- 954 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Oldugu Kadar
İnsanın en büyük düşmanı kendisidir.Bebekken masum olan bizler , bilincimiz ve hakimiyetimizi sahiplendikçe tam aksi davranırcasına yanlışlar yaparız.Belki hırstır bizi buna iten , belki ispat çevremize, belki özenti , ama masumluğumuzu bozarız her yanlışlarımızda.
Hep nedenlerimiz vardır ; başkalarıdır , ortamdır böyle değiştiren bizi.Aslında tek suçlu kendimiz, itiraf edemesek de. Belki de doğarken ağlamamız ilerideki hatalarımızın önceden sezmemizdendir.
Sevdiklerimizi üzeriz sanki hiç kaybetmeyecekmişiz gibi , hayatımıza isyan ederiz sanki daimi miş gibi . Oysa yarın ölecek olsak bugün bize yeter mi yapmak istediklerimiz için ya da sevdiklerimizi yarın göremeyeceğimizi bilsek sarılmak istemez miyiz sıkıca.Öyle ki gereksizleri çıkarmalıyız hayatımızdan.Hatalarımız için , günahlarımız için af dilemeyiz yaradan dan , şükretmeliyiz. Dua etmeliyiz sadece , daraldığımızda değil hep dua etmeliyiz.
Hayatı hayallerimiz gibi değil , yaşamımızı hayallerimiz gibi kabullenmeliyiz.Doğan güneşin yavaşça karanlığı kaybetmesi gibi, karamsarlığımızı atıp yaşamımıza sarılmalıyız , her güzelliğin her anına.
Kırıldıysak birilerine kırmak yerine gülümsemeliyiz mesela ya da uzaklaşmalıyız oradan, kalbimizin kararmaması için.Hiçbir şey gibi yaşamda daimi değil , olanı olduğu kadar kabullenip sevmeliyiz, beklide sadece sevmemiz gerekenleri sevip, diğerlerine saygı duymalıyız ya da saygı duymasak da saygımızı bozmamalıyız kendimize saygımız için, değer görmesek de değerimizi korumalıyız , susmalıyız bazen , sabır sabredenlerle yücelir , susmak çirkin sözleri köreltir.
Uyumadan önce yastığımızın şahit olduğu vicdan sızıları son bulması için , mutluluğun göreceli kavram olduğu için , hayatın ne çok kötü ne çok mükemmel olmadığı her şeyin düşünceler ve duygularla şekillendiği için yaradanımızın verdiği bütün güzelliklerin yanı sıra insanoğluna bahşettiği düşünme ve karar verme duygusunu doğru kullanabilmemiz için , tek düşmanımız kendimiz olduğu için , istersek çok kötü istersek çok mutlu olabilme yeteneğimiz olduğu için, derin bir nefes alarak kapatıp gözlerimizi , tebessümle açılsın gözlerimiz sonu belli yaşamlarımızın çizgisini güzel kılarak yeniden , yeni doğar gibi.
YORUMLAR
Önceki yazınızı da okumuş ve yorum yapmıştım...Yazarken sanki bir şeylerden çekiniyormuş gibi bir his kapladı içimi.Kendinizi bırakın kalemin özgürlüğüne.Ancak özgürlüğü sonu olmasın yazınızın.Kurallarına uyun...bakın daha güzel olacak.Anlattıklarınız bütünüyle doğru...Tebrik ve selam ile
ÇİĞDEM TÜRKYILMAZ
Kendı ıcınde znel benlıkten genele bır hayat elestrısı sunmus. Mıstık yada tasavvufı bır pencereden sergılems dusuncelerını... Öncelıkle samımı bır dıl kullanmış. Buyurgan bır tavıdan daha çok yapsanız ıyı olur tadında bır dılı var. Deneme tarzında olsada kendı ıcınde bazı boşlukları var. Örneğin girş gelişme sonuc tam olarak sınırlanmamış... Anafıkır guzel ama belırlı orneklere yazıma destek verılebılınırdı. Sadece dua etmenın yanı sıra ınsanlara hayatlarından ders almasını isteyen afillibir önerma beklenirdi...
Teknik olarak paragraflı yazmanız okur için daha kolaylaştırıcı olacaktır. Tabıkı bırde okura nefeslenmek ıcın noktalama ısaretlerıyle fırsat verecek olursanız. Yazınızdakı vurgular da daha belırgn olacakır...
Yinede pozitıf mesajı için teşekkür etmek gerekır. Emeğinize sağlık, yeni kelimelerde buluşmak dileğiyle...
ÇİĞDEM TÜRKYILMAZ
Öncelikle hoş geldiniz demek istiyorum.
Düşüncelerinizi içinizden geldiği gibi gayet doğal bir şekilde aktarmışsınız.
Yeni bir yolda minik bir adım çalışmanız. Umarım devamı gelir. Yazmak güzeldir. Yazdıkça büyürsünüz.
Yalnız bir rica, bizim gibi hassas gözlü okurlarınız için, paragraflar arasında bir boşluk bırakırsanız eğer, bir de yazı ve fon fenginin uyumuna dikkat ederseniz sizi okumak daha kolay olacak.
Başarılar.
Sevgiler.