Günlerin Değeri ve Sonsuzluk

• 8 Haziran 2011 Çarşamba 17:28:10

DüzenleGünlerin Değeri ve Sonsuzluk, Dosya Akköy Dergisi Eylül-Ekim 2010


Kökten ışığa kabuk değiştirir zaman/ Yanmadan soyunamaz insan

GÜNLERİN DEĞERİ VE SONSUZLUK

Günler zaman olarak bizlere sunulan değerli bir gömüdür. Doğadaki devinim ve gözlemlerimizle sisteme oturttuğumuz zamanı, içsel yetimiz ve birikimlerimizle daha da zenginleştirmeliyiz. Bunun için de önce kendi kabımızı doldurmamız, her saniyemizi öğrenmeye ayırarak değerlendirmemiz gerekir. Okuyup araştırmalı, bilinçlenmeli; edinimlerimize, kazançlarımıza yeniler eklemeliyiz. Sadece kendimiz için değil, evrendeki tüm canlılar için de düşünmeli ve hareket etmeliyiz. Burada insanın kişiliği, kişilerin özgürce düşünmesi önemlidir. Kendimiz üzerinden insanlığa yararlı olabilmek için çalışmalıyız. Düşünce yetimizi ve içsel yeteneklerimizi bu amaç için birleştirmeli, “ben” değil, “biz” diyerek günleri değerli kılmalı, anlamlandırmalıyız. Böylece hem kendimizi geliştirmiş oluruz, hem de bizim kendimize sunduğumuz günlerin içinden kendimize bir pencere açabiliriz. Buyurun dışarıda kalmayın!

Günler vardır "bayram" diye adlandırırız, günler vardır "ağıt" diye yakarırız, günler vardır "ölüme" doğarız. Bunlar saymakla bitmez. Önemli olan içine fırlatıldığımız dünyayı etkin ve verimli bir şekilde kullanabilme sanatıyla yaşanır kılmaktır görevimiz. Bunu hem kendimiz ve hem de belli bir güç için yaparız çünkü öyle koşullandırılmışız. Dışımızdaki durum ve içimizdeki olaylar zinciri bizi ister istemez üretime, dolayısıyla tüketime zorlamaktadır. İki kapı arasındaki bu yaşamda iyi veya kötü, her saniyenin bir değeri vardır. Bir şiirimde dediğim gibi: "Kalanı / Saniyelere sığdır / Işığa." Kendimizi olumlu kılmak, olaylara olumlu bakmak için bu gereklidir diye düşünüyorum. Karanlığı aydınlatmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Gökyüzündeki ışığı ürettiklerimize, içimizdeki ışığı da yeryüzüne indirmeliyiz. Böylece insanlık için bir şeyler başarabiliriz; zenginliğe, verimliliğe bir katkımız olur. Yoksa yaşam bize zindan olur.Dolu dolu yaşayan, üreten kişiler zamanın yetmediğinden şikayet eder. Kendilerini faydalı bir iş yapmaya öylesine odaklamışlardır ki zamanın nasıl geçtiğinin farkında bile olamazlar. Yirmi dört saat onlar için azdır. Bir şiirimde dediğim gibi: "Güneş bir ince ışık / Hiç batmaz orada / Üzerinde yürürüz." Hep bu ufuk çizgisinde olmayı istemişimdir, üretmek, kalıcı olabilmek için üretmek. Biz yazarlar, şairler, düşünürler için gerekli olan besin kaynağımız gözlemek, araştırmak, okumak ve yazmaktır. Bu bağlamda günler bizim için yazdıklarımızla aramızda bir köprüdür. Bu köprüden sonsuza yol döşeriz. Eserlerimiz bu yola döşediğimiz ölümsüzlük taşlarıdır ki bunlar bizi gülümseten, bizi anımsatan, bizi yaşama bağlayan değerlerdir. Günlerin değeri sonsuzluktur, sonsuzluk da içimizde olan uçsuz bucaksız evrendir benim için. Yazımı bir şiirimle sonlandırıyorum:

"Ne zaman bildim ne mekan / Dönendim durdum içimde" Haziran 2010 M. Mazhar ALPHAN

ŞİİR AYNA
Yakışandır
Biçip diktiğin
Birikimin
Kabın kadar
Dil-içi çevirin
Duruşun
Göz-içi çevirin
Ayna
Söyleyin bana
Güzel kim

M.Mazhar ALPHAN