygusu kabardı ayağa kalkıp elinden tuttum, kalk gidiyoruz dedim. Yanındaki adam şişeyi kafama geçirdi.
‘’Fiko aşkım biz imkansız bir aşkın kurbanıyız’’ dedi.
O an gerçekten psikolojik olarak rahatsız olduğunu anladım. Ertesi gün ibiş baba türbesine gittim Allaha dua ettim onu bu bataktan kurtar diye. Kalbim doğru gelmiş olmalı ki: takıldığım meyhaneye geldi. İşte o sıra tamam bana geri döndü, her şey daha güzel olacak işte üstesinden geleceğimiz bir savaşa şimdiden başlıyoruz diye düşündüm ki;
bayıldı!
Oradan geçen polisler beni karakola onu hastaneye yolladılar, kendine geldiğinde onu da alıp kara kola getirmişler;
’’bu beyi tanıyor musun ? ‘’ dedi komiser.
‘’Hayır ben bu şahsı tanımıyorum, üstelik sürekli peşimde, beni bir türlü rahat bırakmıyor’’ demez mi!
Orada neye uğradığımı şaşırdım:
Allahtan komiser benim oynadığım dizinin tutkunuymuş ki hemen tanıdı ve bıraktı!
ah agbi tiksindim zerre kadar sevmiyorum bu fahişeyi. Gelip ayaklarıma da kapansa dönüp bakmayacağım, oysa ben dizi çekimlerinde set yardımcılığı yapmış adamım. Yıldızım parlaktı ama bu hayatıma girdikten sonra dünyam karardı! O adamı çok mu seviyordur agbi? Sence bana geri dönecek mi?
Dönmesin dönmesin! Uzak dursun benden! öyle değil mi ağbi? Daha fazla gücüm kalmadı ben bu kadını taşıyamıyorum!
Ha birde gittiği her yerde
‘’Fiko bana zorla sahip oluyor, onun tehditlerinden bıktım!’’ demiş
Ben bu kadını nasıl sevmişim bilmiyorum, o çok değer verdiğim gözleri şeytan gözüymüş de görmemişim! Oysa güldüğü zaman gözlerinin içinde yeni bir dünya keşfediyordum sanki İstanbul onunla güzeldi, parkta yattığımız zaman saçlarının rüzgarla olan dansını belki saatlerce izlemişimdir, yoksuluz ama bizimde yüreğimiz var, umudun o kırılması güç denklemini beraber kırdık, yeri geldi aç kaldık, bir ekmeği ortadan bölüşüp yedik, yere düşen kırıntıları güvercinler yemeye başladığında onları izler ağlardık! Bana kadir inanırım derdi, çocukluğundan beri kadir inanır tutkunuymuş, kadir agbide hemşerimizdir, onun yeğeni benim amca oğlu ile beraber okudular. Selvi boylum al yazmalım filminin korsan cd sini alıp internet cafe de izledik. O sira tam göz yaşları omzuma damlıyordu ki yine bayıldı! Bu allahsızla ne zaman romantizmi yaşamaya kalkıyor olsam mutlak bayılırdı! Bir defasında alıp hastaneye götürdüm
Doktor.’’ hiç bir şeyi yok psikolojik’’dedi..
kesin onda da numara yaptı bu! Ah agbi ah içimde depremler oluyor şimdi roma parkı yanmış sanki, ne zaman başımı o çimenlere koysam içim daralır gök yüzünden yıldızlardan biri tam yüreğime düşer soluksuz kalırım, ağlarım buda yetmez işkence gibi geçen saatleri sayarım. Bana ne dedi biliyormusun ?
‘’ Burnun eğri, saçların çok beyaz, sürekli geceleri uyurken gaz çıkartıyorsun!’’
Bu laf denilir mi ağbi? Benim mahremimde olan orada kalır,oysa kendisi geceleri leş gibi içki kokuyorken ben onu gül kokusu gibi içime çekiyordum! Ter kokusu iğrençti! Ama bazen yagmur suyunda yıkanmış kuşun kanatları kadar hoş oluyordu saçları.’’

Ne diyeceğimi şaşırmıştım.
. Sürekli ‘’yeniden döner mi? Beni gerçekten seviyormu? ‘’ gibi sorular sormaya başladı.
‘’Yeniden döneceğini sensiz yapamayacak ‘’ desem de
Hem nefretin hem aşkın bu kadar iç içe geçmiş olması şaşırtmıştı beni.
Tam tokalaşıp ayrılıyorduk ki :

‘’ Fiko aşkım ?’’ dedi

Bu kadın tepemize dikildi!
Yanımıza oturduktan sonra fiko nun gözleri dönmeye başlamıştı, yüreğinin atışı ortamızdaki masayı titretiyordu, az önceki nefret yerini inanılmaz bir bakışa bırakmıştı, nerdeyse yanımda ayağa kalkıp sarılacaktı ona, neden böyle yaptığını sormak istedim, daha fazla sözün kafamı iyice ağırtacağını düşündüm ve sustum.

Çantamı omzuma aldım.
‘’ ben müsadenizi alayım baş başa kalın’’ dedim

Fiko kadına bakarak ayağa kalktı:
‘’ Ağbicim aşkım ve benim için bir imzalı kitap ver, çocuklarımıza yadigar olur’’

Tam çantamdan kitap çıkartıyordum ki kadın sesini yükselterek:

‘’ Çocuğu nerden çıkardın? Ben yanın da adam var diye aşkım diye seslendim’’ dedi

Az önceki o muhteşem bakışlı adam yüzünü astı, masaya sol elini vurdu.

Güvenlik timi olduğunu söyleyen iki genç polis koşarak yanımıza geldi,kimlikleri istedi, aksilik ki kimliğim üzerimde yoktu, ne yapacağımı şaşırdım, durumu anlatmaya çalışıyordum ki:

Kadın olduğu yere bayıldı..