- 1452 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Şarab-ı Tahur Şiirimin Eskizleri Tahlile Kaynak
Şarab-ı Tahur Şiirimin Eskizleri Tahlile Kaynak
Her bölüm başlangıç beyitlerinde s-z sesleri ile su sesi
bitiş beyitlerinde ş sesi ile suyun şırıltı sesi.
Yine her bölümde suyun farklı özelliğinin anlatılması.
Osmanlıca dil ağırlıklı.
Şarab-ı Tahur: Temiz ve helâl olan Cennet şarabı. Cennete mahsus şurub.
I.
1. Ebedî olarak devam eden bir ezgidir suların uzun uzadıya gürleyen hoş sesi.
2. En büyük yaratıcı sanatkâr Allah’ın doğa için hazırladığı tertip, düzen ve ölçüdür.
3. Yeryüzü karalardan çok sularla kaplıdır fakat içme suyunun bilinçsiz
kullanımı su kıtlığına sebep olduğundan aranılan en büyük nimet olur su.
4. Yeryüzü yaratıldığından itibaren suyun miktarı hiç değişmemiştir,
aynı miktar su farklı hallerde işlev yapmaktadır.
5. Büyüleyici hararetinin (doğal ısısı ve bazen kaplıca) kıymetini bilebilirsek
6. Yunan tanrısı Kronos’a (Kainatın hakimi) sunulan ölümsüzlük içeceği gibi olur.
1. Çiçekler için servet değerindedir mevsimlerde gecelerin rutubeti.
2. Bir titreyişle uyanır, canlanır, şahlanır bahar ( nevrûz-yeniyıl) dönemi başlar.
3 .Ateşe tapanı (zerdüştü) uyanık, bilen, basiretli hale getirir; suyun bünyesindeki
temiz olma, masumiyet, günahsızlık. ( O bile yola gelir)
4. Senin yağmur veren bulutları tavaf etmen bereket sebebidir.
5. Allah’ın doğa işleyişini bağlı kıldığı kanunlara göre Allah suya şifa vermiştir
6. Su, taşıdığı bu olağanüstü özellikler nedeniyle sanki kendisine
kendini öven şahaser bir şiir yazmış gibidir.
7. Dünya güzeli yerin altındaki membalardan (Aynı zamanda eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi)
şarab gibi suyu içer şarap içen
8. Güneş zamanı geldiğinde batar ama güneş batsa da su batmaz asla su hep uyanıktır
II.
1. Ebedî olarak devam eden bir ezgidir suların uzun uzadıya gürleyen hoş sesi.
2. En büyük yaratıcı sanatkâr Allah’ın doğa için hazırladığı tertip, düzen ve ölçüdür.
3. Gemilerin su yüzeyinde kalabilmesi yüzeyindeki gerginlik nedeniyledir.
4. Okyanus veya deniz diplerinde basınç çok yüksek olmasına rağmen su canlıları yaşayabilmektedir.
5. Kuşların göç mevsimlerinde su üstündeki dansları ve gözden kayboluşları.
6. Kuşların göçlerine ve deniz manzarasına hayran olmak
1. Martılar deniz üstünde uçarlarken su üstünde gölgelerinin hareketleri
2. Saf, soğuk ve berrak mavi deniz suyu sanki bu gölgelere dokunarak dans ediyor
3. Deniz durgun olsa bile üzerindeki gemiler durmuyor, hareketli
4. Cömert, eli açık bir huya sahip olan deniz balıkçılara hazinelerini vermeye devam ediyor,
onlara saltanat sunuyor.
5. Doruklarda şakıyan, aşk yüzünden divane gibi sular
6. Mânevi sarhoşluk yüzünden bazen aklı karışan,
fıtrata (dine) aykırı davranışlar gösteriyor gibi görünen sular
7. Dünya güzeli yerin altındaki membalardan (Aynı zamanda eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi)
şarab gibi suyu içer şarap içen
8. Güneş zamanı geldiğinde batar ama güneş batsa da su batmaz asla su hep uyanıktır
III.
