Hayrettin Taylan

Kimi Gerçekler Sığmaz Yüreğe



-Kimi gerçeklerimden gerilir hayaller.Olmazların düğünü var, olacaklar mendil sallıyor.
-İki kadın arasında deliren bir eren oluyorum. Ermiş değilim , sevmiş değilim, sevilmiş olmak da yetmiyor.


Sessiz sessiz sevsem fayda eder mi ki yalınsı özlemlere.

-Dokuduğum dizeleri sersem gönül odana. Yar dökülür mü bahtının sol çiçekleri. Kelebek çiçeği kadar mı kaderin. Kelebeğin gözü ve isteme sözü kadar mı kederin.
-Aşkın kıyısına kendimi liman yapsam sen gelsen, senden sonra ruhumun magmasında yaşayan seher yeli gelse. Y’el olsam yeislere.

-İrili ufaklı, senli, benli yaşamlar sersem ,serseri dünyam toplanır mı ki?

Uğruna ölünesi ölümsüz kalışların uğurböceğiyim.Mecralarıma konuyor kelebek çiçeklerin. Kendim ile hiç kendim arasında açılıyor .
Yar ile yaram arasında beni paralayan deşmelerin su yılanıyım. Yılanlarımı sular ve aşklar temizliyor.
-Çekip gidilesi gitmelerin bit pazarındayım.Ucuz sevdalar arıyorum sanki…
-Hayır , yalanmış meğer benim sevmemelerim.

Sen ardı arayışın ışınmasında allanıyor aydınlığın. Aşk gerçeğimi aydınlatmıyor sustuğum susku giyotinlerinin ağzında.
- Unutulan ile unutulmayan arasında bir ütü can kırıklarımı ütülüyor. Şık bir aşk ermişi oluyorum iki k’adın arasında.

-Minik bir susma .Büyüsün aşk ,kapansın y’ara.

Erkenci bülbül değilim, gitmeleri hiç sevmem. Gidenin gül dalını yıllardır gagalıyorum.

-Kem’al’e er’isin.Ben zatan ak bir yoldayım.İnsan- ı kamil olmakla, ihvanı ermiş olmanın sonsuzluk aynasında devriyelerim uzanır ben’e.
- Ben kimim ki? Gün’ah’karı çok olan kendini bulmayanın ben sonrasıyım.
Sorgulama beni. Benim günahım seni cennet meleği yapmaz.

-K’amil ötesi, ötrelenmiş, harekesiz,hareketsiz, sensiz okunan kutsilerin tütsülü sonlarındayım.

-Aşkımı yatırdım borsana. Hisse senetlerim hissetmelerimle yükseliyor .Bonu faizlerine paralel değil senli gidiş –gelişler.
-Öylesi yaşanmış gelgitler de değil. Sensiz gecelerimi yalansı neonları da değil .

Uğurun altın sarmalı ,bahtın gümüş farbalı, sözlerin inci dilgesi

Ve sükutun su değirmenindeyim. Bekliyorum gözyaşlarını.
-Ki öğütme vakti geldi bu sensiz beni,bu senli beni yaşayan hürmetnazı.

-Ertelenmiş ertesi günlerin can aynasında seni taradım, kendimi göremedim hürmetnaz. Ben aşka mazi olmuşum.
Dedim ya iki k’adın arasında anlatılmaz bir rüyanın bilinçaltı
Bebeğim. Beni emzirmeden giden,yalansı, yabansı aşk mamalarıyla büyüten gidenin söz süzgeciyim.
-Söz söz ,kelime kelime geçiyorum kendimden. Sanl, büyümüş de küçülmüş Mecnun gibiyim.

-Sokulduğumuz tutku küplerinden “ pi “karesi olmayan iç’ kenarların yazgı işlemeyiz.
-Sorun sevmek, ya da kavuşmak değil.Sonraların okulunda mutlu olarak kalabilecek kaçımız var. Sorun , sonraların çok çabuk tükettiği ilişkiler ekmeğinin hemen ya bitmesi ya da çok bitmesindedir.
-Yeni film yazmak istedim,severek, isteyerek,yazarak,akarak,yakarak,kalakalarak.İlk aşk filmimin giş rekorlarını kırsın ve her dem oynansın dünyamızda.
-Görmeyi gördüm. İçimde gişe rekorlarının da rekorunu kıran kırık canlar filmi var.
-Dedim ya yaşanmış ve yaşanmamışlık arasında iki k’adın arasın yazdım bahtımın seneryosunu. Yalnızlık , sevenin olmasıyla giderilmez. Sevenin olduğu halde seven her şey olamamaktır bazen.
-Tutmayan hesapların milimetresiyiz hepimiz. Tutunamayanların totemcisi yalnız ben değilim. Çıkarlarımızın çıkarmalarını kalemsiz yapanlardan olmasak da sevmesek de biz özümüzü kendi lehine toplayan toptancılarız hürmetnaz.
-Bu yüzden son günahkar ben olana dek temiz bir sevda sofrası hazırlamak istiyorum iç dünyama.