Bencil kimse devamlı kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını düşünmeye ayıracak vakti yoktur.
nadideelif
nadideelif
@nadideelif

YAMAÇTAKİ VUSLAT

6 Haziran 2011 Pazartesi
Yorum

YAMAÇTAKİ VUSLAT

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

887

Okunma

YAMAÇTAKİ VUSLAT

Uzakta…

Çok uzakta. Başka bir şehirde belki, kim bilir?

Kapalı kapılar ardında bir taş merdiven. Hava ılık. Oturdum bir basamağına, bekliyorum. Yol uzanıyor ve gözlerimi ufka bağlıyor. Vakit hayli geç, ne için geç yalnız ben biliyorum.

Bekliyorum, zamanıdır biliyorum. Biliyorum gelecek, biliyorum göreceğim, dokunamasam da hissedeceğim sıcaklığını. Uzanamasam da onu görecek kadar yakınım biliyorum. Yolunu şaşırmayacak biliyorum, hep bildiği yolu takip edecek. Çünkü bilirim “bir yörünge üzere yüzdürülür” vahyedildiği gibi. O da beni görecek mi, bilmiyorum. Umursamıyorum da. Bana yetecektir O’nu görmek, ancak bunu biliyor ve bekliyorum. O anın kıymetini de kimseler bilmeyecek, bunu bilmek bana yetecek. İşte buna değer diyor ve bekliyorum.

Anlık anlatımlar vardır bazen o kısacık bakışmalarda. Suskunluklar vardır uzun seslenişlere dönen. Belki hemen yanı başında belki de çok uzaklarda, ama bir yürek atışı kadar yakındır sana.

Gözlerim bir noktaya odaklı. Ha geldi ha gelecek diyorum. Vakit daraldı, gurub yaklaştı. Gökyüzünde kuşlar telaşlı, her biri bir yerlere sığınma çabasında. Yerde karıncalar çoktan sıraya girmişler… Onlara öğretildiği gibi, yuvalarının önünde, bir düzen içinde.

İnsanlar…

Onları da sarmış o alacakaranlığın telaşı. Her biri bir tarafa gitmekte. Yetişmek istercesine bir yerlere. Karanlık basmadan, el ayak çekilmeden. Gündüzün gösterdiği o resim yok olup yıkılmadan, varmak istediğin yere varmak gerek, seni bekleyenlere kavuşmak gerek. Akşamın hüznü sarmadan, belki gece bastırmadan.

Aslında tükenmez değildir gece… Gün nasıl tükenmez değilse…

Gece olacak çünkü, çaresi yoktur. Ve sonra “karanlığın şerr’inden O’na sığınılacak”tır.

Gün akşama dönmektedir.

Ve nihayet vaktidir vuslatın… Bir raks zamanıdır sanki; o bembeyaz kayalıklara ağır ağır yaklaşırken güneş, öpecektir akça yüzünden donuk kayaların. Ve kıpkırmızı kesilecektir bembeyaz kayalıklar. Birazdan tüm gün beklediği güneş, sımsıcak bir gülüş yayacaktır buz gibi duran donuk yüzüne. Yakışacaktır da hani o heybetli duruşuna. Acizlik katmayacaktır, aksine daha bir güçlü kılacaktır seni.

İşte şimdi o bembeyaz kayalıklar; ama utançtan ama sıcaklığından güneşin, kızardılar, al al oldular. Adını da oradan aldılar zaten ve “Allı Kaya” oldular. Oraların yakışığı oldular. Ta ki “yürütüleceği zaman gelip, yeryüzü parçalanana kadar”, “kum yığını olacağı güne” kadar.

Ve birazdan arkasına saklayacaktır adını kendisine koyan o sıcak kızıllığı. Arkasında boğacaktır rengini, elbette bir başka tarafından bakmak üzere dünyanın.

Bize karanlığı kalacaktır. Ve nihayetlenecektir bir gün daha ömürden, ömrümüzden.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yamaçtaki vuslat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yamaçtaki vuslat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAMAÇTAKİ VUSLAT yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İlkeli
İlkeli, @ilkeli
7.6.2011 15:09:18
Sn.Nadide elif " Yamaçtaki Vuslat" isimli 06.06.2011 tarihli DENEME yazınızı çok beğendim. Güzel, yalın, özde anlatım. Edebi
yazılardan alınacak çok dersler var... özellikle de duygulu insanlar mutlaka ilgili yazıda kendinden bir şeyler bulur, farkında
lık yaratır, geçmişi hatırlatır, çoğu zamanda gözler yaşarır. Zaten; edebice yazmak duygulu, duyarlı, yumuşak gönüllü insan
ların işidir.Yüreğinize ve kaleminize sağlık, Saygılarımla...
İLKELİ
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.