- 1050 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MİNİBÜS GİREMEZ!... ya da tek göz ile mesâfe ölçülemez.
Konusu: Trabzon Trafiği.
Trabzon Dolmuşçu esnafının sesi, sadece, kendilerine yönlendirilen bir mikrofon ve kamera ile hizmetinde olduğu Vatandaşlara ulaşabiliyor. Şoför Esnafının Sesi Radyosu ya da gazetesi var mı?.. Neden yok?.. Bir başka meslek dalı ile uğraşan yazar, bu hizmet erbablarını, ne kadar bilebilir ki?..Yine de bildiğimiz gerçekleri yazmadan kendimi alamıyorum... Okuduğunuz gibi yine kalem elimde...
Gazetelerden okuyup- edindiğim bilgiler ile kendileri ile görüştüğüm Dolmuş Şoför esnafımız; acemi birliğine yeni teslim olmuş Asker gibi eğitilmeye çalışılıyor... “Bir düdük: Yat... Bir düdük: Kalk... İstikâmet: ... marş- marş ” Bu sözü Askerlik yapanlar bilir...
Yollarında insanların yürümek için gayret gösterdiği şirin ilimiz Trabzon’un Merkez İlçesi’nde, bu güne kadar alınan vergilerle hiçbir yatırım yapılmadığı söylenebilir. Yılların hatâlarını, bir çay parasına 6 (Altı) Km. yolu katederek alan dolmuşçu esnafımıza yapılan iki günde-bir çalışmak, bağımsız çalışanlara yapılan enbüyük haksızlıktır. Neden mi? Açıklayayım; Bundan sonra Fırınlar, iki günde-bir çalışacaklar desek Ayda 15 gün bayat ekmek yemeye alışabilir miyiz?!. Hayır... Minibüs denen ve Taksiden sonra otobüsten önce gelen orta ölçekli taşıma araçları ile Trabzon Dolmuş Kültürü yok edilecektir. “Olta Mezgiiiit... Oltaaa” diyen Balık satıcılarımız ne demek istiyorlar bu sözleri ile... Ağ Mezgiti gibi ezik değil, balık istifi değil. Denizden tutulduğu ve tâzelikte demek istiyor. Bizleri Ağ Mezgiti gibi görenlere; Teessüf ediyorum. Şu âna kadar minibüs dolmuşçuluğun o kadar çileli olaylarına şâhit olduk ki...
Herkes başından geçenlerle 40 Yaşın üstündekiler ve diğer büyük vilâyetlerde Minibüse binenler; 50 Sayfalık birer kitap yaza bilirler... Bizler, teknolojiyi, Dolmuş Kültüründen önce Fayton kültürü ile aldık. “Üsküdar’a gider iken ... ” Derken gözümüzün önüne Faytonla şehir içinde yolculuk ve gezinme gelir. Biz, Balık değiliz. Minibüsçülüğü, kesinlikle varolan değerinden aşağı göstermek istemiyorum ama, geri gitmenin, yolları boşaltmak yerine daha da dolduracağını; inanarak söylüyorum... 1 (Bir)Km. mesâfeye gidecek vatandaşı, sen minibüse alamazsın; binmez... inanın, doğru söylüyorum. Bizdeki Dolmuşçuluk, bir çeşit lükstür... Havadır. İnsanları bu lüksten alıkoyamazsınız... zâten mantığı da yok.
Yârın olacak olanı söyleyeyim: Uzun mesâfelerde oturacak tamam ama ya kısa mesafelerde benim yaptığım gibi kimse dolmuş taksi rahatlığı ve aynı fiyat dururken keyfini bozup da hasta, yaşlı, ayağını bükemeyecek rahatsızlığı olanlar ile ve sayamadığım pekçok sebeple, kimse bu minibüslere itibar etmeyecektir. Kısa mesafeler için minibüse dönüş fiyasko ile sonuçlanacak, dolmuş taksisi olanlar ise bu işten kârlı çıkacaklardır. Aksini iddia eden beri gelsin. Yukarıda belirttiğim esnafın bir gün çalış bir gün yat uygulaması Anayasaya aykırıdır. Kesinlikle, zorla uygulanamaz. Vergi yönünden de ev geçimi yönünden de.
