Bir Gidişin Anatomisi
Gidiyordu. Gidecekti elbet. Kim durabilmiş ki pimi çekilmiş bir gitmenin karşında? O dursun? Ölüm gibi bir şeydi. Olacaktı günün birinde. Biliyorduk yani. Ama ne zaman ve kimi yakalacağını bilmiyorduk. Kim kalan olacaktı bu ölüm karası bekleyişde? Piyango bana vurdu bu sefer. Kalan benim. Giden o oldu. Terk edilmişliğin sıcak yarasıyla kalakaldım ardında. Anladım ardı olacaktım. Tek bir gitme çıksa hecelerimden kalacaktı biliyorum. Yalvaran gözlerle gitme dememi bekliyordu. Bekledikçe çark işliyor, ve o gitme düşmüyordu kalbimden kelimelere. Düşemiyordu. Nasıl düşsün ki oyunun kuralı buydu. Ölüm gibi bir şeydi. Ölüm kadar yakındı, ölüm kadar uzak. Kim karşı koymuş ki ölüme? Ben karşı koyayım? Sonra kalktı, sarılacak gibi oldu sarılmadı. Sarılamazdı. Biliyordu bırakamayacağımızı. Biliyordu son anlarında olan iki sevgili sarıldığı an perçinlenirdi ve asla çözülmezdi. İşte bu yüzden sarılmadık. Gtimek gerekiyorsa gidilmeliydi. Hem de sağlam gitmeli gitmişken . Ölümü kuralına göre oynamalı. Bırakıldığımız morgdan son anda canlanmamalıyız.
Öyle bir ölümdükü o ölümün öte tarafı yoktu işte. Her şey boşluk. Kavuşma umudu yok anlayacağınız. Nefes alamazsın. Boşluktasın salınıyosun. Renk yok. Koku yok. En önemlisi o yok. Aslına bakarsan ben bile yokum onun yokluğunda. Onun gittiği yer her nereyse işte yanında beni de götürdü, ben kendimsiz kaldım. O ise benimle birlikte geldi, o kendisiz kaldı. Yani ikimizde götürmemiş olsak birbirimizi buluşacaktık aslında. Ben ona doğru gelirken, o da bana doğru geliyordu. Yolun ortasında karşılaştık ve işte tam o yer şu an gittiği yer. Biliyorduk birbirimize doğru yürüyüşümüzün bir gün bir şekilde ulaşıp daha sonra birbirimizde sonlanacağımızı. Biliyorduk ve bildiğimiz halde yürümeye devam ediyorduk. Nasıl etmeyelim ki hayat akarken? Ve o geçerken yanımda ben durdum o geçti. Kalan ben giden o oldu. Terkedilendim yani. Tek yapabildiğim gidişini izlemek oldu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.