1. Ebedî olarak devam eden bir ezgidir suların uzun uzadıya gürleyen hoş sesi.
2. En büyük yaratıcı sanatkâr Allah’ın doğa için hazırladığı tertip, düzen ve ölçüdür.
3. Suyun kendine has bir lezzeti vardır, koku tutsaydı eğer hiç içemezdik
4. Suyun yapısı ve devri, yeryüzündeki miktarı ve işlevleri ile tesadüf denilemeyecek
ölçüde mucizeler barındırmaktadır.
5. Toz alçı veya çimento su ile harman edilmekte
6. Eğer susuz şekil bulsaydı o zaman şaşkınlık olurdu
1. Kuraklıktan şikayet edildiğinde yağmur bereketiyle döngüsüne devam eden
doğanın düzeni, sular sayesinde kuraklığını giderir
2. Bütün bu doğanın armonisine, manzumesine, sanatına tesadüf deyip geçiverenlere karşı
yürek ateşte ve acıda, dayanılmaz üzüntüde
3. Sular; akıcı, akıp gidiveren güzel söz güzelliğinde zikirleriyle Allah’tan yardım bekler ancak
4. En son uca, ehl-i tarikatın ulaşacağı birlik âlemine varma yolunda
sanki nazlı sallanan selvi gibidir suyun hareket ve zikirleri
5. Şafak vaktine yaraşır istek, neşe ve şenlik içinde
6. “Sevinçli, bahtiyar gözlü” diye bilinen bir şöhreti var suyun
7. Dünya güzeli yerin altındaki membalardan (Aynı zamanda eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi)
şarab gibi suyu içer şarap içen
8. Güneş zamanı geldiğinde batar ama güneş batsa da su batmaz asla su hep uyanıktır
IV.
1. Ebedî olarak devam eden bir ezgidir suların uzun uzadıya gürleyen hoş sesi.
2. En büyük yaratıcı sanatkâr Allah’ın doğa için hazırladığı tertip, düzen ve ölçüdür.
3. Suyun yaşı evren yaşıyla denktir, başlangıçtan beri, insan yokken de vardı
4. O zamandan beri tekrar tekrar suyun döngüsü zayıflık göstermeden,
aksamadan ve miktarında değişiklik olmadan devam ediyor
5. Denizleri, zaman zaman durgun zaman zaman coşkulu suları gözlemliyoruz
6. Suların toprakları ıslatması, bitkilere hayat vermesi, suyun yer ve gök devri,
canlılar için sağlık, temizlik, hayat kaynağı olması yeryüzünü dengede ve ayakta tutuyor
1. Bazen çok şiddetli bir ses, hıçkırık ve ağlama gibi bir hareket olunca
morarmış coşkun denizlerde
2. Savt (ses, bağırma) sonunda durmadığı anlarda depreme sebep olur
3. Emre secde eden yüzeyi vardır suyun, özü de duru, temiz, sâfi ve çok sabredendir
4. Suskunluğu bozulunca (coşma ve deprem) durgunluğa (sükûnete) davet eder
5. Gökler zemzem gibi temiz su buharlarını topladıkça şükretmesini bilenler
şükran duyuyor, suyun bu devrinin nimet olduğunun bilincinde şükredenler
6. Şükretmeyi bilmeyen varlıklar nimetsiz kalırlar, her iki dünya içinde nimetin azalmasına ve gitmesine nedendir bu
7. Dünya güzeli yerin altındaki membalardan (Aynı zamanda eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi)
şarab gibi suyu içer şarap içen
8. Güneş zamanı geldiğinde batar ama güneş batsa da su batmaz asla su hep uyanıktır
V.