Bu uygulamayı hayata geçirenlere bir önerim ile cevap veriyorum: Bir Ay çalış maaşını al gelecek ay yat, sigortanı, maaşını, tazminatını ve bütün sosyal haklarından bir ay çalış bir ay bağışla Devlete de görelim. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün; doktor ve eczaneleri de aklınıza gelebilecek diğer meslek dallarını ekleyin. İğneyi kendinize çuvaldızı Dolmuş Şoför esnafına batırın. Ben de bir esnaf olarak hakkıma düşene razıyım. Yok etmeyin... Yazıktır. Kar yağarken bastığın dalı kesip yakma... ne olur.
ÇÖZÜM:
Uzunsokak Caddesindeki bütün kaldırımları sökün ve altta kalan eski dar kaldırımları, onarıp- kullanın!.. (Bu sayede, 1960’lı yıllarda ve Tünel ve Sâhil yolu henüz yok iken; Uzunsokak Caddesi’nde, bir Chevrolet(Şavrole) taksi, yolun sağında yolcu indirirken, yolun diğer sol yanından Margirus otobüs gelip- Erzurum ve Rize istikametine hiç durmadan devam eder giderdi.) Bu cadde, çift şerit olarak kullanılması ile doğu yönünde sorun kalmayacak, Batı yönünde ise; Ayşe Gülbahar Hâtun Türbesi’nden başlayıp sâhile inen Şenol Güneş Caddesi’ni araç alt geçidi yapılmak sureti ile bitirin, bu; bir trafik sorunudur.
Uzunsokak Caddesi, volta atma yolu olmaktan çıksın!.. Kaldırım kırarak bu iş çözülür. Amaç insana hizmet etmek ise; kırın gitsin... Bu iş: ”Bursa Kestâneliği Vakıftır” aklı ile çözülür. Önemli olan, sivri akıllıyı dinlemektir. Pâdişah dinledi ve Bursalı, kâr etti. Fenâ mı oldu? Hadi Hayırlısı... Kusurum varsa, bağışlana.
Saygılarımla efendim.
Son notlar:
---Bugün, 09 HAZÎRAN 2011’deki durum: Taksi dolmuşları, Trabzon trafiğinden kaldırılarak yerine iki taksi dolmuşçunun birleşmesi ile 8 kişilik bir minibüs dolmuşa çevrilmiş ve 8 yıldan beri bu uygulama sürmektedir. Yazı ki, bu uygulama da istenilen sonucu vermekten uzak ve yolcular, eziyet çekerek bu duruma katlanmaktadır. Bakalım yakın bir zamanda neler daha olacak. 1650 dolmuş taksi, 800 minibüse dönerken 50 kadar sayıda dolmuş taksi ise, hususi olarak kalmayı tercih etti. Havaalanı ve Değirmendere otobüs terminalinde, bu Ticârî Taksiler, çalışmaya devam ediyorlar.
--- Ayşe Gülbahar Hâtun Türbesi’nden başlayıp sâhile inen Şenol Güneş(Reşâdiye Cd.) Caddesi, alt geçidi tamamlandı ve Yavuz Sultan Selim Bulvarı’na bağlanarak araç trafiğine açıldı.
---Uzunsokak Cd. araç trafiğine kapatıldı ve kaldırımlar kırıldı. Yol, yayalara kaldı.
--- Bâzı ticârî hat minibüslerin plaka ve durak değerleri aşırı derecede artı. Batı yönünde duraklar birleşti.
--- Yapılan son çalışma ile; bütün araçların yol güzergâhları, yolcu ve araçları çok etkileyici biçimde değiştirildi; zorluklar baş gösterdi.Uygulama, faydasının yanında zararlarını da sürdürüyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.