- 13778 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
İstanbul Kıyılarından Mektup
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sen diye sarılıp , senin kıyılarında ayaklarım çıplak koştum güneşe bir kez dokunmak için .
Ellerim boş şimdilik ama olsun . . . !
Sendin şehrin boşluklarını dolduran , avaz avaz çığlıklara yataklık yapan.
Sendin gece siyahlarını pembeye boyayan , derin izlerin çizgilerinde tuvâl çalışan.
Zaman ; uğradığı her rıhtıma kumdan umutlarını bırakıyordu. Dalgaların diktiği elbiseleri giyinmek ve çizdiği kaderi yaşamak gibi bir mecburiyetlik vardı ortada.Dilin lâl duruşu , adımların ayaklara inat yürümeyişinin bir sebebi olmalıydı elbette. Acaba göremeyen ben miydim yoksa ?
Dün sensizliği dindirmek adına çıktım evden. Kulaklarımda en çok duymayı istediğim şarkılar , gözlerimde ise güneşi geçirmeyen siyah duvarlar .Arkama bile bakmadan gittim . İçimde tarifsiz sevinçler , dudaklarımdan dökülen her sözse seni getiriyordu günüme. Bulutlar kanadım olmuş , topuğumun sesi geceden kalma mahmurluğunu uyandırıyordu sanki .
Elimin tersi ile ittiklerim kesinlikle gerçek değil ve ben bir kez daha salıncağına binmeliydim yıldızların .
Sen de beni bekliyordun . . .her şeye hazırlıklı bir hasret sıcaklığı tenime değiyor , rüzgârın elini tutmuş bana doğru eriyordun .Kabûlümsün !!!
İstanbul’un iyot kokulu odalarını ziyaret ettim önce. Üsküdar yıllarca sakladığı özlemini dile getirdi bana. Bir çay içememiştik kız kulesinin karşısında, denizi taşlayamamıştık ilk o heyecanın keşfi ile. Çelme takamamıştık birbirimizin adımlarına bile bile , düşürememiştik kendimize gülmek için . Hiç simit almamıştık sokak satıcısından ve hiç tartılmamıştım benimle dalga geçersin diye gözlerinin önünde.O şirin küçük çocuğun baskülü hep arızalıydı ve bana sıra geldiğinde bıyık altı gülüşler kahkahalara dönüşürdü .
Keşke !!!
Yürürken bir çift gördüm , baka kaldım öylece . Gözlerinin içinde kurmuşlar çilingir sofralarını , sohbet muhabbet sessiz sedasız devam ediyordu.Bakışların dudakları değiyordu birbirine , doğup doğup batıyordu güneş gün ortasında ,ışıkları yanıyordu zamansızca İstanbul’un.Sokak aralarından huzurun nazarlık duruşu karışıyordu . Maşallah dedim içimden , rabbim hayırlı sonlar yazsın duasını ihmal etmedin onlar için.
Kıskandım biliyor musun ?
Yanımda ol istedim , sadece bir günlüğüne bile olsa senliği tatmak vardı ruhumun dehlizlerinde. O eski kavgalarımızın yerini küçük şakalara bırakıp hiç olmamış gibi tekrar o günleri yaşamayı diliyordum . Sağı solu boş olan bir masaya oturup , elimi diğer sandalyenin omuzuna koydum.Göz uçlarım martıların dalgalarla sevişmesine takıldı. Çığlıkları ile konuşan yalnızlığım ,döküyordu içindeki öfke ile karışık keşkelerini.Dur diyemediğim çok şey oldu o anda . Ara ara kendimi tokatlayıp , dizginlerini çektim yüreğimin ama olmadı. Başımın etrafında gezinen portreni silemedim bir türlü.
Mavi neden gözlerini hatırlatıyordu , taşların nefesini kesen gelgitler nasıl oluyor da senli tebessümleri getiriyordu sahneme. Şaşkındım , donup kalıyordum an an yaşadıklarıma.
Esmer karası bakışların bir tek Üsküdar’dan doğuyordu . Karşı kıyılardan toplayıp bedenini düşürüyordu aklımın köşelerine. Uzağımda biriken kalabalığa karışıp tadını çıkarmak günüydü bugün sanırım.
Tut elimden. . . daha önce hiç bilmediğin kadar bil , hiç hissetmediğin kadar yaşa senliğimi. Ateşini söndüremeyen yüreğimde ısıt üşümüş yanını , yorgun gövdeni dinlendir dizlerimde, saçlarını rüzgardan önce bırak ellerime.Dokunayım , daha öncesi olmayan tüm özlemlerimi sığdırayım bu dar saatlere.
İzin ver . . . !
İzin ver suskunluğum firar etsin tutsaklığından, kaldırımların tozlu nefesini solusun, yağmurun damlalarıyla yarışa girsin bugün.
