- 2083 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Saygıdeğer yazar kardeşim,
sosyal olaylarımız toplumda o kadar çok ki...
Sigaraya başlama yaşı 12,Alkol 13,Uyuşturucuya başlama yaşı da ne yazık ki 14.inmiştir...
Suçluları bulamıyorsunuz bazen,4207 sayılı yasa titizlikle uygulanmaya çalışırken bazı bağımlılarda inadına teşvik ediyorlar.
Ceza elbette herşeyi çözmüyor ama belki caydırıcı bir unsur olabiliyor.
İyi aile yaşantısına sahip çıkmayan bazı kişisel bozuklukları olan fertler gençlerimizin,insanlarımızın bağımlı olmasında suçlu değilmi?
Siz
akıcı bir makale ile bir kadının öyküsünü dile getirmişsiniz.
Kader mağduru olmuş mu diyelim,sinsiliklerle kötü hayatın içine çekilmiş bir kadının çilesini dile getiren makaleniz edebi açıdan iyi cümlelerle de gizlice neden , Madde bağımlısı kadınların, sıkıntılarını unutmaya çalışmasında esrar ve sigarayı devamlı çağrıştırması eğitimci olarak beni de üzdü,düşündürdü...
Nedeni yazınızın okuyucularına baktım genelde bayanlar.
Problemlerin çözümünde yararı olan,Kişilerdeki dini açıdan manevi eksikliklerde aramak gerekmez mi?
Milli ruhumuzu kaybetmeyelim diyorum.
Türk islam yapımızda genelev varmıydı?
kİMLER NEDEN BU YAPIYI AÇTILAR SORGULAMAK GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
Allah bu tür kadınlarımızı da ıslah etsin.Aile yapımıza çok iyi sahip çıkmalıyız diyorum.
Eleştirime sanırım kızmamışsınızdır.
HakkınSesi
Siz de düşünmüşsünüz...Ne güzel!..
Bu na hiç kızılır mı?
Hürmetle...
Bu gün aklım bu yazıdaydı gün yoğundu ama yinede şöyle bir göz atmıştım...
Ve okudum...
Genelev kadınları ne kadar genel bir konu değilmi..?
Kader kurbanı,yuva yıkanı,nataşası,geyşası ve hatta legal kadınların kendi öz evlerinde ki,öz müşterilerinin,öz evlilik cüzdanlarıyla satın aldıkları illegal zevkleri...Ne kadar derin bir mevzu ve ne kadar kolay gözönünde olanı yargılayıp arka odalarda her gün kendi infaz ipini çekenleri görmezden gelmek...Son ölüm mü...Ölmek gibi bir şey işte...
Derin mevzunun derin özeti yazının başlığı ''Kadınsı''
Seyran Tankuş
Kutlamayı unuttuk değerli yazar...Kutlu olsun...
HakkınSesi
Dediğiniz gibi derin mevzu ablacım...Çok hem de..
Teşekkür ederim ziyadesiyle..
Her gün yazdıklarıma bir şeyler katma isteğindeyim. Yenilik getirmediğim düşünceler ardınca, kendimi tekrar etmekten sıkılıyorum ve hatta öyle durumlarda kendimden iğreniyorum.
Bu yazıyı yazmak gerçekten kolay olmadı. Sebebi de okuyanlar açısından bir açı ile belirlenmiş ki; o da genelev kadınlarının durumu hakkında. Burada ayetler ve hadisler ışığında işin dini boyutu da ele alınıp, böyle bir şeyin olmasının dahi günah olduğu belirtilebilir. Yalnız bazı günahlarda doğruları bulmak içindir. Eğer kendi adıma günaha girip bu yazıyı yazmamış olsaydım, genelev kadınları da benim gözümde insan olarak kıymet kazanmazdı. Rabbim bazı halleri de yaratmış ki, insanlar boş durmasın ve o bozukluğu düzeltip daha güzel mertebelere ulaşsın. Bunu unutmamak lazım.
Aslında en önemlisi de şu ki, konunun esas kahramanı olan kadının, tüm insanlara ders verir nitelik de kendisi ile yaptığı savaşların ortaya konulmasıydı. Aşk yosmalarda daha imanlı çıktı, mertlik de genelevde bulunan bir kadında. Bunun hor görülecek bir yanı da yok zannımca. Çünkü hala nefesimiiz vermedik ölüm adına.
Herkese, genelev kadınları da dahil teşekkürlerimi sunuyorum can-u gönülden. Bana hâla küfür ediyor, ama seviyorum be seni diyor penceresine dayanmış çıplak bacaklarıyla...
:))
Aynur Hanım'ın ifadelerine katılıyorum.Hiç bir mazeret bir kadının onurunu,kişiliğini,namusunu meta haline getirmeye yetmez,yetmemelide. Bu iş artık sektör haline getirilmiş durumda.Bilmeden tuzağa düşmüş,birileri tarafından esir edilmişler ise bir şekillde kaçış yolu bulup günahlarına tövbe etmelidirler.Çünkü bu işi masum göstermek hataların en büyüğü,toplumsal çöküntünün baş sebeplerindendir.
