AT EĞİTİMİ

• 6 Haziran 2011 Pazartesi 14:17:40

Bu yazımda sizlere at eğitiminden söz edeceğim. Yaz aylarını idrak ettiğimiz, ancak fiilen Baharı yaşadığımız şu günlerde,” Geldi bahar ayları gevşer gönül yayları” özdeyişinden yola çıkarak, aşktan, çiçekten, böcekten, bahsetmek varken “ Nereden çıktı bu at eğitimi?” demeyin. At eğitimi çok önemli bir konudur.

Türkçe karşılığı at eğitimi olan, Arapça da SİYASET sözcüğü ile, Batı dillerinde Yunanca kökenli olan ve Devlete ait işler anlamında kullanılan POLİTİKA sözcüğü ve bu sözcüklerin çağrıştırdığı kavramlar konusundaki bilgilerimi sizlerle paylaşacağım.

SİYASET VE POLİTİKA (iki kelime de eş anlamlıdır) kelimeleri ile bu kelimelerin çağrıştırdığı kavramlar her nedense toplumumuzda kötü bir şeymiş gibi algılanıyor. Bir televizyon programında, sokaktaki vatandaşa uzatılan mikrofona konuşan insanların, “Siyaset nedir?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, siyaseti büyük bir çoğunlukla kötü ifadelerle tanımlamıştı (burada kullanılan ifadeleri belirtmeyeceğim.) ve konuşanların hiçbiri siyaseti doğru tanımlayamamıştı.

Birçok zaman, Siyasetin iyi bir şey olmadığı, konuşulmasına, yazılmasına, üzerinde fikir beyan edilmesine sıcak bakılmadığı bir kavram olarak bakılmış ve uzak durulması tavsiye edilmiş, hatta zaman zaman siyaset yapılması ve konuşulması yasaklanmış, sansür edilmiştir. Böyle algılanmasına rağmen, bireyler olarak, toplum olarak siyaset yapmaktan ve siyaset konuşmaktan da geri durduğumuzu söylemek zordur.

Siyaset, Aristo’dan beri var olan ve o devirde felsefe içinde, pozitif bilimlerin doğuşuyla birlikte önce sosyoloji bilimi içinde, sonraları ayrı bir bilim dalı olarak şekillenen ve incelenen bir konu olmasına rağmen, insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır.

Genellikle SİYASET-İKTİDAR ve DEVLET kelimeleri birlikte kullanılır olmuştur.
SİYASET: Ülke, devlet ve insan yönetimi demektir.
İKTİDAR: Otoriteyi de içeren bir kavram olup, karar alma, alınan kararı uygulama ve uygulatma gücüdür.
DEVLET: Toplumların evriminde, yönetimin kurumsallaşması aşamasında ortaya çıkmış bir kavramdır. Oysa siyaset olgusu, devletten de önce ve devletin dışında var olan bir kavramdır.

Bu kısa açıklamalardan sonra, Siyaset Bilimi nedir ve hangi konuları kapsar ona bakalım.

SİYASET BİLİMİ: Siyaset ve otorite ile ilgili kurumlar ile bu kurumların oluşmasında ve işlemesinde rol oynayan davranışların bilimidir.

Siyaset biliminin konuları ise, 1948 yılında UNESCO’nun öncülüğünde yapılan bir çalışmada dört ana başlık altında toplanmıştır.
1. SİYASET KURAMI
-Siyaset kuramı (genel)
-Siyasal düşünceler tarihi
2. SİYASAL KURUMLAR
- Anayasa
- Devlet Organları
- Yerel Yönetimler ve Bölge Yönetimleri
- Kamu Yönetimi
-Devletin ekonomik ve toplumsal görevleri
- Karşılaştırmalı siyasal Kurumlar
3. PARTİLER, SİYASAL GURUPLAR, KAMUOYU
- Siyasal Partiler
- Siyasal guruplar ve dernekler
- Yurttaşların Devler ve Hükümet İşlerine Katılması (seçimler)
4. ULUSLARARASI İLİŞKİLER
- Uluslararası Siyaset
- Uluslararası Örgütler ve Yönetim
- Devletler Hukuku.