İzin ver şiirlerini okusun Kızkulesine,vapurdan bakan insanlara tanıştırsın seni sevgili diye.Tutuşan ellerin terinde ıslanmış gülüşleri okşasın düş niyetine
İzin ver son bir hayal kursun adımıza , Harem’den Beykoz kıyılarına kadar yürüsün dolu dolu adımlarla .Saçında papatyalardan tacı , krem rengi tuvaleti ile bir bütün olsun .Sıkıca tuttuğu siyah takım elbiseli senliğin koluna girsin tüm yürüyüş boyu .
Bakışlar çılgınlığın altına imza atarken , alkış tutsun cansız olan her şey .
Şoka girmişlerin tokatını atmayı rüzgâra bıraktım ,birazdan uyandıracak onları . Bizse hayâli bir yorgunluğu atmak için salaş bir cafede açık çaylarımızı yudumlayacağız.
Sofranın orta yerinde acılı tatlılardan seçmeler. Sen seçtiğini alacaksın ben de payıma düşeni her zamanki gibi.
Her güzel şeyin bir sonu olduğunu biliyoruz ve bugünü de soru işaretleri ile ait olduğu yere göndermenin zamanının geleceğini sindirmiştim içime.
Rabbim onu bana nasip eder mi bilmem ama bir bedeni bile olmayan ruh ikizime mektubumdur her satır .
Kör kalemimin yazdığına bakma sen , gördüğünü değil hissettiğini istiyor aslında.
Hepsi bu kadar !!!
13/06/2011
11;30
eMİNE
YORUMLAR
eMİNeYZAMAN
Duygularınızı akıcı ve anlaşılır bir dilde ama çok duygulu bir şekilde anlatmışsınız. İçten bir mektup. Durup düşünülmüş gibi değil, o an ne hissedilmişse, konuşur gibi yazılmış, ama edebiliğinden taviz vermemiş bir mektup. Mektupları büyülü yapan doğallıkları ve akıcı dilleridir zaten. O yüzden okuruz hiç tanımadığımız insanların namelerini...
Severek okuduğum şiirleriniz kadar nesirde de başarılısınız.
Kutluyorum.
Saygılar.
Aynur Engindeniz tarafından 6/15/2011 12:07:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
eMİNeYZAMAN
sevgilerimle... :)
Aynur Engindeniz
sen ''çok sevdim!'' diyince merak ettim ... geldim yazını okumaya ...
bi de ne göreyim ...
'' Türk'sün, şekersin, çok çalışmışsın ve istediğin kadar övünebilirsin !''
çünkü ... HARİKA olmuş yazın...
ama kalemin arada yaramazlık yapmış...
ona bunun bir nesir olduğunu söylemedin mi sen ?
arada şiirsel çiziktirmiş bi de :)
eMİNeYZAMAN
beğenine çok mutlu oldum
çok kocamanından sevgilerimle :)
Adaşım benim! Demek ki bir benim yokmuş deniz gözlüm, senin de ruh ikizin varmış sakladığın bir kıyıda. Ne güzel şiirsel ifadelerle Seslenmiş sin ruh ikizine. Gerçek olmasını temenni eder, bu güzel yazını kutlarım.
sevgimle.
eMİNeYZAMAN
aminnnnnnnnnnnn :)
Ah o kör kalem daha neler neler yazar da....
Güzel ,aşk dolu esintiler..
Özde söz olmak...
Sevgiyle..
eMİNeYZAMAN
güzel şiir yazanlar çok kere yazmaya yanaşmazlar böyle şiir dışında -ama şiirce / şiirsel-
ama kalem güçlü olunca ve içindeki hislerin peşine bu kadar yalınayak takılırsa ortaya böyle müthiş bir cümleler dansı çıkıyor.....
bir de şu bedeni olmayan ruh ikizi...için bir kaç kelime etmeliyim
bilirim bedeni olmayan ruh ikizini..benimde avuçlarımın içinde bir LELİA'm var...kırgınlığımı, öfkemi, küskünlüğümü,gözyaşlarımı,sevincimi, heyecanlarımı, beklentilerimi,hayallerimi,tebessümlerimi........Onu düşleyerek -Ona- bir beden yaptığım....
yalnızlığın koyu gölgesi sarılmadan tenime
kendimi parmaklarının içine kapattığım, sakladığım...
O gelinceye kadar O'nu beklerken...
günün yazısı benim için sıcaklığı, samimiyeti,kurgusu,seçilen cümleleriyle...
eMİNeYZAMAN
teşekkür ederim s/özlü duruşunuza....
varlığınız güç ....dua ile efendim :)
Bir çığlığın yalınayak gözyaşları gibiydi yazı...
Sonu olan her başlangıç kendini en duru suyu ile yıkar ya da yakar...
Tebriklerim çokca...
eMİNeYZAMAN
sevgimle yavrum benim :)