YAN KOLTUKTA BİRİ VARDI...!
- Daha çok var mı ?
-neyin ?
-güneşin batmasına, akşam güneşinin...
-bilmem, akşam mı oluyor ?
. . .
Bakmadığımız bir yer kaldı, son yer, sahipsizlerin yeri.
Ne umut,
Ne de noktalısı ümit...yok artık, şapka da giydirsek ümide olmayınca olmuyor meret.Boşuna aranma diyecek dili olsa, hadi git evine uyu.
Otuz metre uçurum bu insanı parça parça eder, salak mısın sen, daha ne aranıp durursun.her işte bir hayır var derler ya, al iş te sana bir hayır.
Belki de çocuğunun parçası görünmesin diye kayboldu çocuğunun cesedi.Yok oldu işte yok...
-hayır, hayır....istemiyorum ben böyle hayır.....parça parça bile olsa, bir parçasını verin bana...ben çocuğumun parçasını görmek istiyorum.!
Lütfen tek bir parçası bile olsa gösterin bana yalvarırım...
-gideceğimiz yer sahipsizlerin yeri diye bir yermiş, "artık bahtımıza, ya buluruz, ya da...!"
. . .
Çocuktu, henüz küçük bir çocuk...her küçük gibi o da araba sevdalısıydı, ama ne viteslerin nerede ne zaman değiştirleceğini bilirdi, ne de hangi yoldan nereye gidileceğini.
Fakat direksiyona geçince kral olurdu, aslında hiç de huysuz bir çocuk değildi ya hayret işte.
Hep derdim...kaderle keder iki arkadaştır, mutlaka kolkola gezerler diye.Bazen de kendimi ukâla hissederim bu çok bilmişliğimden.
. . .
Anneannem derdi, anneannem...ne zaman araba kullansam sanki yan koltukta oturuyor ya,
-deli misin oğlum, anneannen öleli on yıl oldu.
-vallahi bak anne, ne zaman araba kullansam anneannem yan koltukta oturuyor.
-hadi hadi, oğlum...sana öyle geliyordur, birbirinizi çok seviyordunuz, ne o sana doydu, ne de sen ona...kadının hiç başka erkek torunu da olmadı zamansız öldü gitti.Hayaldir senin gördüklerin, hem ben de rüyalarımda büyük ninemi görürüm, bana repiçim der, repiç; at kuyruğu demektir, annem saçlarıma at kuyruğu yaptığı zaman, büyük ninemin çok hoşuna giderdi, ah ninem ahh öldü gitti Allah rahmetler eylesin, az daha kulakları çınlasın diyecektim, be oğlum, o kadar içimde ki sevgisini anlatamam sana, nasıl bir sevgiymiş nasıl, gittiğimi duysun diye tahta merdivenlerini rap, rap diye sağır kulakları duysun diye gümletirdim.
-ha ha ha yine anlat anne yine anlat...
. . .
Trafik kazalarında sahipleri bulunamayanlar bölümü:
-bak alıştır kendini, ismi burada yazılı ama kimbilir ne haldedir, en azından ölmemiş, ona dua edelim.
-söz veriyorum, yüzünü tanımasam bile benim oğlum gibi davranıcam ona, söz.
.
içerden hasta arabasında getirilen bir gence meraklı bakışlarla baktı karı koca...çocuk yüzünü çevirdi önce annesine baktı hafifçe kaşı yarılmıştı...
-anne, ben sana demedim mi,
-neyi oğlum ?
-anneannem, yan koltuktaydı, hemen önüme geçti, sarıldı...inşallah ona birşey olmamıştır yoksa çok üzülürüm.
Davidoff
YORUMLAR
Beyin cimnastiği yaptıran böyle yazılara bayılırım. Baba parasıyla hediye edilen arabaya binip,kral kesilen gençlerimizin halini güzel yansıtmışsınız...
Terbikler.
Selamlar.
Davidoff
...nişancılığa bile müsaade etmeyecek kadar hızlılar...
ama öyküde geçen genç yazık ki sahiden de "çocuk".!
Susma hakkımı kullanabilir miyim?
Ben bunu böyle asla anlatamazdım...
Sana hayranım...
Davidoff
TEŞEKKÜR EDERİM.
senin kalemini de seviyorum kısa öz vurucu kareler ,birden kopuyorsun ve düşünüyorsun
sevgiler.
Davidoff
___içinde sadece ardıç kuşları eksik__
onları da sana bıraktım :)