Yukarıda açıklanan akademik bilgiler ışığında siyaset ve siyaset kurumuna bakarsak, siyaset, İnsanlar tarafından ve insanlar için yapılan bir faaliyettir. İnsanlar için yapılan bir faaliyeti de kötü olarak değerlendirmek doğru değildir. Kötü olan, bu faaliyeti yapan bireylerin yetersiz olmalarıdır. Yoksa sistem doğrudur.

Peki, siyaset insanlar tarafından ve insan için yapılıyorsa;
Herkes siyaset yapabilir mi?
Siyaset yapmak yasaklanabilir mi?
Herkes siyasi düşüncesini serbestçe ifade edebilir, yayabilir mi?
“Siyaset yapma!” Denilebilir mi?

Bu konular ise 1982 yılında kabul edilen ve halen yürürlükte olan ANAYASA’mızda ifade edilmiştir. Anayasanın konumuz ile ilgili olan kısım, bölüm ve maddeleri şunlardır:

İkinci Kısım
TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER

Birinci Bölüm
GENEL HÜKÜMLER
MADDE 12: Temel Hak ve Hürriyetlerin Özelliği
MADDE 13: Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması
MADDE 14: Temel Hak ve Hürriyetlerin Kötüye Kullanılmaması
MADDE 15: Temel Hak ve Hürriyetlerin Kullanılmasının Durdurulması
MADDE 16: Yabancıların Durumu

İkinci Bölüm
KİŞİNİN HAKLARI ve ÖDEVLERİ
MADDE 17: Kişinin Dokunulmazlığı, Maddî ve Manevî Varlığı
MADDE 18: Zorla Çalıştırma Yasağı
MADDE 19: Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması
MADDE 20: Özel Hayatın Gizliliği
MADDE 21: Konut Dokunulmazlığı
MADDE 22: Haberleşme Hürriyeti
MADDE 23: Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti
MADDE 24: Din ve Vicdan Hürriyeti

MADDE 25: Düşünce ve Kanaat Hürriyeti.
Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetinesahiptir.Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

MADDE 26: Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti.
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

MADDE 27: Bilim ve Sanat Hürriyeti Basın ve Yayımla İlgili Hükümler
MADDE 28: Basın Hürriyeti
MADDE 29: Süreli ve Süresiz Yayın Hakkı
MADDE 30: Basın Araçlarının Korunması
MADDE 31: Kamu Tüzel Kişilerinin Elindeki Basın Dışı Kitle Haberleşme Araçlarından Yararlanma Hakkı
MADDE 32: Düzeltme ve Cevap Hakkı Toplantı Hak ve Hürriyetleri
MADDE 33: Dernek Kurma Hürriyeti
MADDE 34: Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı
MADDE 35: Mülkiyet Hakkı

Dördüncü Bölüm
SİYASÎ HAKLAR ve ÖDEVLER
MADDE 66: Türk Vatandaşlığı

MADDE 67: Seçme, Seçilme ve Siyasî Faaliyette Bulunma Hakları.
Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.

Görüleceği üzere siyaset yapma, düşünce açıklama ve düşünceleri yayma konuları ANAYASA da belirtilmiş ve güvence altına alınmıştır.

Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan herkesi bağlar. Hiçkimse Anayasaya aykırı hareket edemez Şayet aykırı hareket ederse, Anayasaya karşı suç işlemiş olur.

Siyaset yapma, fikir ve düşünceyi yayma hakkı engellenemez. Siyaset yapmak, siyasi bir fikir ve düşünceyi yaymak kötü bir şey olsaydı Anayasa bu hakları güvence altına almazdı.

SONUÇ OLARAK, AT EĞİTİMİNİN İYİ BİR ŞEY OLDUĞUNU VE YAPILMASININ ENGELLENMEMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.

Bekir GÜÇLÜER.

Konu ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler için;
Siyaset Bilimi, Ahmet Taner KIŞLALI, İmge Kitapevi yayını.
Siyaset Bilimi, Anadolu Üniversitesi yayın.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.