CUMHURİYETİN KAN ÇİÇEKLERİ

• 14 Haziran 2011 Salı 18:30:49

Onlar Cumhuriyetin ‘ Kan Çiçekleri’ ydi. Nice canlar vardı ki , ecelle yatıp kalkarak , savaştan savaşa koşarak hayata gözlerini yuman.Onlar ki bir damla göz yaşı ile düş çiçekleri yeşertti.Onlar ki birkaç satır bırakmak için geride akan kanlarını kağıda mürekkep etti. Bir dağ çiçeği gibi ovalar saran yalnızlığı ile sessiz ve o nisbette heybetliydi.Ulu çınar yüksekliğinde yürüyüp , neredeyse şafağı öpecekti.Son şarkısını söylerken hayatın, tutunup yıldızlara, hürriyete yağmur olacaktı.

Ben onları gördüm…

Seher kuşlarının hürriyete kanat çırptığı Milli Mücadele’ de istiklali kuşanmışlardı.Ne parkaları vardı, nede postalları, nede bir somun ekmekleri.Kızgın güneş indiğinde dağlara ve ovalara, bayrağın gölgesinde dimdik ayakta duruyordu onlar.

Balkan savaşlarında , Harb’ i Umumi’ de , Çanakkale’ de bilinmez siperlerde anaları ve bacıları ve yavukluları için ihtimal ki, bir damla göz yaşı ile düş çiçekleri yeşerten onlardı..

Tanrı şahittir , sarılıp silahlarına ecelle yatıp kalkmış ve bir savaştan bir savaşa koşup canlarını yitirmişlerdi. Eğer, ölmeden yazabilmişlerse birkaç satırla gidişlerini , bilinsin ki kanlarını mürekkep yerine kullananlar da olmuştur.

Yüzbaşı Kazım Bey Seddülbahir savaşlarının sonucunda önemli rol oynayan askerlerimizden biriydi ve hayata veda edeceğini hissettiği anda , yani ölümünden yirmi gün önce ailesine bir mektup yazmıştı.

‘’ Ben vatan ve millet uğrunda bana düşen vazifeyi ifa ettim.Artık gerisini size terk ediyorum.Ben cümlenize hakkımı helal ettim, tabi ki sizde helal edersiniz.. Hemşiremin, Ziya’ nın , Kemal’ in hasretle gözlerinden öperim.Muhterem amcamın elerlinden öperek dualarını her zaman beklerim. Çoluk çocuğumu evvel Ceha- i Hakka sonra vatan ve millete ve sizlere emanet ederim.Sevgili valideme, aileme güzel bakınız. Tahsillerine hizmet ediniz. Maaşlarının tahsisi, icap eden muamelenin ifası için arkadaşlardan alayınızın tabur katibi ve aynı zamanda alay naibi bulunan Hasan Efendiye yazdım.Bulunduğum fıkranın Alay Kumandanı Binbaşı Halil Beydir. Bu isimler size lazım olursa muhabere edersiniz. Binbaşımız Şevki Bey’ de benim gibi tehlikede bulunduğundan sağ kalırsa ona da müracaat edersiniz. Kolordu kumandanımız malum olduğu üzere Esat Paşa Hazretleridir.Ben mukaddes vatan uğurunda terki can ettim, bahtiyarım.Cenabı Hak sizleri de bahtiyar buyursun…’’

Seddülbahir civarında Selim Bey Çiftliğindeki ölüm döşeğinden yazılan bu mektup geçmişte nelerin mukadder olduğunu , millet için can vermenin nasıl görev sayıldığını ortaya koyuyor.Geride kalanlar , kurşunların delip geçtiği sararmış fotoğraflar ya da kanla yazılmış mektuplar mıydı acaba? Yoksa gerçek vatandaş olmanın tarihsel bir özeti miydi.? İşte buna cevap Başkumandan Vekili Enver Paşanın şehit yüzbaşı Kazım Bey’ in ailesine gönderdiği şu mektupla veriyordu.

‘’ Alay 21, Tabur 1, Bölük 1. Zevciniz Hüseyin oğlu Yüzbaşı Kazım Efendi 14 nisan 331 tarihinde Seddülbahir Muharebesinde bir askere yakışan kahramanlık ve fedakarlıkla şehit oldu. Muhterem şehidin bütün yakınları ve sevenleri için ALLAH ‘ tan ecir ve sabır dileyerek beyanı hürmet ederim.Baş kumandan Vekili Enver’’



Mektubu gönderen: Osmanlı Ordusu Hümayunu

Alacak Olan :Kabataş’ ta Mukime Zehra Hanımdı.