- 828 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
mektup demetleri
Titreşen ekranların renk kaymasında, soluklaşan ışığın altındaki yansımada, mum ışığında savrulan gölgelerin tenhalığında oynadım yalnız oyunumu ben... Kendini ifade edemeyen duygu sellerinden geçti yüreğim. Suspuslarla, suskunluklar denizinden yüzerek geçtim. Soluksuz kaldım defalarca, dibe battım kaç kere bilinmez... Ama her defasında bir el, sıcacık bir gülümseme, bir yalnızlık savaşçısı buldu bedenimdeki yaranın ıssızlığını ve ben oldum işte. Kurtuldum! Önce Umutlarım vardı; her insanın sorumsuzca içinde büyüttüğü cinsten. Önce onlar soldu, sonra yalnızlığımı tac ettim başıma, ve en son, içimdeki çocuğu astım... Şimdi harikayıııımmmm ama çok özel hissediyor ruhum kendini. Tebessümleri zorla kopardığım aile ağacımın meyveleriyle besleniyorum her yanımda. "Ne kadar barış kaldıysa kıyılarda, yüreklere beyinlere çağırdım" demiş şair. Ben ise; zorla mutluluk diktim, kapımın önünde duran saksıda sıkışmış bir avuç toprağa... ve ne kadar mutluluk kaldıysa hayata dair yeşermeye başladı o tohumun mucizevi serinliğinde. Gülüyorum, gülmek geliyor içimden çünkü. Yaşıyorum, içimden geliyor artık nefes almak. Eskisi gibi sıkışmıyor yüreğim. Keyifle akın ediyor içime oksijenin en alası... Günlerdir her fırsatta, yazmışsındır diye bekledim. Neden biliyor musun??? Çünkü sen oldum ben. Seni bekler oldum... Suskunlaştım, durgunlaştım, sen gelecekleri bekler oldum sabırsızlıkla. Seni her zaman anlıyordum ben, ama şimdi daha çok anlıyorum. Her firsatta maillere bakıyorum gelen var mı diye. :) İşte geldi, sonunda geldi beklediğim dermanım... Yukarı da yazdığım kelimelerin arasında "mutluluk, tebessüm, umut, güzellik, sevda, özlem, aşk" gibi ne varsa hepsi sana dair, sen için, SENİNLE... Şimdi ne yazacağımı bilemez haldeyim, yine saçmalamış olabilirim ama o 7 yıl her nerede olursam olayım benimleydin. Bunu unutma emi MELEĞİM... Mesai öncesi erken saatte yazdım bu mailim, bedenim uyanmış ama beynim uyanmamış olabilir, saçmalamışsam kızma emi. Sevgiyle kal PRENSES... Suskunadam...!