Yazınızın anlatımı,akıcılığı,tekniği güzeldi.Tebriklerimle
Kadın ağzıyla anlatımın çok başarılı..
Derin ,acımasız bir yara hem toplum için hem kadın için.Ama illa ki kadın için..
Dediğin gibi bunlar görünen yüzler.Ya görünmeyenler.Ya aile içinde tecavüze uğrayanlar.
Derin konular dedim ya..Ağır çok ağır.
Tebrikler mert kardeşim. Hak ettiği yeri almış.Ama bence az bile bu..Bir kurdelada benden..
Emeğine /yüreğine sağlık..
bu konu öyle hassas bir konu ki.. tabulaştırmadan, değerinden ödün vermeden ama bir o kadar da gerçekçi yazılmış olması lazım-ki bunu başarmış bir yazar gördüm. elbette ki benim tercihim daha çok içsel çöküşleri betimlemenizdi bir olay örgüsündense. tamamen kişisel görüşüm elbette bu. fahişeler oldum olası ilgimi çekmiştir. öteki'leştirdiklerimizin hayatı var fakat yaşam lüksü yok! böyle bir konuya değindiğiniz için sonsuz tebriğimi bırakıp gidiyorum sayfanıza..
güzeldi.
Hala iyiki doğdum demek için sağlam nedenlerim var demiştim bende bir keresinde..
Kirlenmiş hikayeleri kader diye sırtında taşıyan onca son noktaya gelmiş kadın varken bizler gerçekten sudan sebepleri kendimize dert seçiyoruz.
Bu bağlamda
doğru tesbitler ve hoş kıstaslarla çok başarılı bulduğum bir yazıydı. İçimi buran yaşamın acı gerçekleri geceme tokat gibi çarpsa da..
Tebrikler
hayal gücü mü demeli, hayat kadınlarını bu kadar iyi analiz etmiş olmak mı ya da iyi ve sadık bir kitap okuyucusu olmak mı...
her ne ise, değerli yazar kalemin hayran olunası güzellikte... ilk kez bu kadar uzun bir yazıyı, sanırım üslubunun yalın oluşundan ötürü sıkılmadan hatta keyifle okudum
bu sitede böyle sağlam kalemlerin varolması, hem kendi adıma, hem gelecek nesillerimizin ışıltısı adına bana umut verdi
bu yaşta, nice yazarım diye geçinen şahsa rakip olabilecek kadar sağlam bir kaleminin oluşundan, duyarlılığından ve güne gelişinden ötürü kutluyorum..
inan gurur duydum..
nicelerine, eyvallah..
Ben, önyargısız ben, neden bu yaratıklara tarafsız bir gözle bakamıyorum acaba? Çünkü her ne sebeple olursa olsun bu rezilliğin meşru gösterilmesi taraftarı değilim. Evet gayet güzel anlattın. Son derece duygusal ve edebi. Benim yorumum tekniğinle falan alakalı değil. Sadece bu kadınlar üzerine. Kınamak da istemiyorum. Kul kınadığını yaşamadan ölmezmiş Allah muhafaza...Ama bari saygı beklemesinler ya Hu! Hastanelerde kötü bakılıyormuş onlara...Kocaları onu tercih ettiği için kıskanıyorlarmış. Hiç bir kadın, hayat kadınını kıskanmaz, ancak kendi tertemiz varlığı varken, saç teline kadar pisliğe bulanmış bir insana meyledilmesine öfkelenir o kadar. Gerçekten kader kurbanları olanları kurtarsın Rabbim ve günahlarını affetsin. Ama öbür türlülerini de yıktıkları yuvalar ve yaktıkları ana yürekleri kadar süründürsün.
Kusura bakma kardeş, ben sevmiyorum bu kadınları ve nedense tarafsız bakamıyorum...Ama yazı dilin ve anlatımın başarılı. İnsanca yaklaşımın taktire şayan. Empati kurma yeteneğin güzel. Kutluyorum.
Aynur Engindeniz tarafından 6/8/2011 12:17:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
- anne ,anne en temiz dönüşüm hep sana...
Aynur Engindeniz
lacivertiğnedenlik
Aynur Engindeniz
empati yapabilmek.. öylesine yüce bi davranışki..
bilmezler bunu.
en çok erkekler aşağılar hayat kadınlarını ve onlardır asıl suçlular...
bi hayvan gibi ırzına geçip sonra hayvanlığını unutan erkekler...
tabi günümüzde tecavüze uğrayan erkeklere de var...
bu işi severek yapan hayat kadınları da...
bu toplumsal bi olay ve biz bu gibi olayları gözlerimizin ardın da tozlandırıyoruz...
yaşamadan anlamaya çalışmıyoruz... :(
ancak bi cesur kalem çıkıp yazacak ki biz de oturup üzülecegizi.. anlıyormuş gibi yapacagız..
kalemin yükenmesin edebiyat şairim....
sen hep yaz..
sen hep yanlış anlamaya yol acacak konular seç..
sanat böyle bişey
sanatçı olmak böyle bişey işte..
yürekten kutluyorum..
kalemin tükenmesin..
sevgi
saygı
ve
hürmetinle...