- 1519 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Karışmayın Çingene Sevdama
.
Neden mi korkarım sevdamı söylemekten? Ne reddedilmek ne de adı saklının kim ve ne olduğu. Ötekiler, sizlersiniz benim kabuslarım. Küçümser bakışlarınız, kıskanç kıvranışlarınız. Ama biliniz ki bıraktım çingene yüreğimi umarsızca sevdanın seline…
.
Çingeneydim oldum olası sevda bahçelerinde gezinen çoğunuzun gördüğü, tanımak istemediği bir gönül çingenesi... Severdim özgürlüğü, severdim döne döne, güle oynaya raksetmeyi; kim olduğumu bilmeden, hayretle izlerken sizler beni... Saklamazdım gönlümün rengi mavimi; saklamazdım maviye tutkumu, esaretimi. Aşka kapalı kapılarım desem de, severdim her keresinde, söz geçiremeyince çingene yüreğime. Öyle büyürdü ki saklı sevdam,
ben olurdu sevdiğime benzeyen... Ne kaprisle harcayabilecek zamanı ne de anlamsızca gurura feda edebilecek tek bir anı olurdu onun içimde. Her anı en değerli kazançtı özlemlediğim...
.
Sana da var sözüm sevdiğim: “Sen söyleme, sevme” desen de duymam, anlamam, inanmam, kabullenmem ben cantanem... “Olamaz” desen de oluyor işte böyle bir şey. “Bizim dünyamız farklı” desen de oluyor çılgınım, istemesen de oluyor böyle bir şey. Ne sen, ne ötekiler hiçbir şey , hiç kimse engel olamıyor bu kez bu çingene sevdamı tek başıma da olsa yaşayıp, yaşatmama...
.
Ateş dansımı kırılmışlığımla, umutsuzluğumla, küskün yüreğimle, gecenin karanlığında
döne döne yapıyorum şimdi gülümseyerek.... Yok bu gece ne ay ne yıldızlar ne de denizde yakamozlar. Sadece lacivert bir gece; parlayan kızıl alevler ve etekleri dört bir yana savrulan, kolları aşağı yukarı inen kalkan, saçlarında ateşin kızılı parlayan, çılgınca dönen ben varım
bu gece... Dansımı ancak Tanrı engelleyebilir kalp atışımı sonlandırırsa. Ne aptal gururum var şimdi ne de kıskançlığım. Düşünmeden dönüyorum alevlerle yarışırca. Bağırıyorum zaman, zaman ateş dansımın nağmesinde “Yiten her sevdadan borcum yok hiç birinize, ödedim bedelini hem de fazlasıyla. Varsa da istemiyorum alacağım, sizlere sadakam olsun.”
.
Bu gece böyleyim işte ben, hiçbir sözü dinlemem çingene yüreğimden ötesinde. Dedim ya
en iyi ben bilirim bendekini. Bu yaşam benim deyip kendi isteğinizce yaşatmadınız mı beni?
Çalmaya kalktığımda bana ait zamanlarımı sizden; acılarım, göz göz kanayan yaralarımla bırakmadınız mı beni? Kanatlanıp, benimle uçuyoruz diyen aşıklarım, beni benden çok düşünen dostlarım nerdesiniz, nerelerdesiniz şimdi? Neden yüzüme vurulan hatalarım, yanlışlarım, yalnızlığım, umutsuzluğum oldu bana kalan?
.
Şimdi de düştüm çingene gönlümün peşine. Sizlere ne, ne yaptığım benim? Kimse tutamaz şimdi o çılgın, delidolu çingeneyi. Enayi saysanız da beni, hanginiz bilir en iyi benden başka içimdeki gerçek beni? Şunu biliniz ki geç de olsa yolumu gönlümce çizmekten, çingene yüreğime söz geçirememekten, cesaretime, esaretsizliğime kavuşmaktan mutluyum şimdi ben. İster çalıntı olsun zamanlarım, ister hak etmediğim olsun anım; isterse bana ait olmayan bir yerde olayım, karışmayın benim iyiliğim için bana. Siz bakın, sadece kendinize bakın ve kendi maskeli yaşamınızı yaşayın kolaysa. Bana ısmarlamayın ne yapmamın doğru olacağını. Bir yarım yüzyılı çaldınız sessizce benden, bir yarım yüzyıl şimdi benimle bana kalsın lütfen!
.
05 / 07 / 2004
Nesrin İNANKUL
YORUMLAR
Fazla devrik cümle olmasına rağmen beğeniyle okudum.
Başarılarınızın devamını dilerim. Saygılar.