ZÜMRÜT
Babam demişti genç kız,
-tek suçlu babam
.
Herkes susmuş, zümrüt yeşili gözlerden süzülen damlaların ardından gelecek sözleri beklemeye başlamıştı.
Bugün de İstanbul en yağmurlu günlerinden birini yaşıyordu, yarış mıydı bu zümrütle ?
Hadi gökyüzünü affettik diyelim...peki ya diğerleri ne olacaktı ?
.
Zümrüt gözler iliklerine kadar ıslaktı, yüreği ise kupkuru...
Nasıl mı görebiliyordum.?
kimbilir belki de...herşey aşikârdı.
.
dışarda öfkeyle yağmur yağıyordu,
anlattığı herşeyi yağmura anlatıyordu, hakime değil.!
. . .
-Suçlu babamdır...
-Kardeşim değil.
-Eğer tutuklamanız gereken biri varsa, mezarını açın babamı çıkarın onu tutuklayın.
...yutkunamadı...
.
Önce yağmur şaşırdı, şiddetle cama vurmaya başladı...
Sonra da hakim,
.
-sen ne diyorsun, olur mu öyle saçmalık,
-olur hakim bey, eğer suçluyu arıyorsanız işte size gerçek suçlu.
-iyi de ölmüş adamı neden suçlayalım, ölmüş gitmiş.Bu kadar suçu ölmüş bir adama nasıl yükleriz kızım.
-babam suçlu ki, suçlu diyorum.sizin çocuğunuz var mı hakim bey ?
-var,
-sizin çocuğunuz bıktım okula gitmekten deseydi, ona ne derdiniz ?
-kafasını koparırdım
-benim babam kardeşime tamam oğlum canın istemiyorsa gitme, keyfine bak, okul senden önemli mi dedi.Eline de bir tomar para verdi onu özgür bıraktı.Babamın koca bir fabrikası vardı, bağları, bahçeleri, bankalarda milyonlarca dolar paraları...Gün geldi babam hastalandı vefat etti.Ben ve annem fabrika işlerinden anlamayan iki bayan, çaresiz erkek kardeşimin eline düştük.Aradan bir yıl geçmeden kapımıza ihtar mektupları gelmeye başladı.İhtar mektuplarının ne olduğunu bile bilmeyen annem kardeşimin adına olduğu için imzalamaya başladı.Birgün eve döndüğümüzde evimize giremedimizi gördük...kilit değiştirilmişti.Evimiz dahil hiç bir malımız artık bizim değildi.
ve
işte bugün sizin karşınızdayız...Kardeşimin izini ne siz ne de biz bulamıyoruz.
Üstelik ondan kalan minik de bir bebek var...Benim gibi o da ağlıyor.
Babalık demek, yeri geldiği zaman, kaşlarını çatmasını, sözünü geçirmesini bilmek değil midir, hakim bey ?
-peki kardeşin, bu kadar parayı ne yaptı haberiniz yok mu ?
-sizin haberiniz var mı hakimim, varsa bize de söyleyin ?
.
Yağmur daha da öfkelendi, zaten İstanbul’da yağmur yağdı mı seller alır başını gider...yağmur yağar, arap kızı camdan bakar,
yağmur yağar, o el sallar...
-zümrüt müydü adın ?
-hayır.
-kardeşine ulaşamazsanız haliniz ne olacak ?
.
Yağmur dindi, bekledi, dinledi...merak ediyordu zümrütün halini...
2011 Davidoff
YORUMLAR
Babam demişti genç kız,
-tek suçlu babam
Bence suçlu baba değil. Suç biraz daha gerilerde bir yerlerde. Ya büyükbaba, ya da efendibabada.
Bir atasözümüz vardır; “dedesi koruk yemiş, torununun dişi kamaşmış” diye. Muhtemelen burada da öyle bir durum söz konusu.
Buna benzer bir hadise bir yakınımızın başından geçmişti. Aile tarumar oldu, adam yaşarken görebileceği ne kadar acı varsa; evlat acısı, torun acısı hepsini gördü. Öldüren değil, süründüren sağlık sorunları yaşadı. Serveti güneşte kalmış kardan adam gibi önüne geçilemez bir şekilde eridi gitti.
Olur, ama bu kadarı da olmaz diyebileceğiniz fecaatte bir hazin son. Kumarhane, pavyon, hastane, adliye, hapishane, gasilhane.
Maalesef adamın, mesleği ile ilgili kötü bir sicili vardı geçmişine dair. Tabiri caizse fitil gibi çıktı zürriyetinden. Mesleğini söylemeyeyim, aramızda o meslek mensubu olanlar varsa alınabilirler.
İnşallah çektikleri kötü siciline kefaret olmuştur. Zira hala yaşamaya çalışan torunları var, tıpkı “zümrüt” gibi.
Bir şey diyeyim de inanma; İnan olsun adamın kendisinin, ölen oğlunun, ölen torununun ve hayatta kalan torunlarından bir tanesinin gözleri zümrüt yeşili idi. Tesadüf mü acaba.
Selamlar, saygılar
Yağmurlar çocukların gözlerinden yağmamalı . Güçlü çocuklar güçlü ailelerde yetişmeli eğitimsiz mümkündeğil elbetteki .Yine can alıcı bir konu hafif meltem esintisi gibi içimize girip deli rüzgarlar estiren VELHASILI KENDİN GİBİ YAZIYORSUN İŞTE kutlarım canım arkadaşım çok başarılıydın kutlarım..
Bazen çatılan kaşlar da alın yazısının önüne geçemiyor. "Oğlum oku" dese de, oğul kendi yoluna gidebiliyor.Bence öyküdeki baba okumaktan ziyade, adam gibi olmayı telkin etmediği için suçlu.
Buruk ve yağmur kokulu bir zaman kesiti okuduk.
Yine güzel bir anlatım.
Kutluyorum sevgili Davidoff...
Sevgiler.
Aynur Engindeniz tarafından 6/13/2011 10:36:35 AM zamanında düzenlenmiştir.