1. Ebedî olarak devam eden bir ezgidir suların uzun uzadıya gürleyen hoş sesi.
2. En büyük yaratıcı sanatkâr Allah’ın doğa için hazırladığı tertip, düzen ve ölçüdür.
3. Yukarı çıkan, yükselen bir hararetle döner suyun devri,
(ısınan su buharları yükselir)
4. Rahatlığa ulaşmak (dine bağlılığa ulaşmak) için yere dönüş yapan sulardan
yeryüzü ve insanlar sebil gibi faydalanır. (Maddi manevi faydalanırlar)
5. Kıyamet koptuğunda sular da yanacak, suların hükmü ve faydası kalmayacak
6. Fakat kıyamet kopsa bile müminler için
cennette bir çeşme veya ırmak, tatlı, leziz su vardır.
1. İşte sema suyun renginde fakat işlevleri ne kadar farklı
2. Bir cuma vakti kıyamet koptuğunda su ve gökler kıyametin telaşında,
insanlar gibi ahiret hesaplarındalar
3. Suyun cennette de bir döngüsü var, sanki kanı hiç durmayan kırmızı damar gibi
4. O Cennet şarabı, cennete mahsus ve her türlü kirden, haramdan uzak, saf ve temiz bir şaraptır
5. Allah’ın doğa işleyişini bağlı kıldığı kanunlara göre Allah suya şifa vermiştir
6. Su, taşıdığı bu olağanüstü özellikler nedeniyle sanki kendisine
kendini öven şahaser bir şiir yazmış gibidir.
7. Dünya güzeli yerin altındaki membalardan (Aynı zamanda eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi)
şarab gibi suyu içer şarap içen
8. Güneş zamanı geldiğinde batar ama güneş batsa da su batmaz asla su hep uyanıktır
109 - s- sesi
64 -ş- sesi
66 - z- sesi
Revan: Giden, akıcı. Su gibi akıp giden güzel söz.
Serv-i Hirâmân: Nazlı sallanan selvi.
Ezhar: Çiçekler. Zehreler. şukufeler
Ra’şan: Titreme, titreyiş.
Nevrûz: Yeni gün. İlkbahar. (İranlıların yılbaşısı)
Âb-ı hayât: Kan. Ebedî hayata sebep olan hayat suyu
Pâyân: Kenar, son nihayet, uç. Tas: Ehl-i tarikatın ulaşacağı birlik âlemi.
Sanem: Kâfirlerin, önünde ibadet ettikleri heykel, put.
Emân: Emniyet. İmdat. Yardım dileği. Afv, ricâ, niyâz
şevki ve şetâreti: istek, neşe ve şenliği
şeydâ: Aşktan aklını kaybetmiş, şaşkın divane
şerîat-ı fıtriye: Allah’ın doğa işleyişini bağlı kıldığı kanunlar
şâyân: uygun, yaraşır
Şâhika: Dağ tepesi, doruk
Şadüman: sevinçlilik. Mesrur, bahtiyar.
gârib: Batan. Gurub eden.
şehnaz: Eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi.Meşhur bir dünya güzelinin ismi.
Çok güzel olan.
fahriye: Bir kimsenin kendini medih için söylediği söz veya şiir
Şatahât: Mânevi sarhoşluk, kendinden geçip maksadı aşan dine aykırı sözler söyleme
Ârî: Pâk, pislikten uzak. Hür.
Şarab-ı Tahur: Temiz ve helâl olan Cennet şarabı. Cennete mahsus şurub.
***********************
Şarab-ı Tahur
I.
Sermeden bir ezgidir suların zemzemesi
Sâni’nin yarattığı doğanın manzumesi
Hem çoktur yeryüzünde hem de aranan nimet
Dünya yaratılalı değişmedi miktarı
Sehhâr sühûnetine verebilirsek kıymet
Âb-ı hayât sebebi Kronos’un nektarı
Ezhar için servettir mevsimlerin şebnemi
Ra’şan ile şahlanır nevrûzların dönemi
Zerdüştü agâh eder bünyendeki afafın
Bereket sebebidir sayyibleri tavafın
Suya şifâ verirken şerîat-ı fıtriye
Su kendine yazıyor şâheser bir fahriye
Şehnaz yerin altında şarâbı içer şârib
Güneş gârib olsa da su olmaz asla gârib
II.
Sermeden bir ezgidir suların zemzemesi
Sâni’nin yarattığı doğanın manzumesi
Gemileri taşırken üstündeki gerginlik
Derindeki basıncın balıkları yaşatır
Kuşların göçlerine şahit olan enginlik
Yüreğimi hayranlık duygusuyla kuşatır
Martılar uçuşurken suyun yüzünde zılâl
Gölgeye dokunarak dans eder mavi zülâl
Deniz durgun olsa da sâbit değil sâbihat
Sehâvetkâr secîyen balıkçıya saltanat
Şâhikada şakıyan şeydâ bir âşık gibi
Şatahâtı yüzünden aklı karışık gibi
Şehnaz yerin altında şarâbı içer şârib
Güneş gârib olsa da su olmaz asla gârib
III.
Sermeden bir ezgidir suların zemzemesi
Sâni’nin yarattığı doğanın manzumesi
Bir damla içilir mi sende koku olsaydı
Tesadüf nasıl derim bu muhteşem ölçüye
Şu beyaz, kuru tozlar sensiz şekil bulsaydı
O zaman şaşırırdım duvardaki alçıya
Kuraklığı izâle eder sudan zenberek
Tesadüf diyenlere dayanmıyor kor yürek
Sular revan zikrinde Hakk’tan dilerken emân
Pâyâna giden yolda sanki serv-i hirâmân
Şafağa şâyân olan şevki ve şetâreti
"Şadüman gözlü" zaten, suyun ayan şöhreti
Şehnaz yerin altında şarâbı içer şârib
Güneş gârib olsa da su olmaz asla gârib
IV.
Sermeden bir ezgidir suların zemzemesi
Sâni’nin yarattığı doğanın manzumesi
Başlangıçta var oldun, evren yaşına denksin
Tekerrürde za’fiyyet görülmeyen devrinle
Kâh coşkulu kâh durgun denizdeki âhenksin
Coğrafya dengededir ıslattığın çevrenle
Bazen zefiri nefes morarmış zevâhirde
Zilzâle sebep olur savt bitmezse âhirde
Emre sâcid yüzeyin, özün safâ ve sabbâr
Sükûtun bozulunca sükûnete davetkâr
Gökler zemzem içtikçe şükran duyuyor şâkir
Şükretmeyi bilmezse iki dünyada hakir
Şehnaz yerin altında şarâbı içer şârib
Güneş gârib olsa da su olmaz asla gârib
V.
Sermeden bir ezgidir suların zemzemesi
Sâni’nin yarattığı doğanın manzumesi
Sâid hararet ile döner senin devrin su
Salâha varmak için yerde kurulur sebil
Yer, gök yarıldığında söner senin devrin su
Kıyamet kopsa bile cennette var selsebîl
Ey sular, bak semâya! İşte senin renginde
Kutlu bir cuma günü, ahiretin cenginde
Suyun Cennet döngüsü sanki kırmızı zarî
Ol şarab-ı Tahuru bütün haramdan ârî
Suya şifâ verirken şerîat-ı fıtriye
Su kendine yazıyor şâheser bir fahriye
Şehnaz yerin altında şarâbı içer şârib
Güneş gârib olsa da su olmaz asla gârib
Müjgân Akyüz/MAJ
YORUMLAR
şiiri yazan hanımefendi, belliki osmanlıcaya hakim ve şiir çok daha güzel olmakta.
şiir dedim.sanırım yanılmadım.su üzerine yazılmış bu güzel eser anlayan için okumaya değer.dilerim böyle köşelerde kalmaz.
şiir ruha hitap eden düşünce ve felsefe sistemi içinde ele alınmış
beğenerek okudum.devam edeceğim.saygılar
bunu anlayacak kafa var mı ki, yazarsın be kalem!
divitin damlatmaz mı, mürekkebinden sitem, sitem ezilmişliklerimi...
Müjgan Akyüz
Yani herkese hitap etmediğini biliyorum tabi. Kim uğraşacak onca okumaya.
Değer gördüğünüz için teşekkürler, selamlarla
Hayırlı ramazanlar