- 606 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ROSENBERGLER (5)
ÖLÜM EVİNDEN MEKTUPLAR
Karı koca Rosenberg’lerin hukuk mücadelesi sürerken karşı davanın, sahibinin sesi Amerikan Basınındaki yansıması, nerdeyse tek bir gün bile kışkırtıcı bir makale yayınlanmadan geçmemesi şeklinde oldu. Tüm mizansenin amacı da zaten buydu. Amerikan kamuoyunu Rosenberg’lerin suçlu olduğuna inandırmaktı. Ethel ve Julius’un yorulmak bilmez avukatı Manuel Bloch çok geçmeden eğer her hangi bir şey adaletin değirmen taşlarını durdurabilecekse, bunun Rosenberg Davası hakkındaki gerçeğin mutlaka yaygınlaştırılması gerektiği olduğunu kavradı. Arayışlara koyuldu. Ağustos 1951’de 58.000 tirajlı solcu bir gazete olan ’ National Guardian ’ gezetesinin yazı kurulunu ziyaret etti. Bu gezete, Mc Carthy’ci zihniyetin dümen suyunda yüzmeyen çok az sayıda gezeteden biriydi. Gazetenin imtiyaz sahipleri. Cedric Belfrage adlı bir İngiliz ve iki Amerkalıydı. Cedric Belfrage 1953 yılında Mc Cartyh komisyonunca sorgulandı ve nihayet 1955’te ABD’den sınır dışı edildi. Bu cesur gazeteciler doğrunun yolunda ilk adımı attılar ve ’ Amerikanın Dreyfus Olayı ’ başlıklı makaleyi yayınladılar. Devrimci ve ilerici dünya hareketi sesini yükseltti. Beyaz Saray’a üç milyonu aşkın telgraf ulaştı. Thomas Mann’dan Albert Einstein’e, Jean Paul Sartre’dan Anna Seghes’e ilerici kültürün ve bilimin önde gelen şahsiyetleri seslerini yükseltti. Jan Paul Sartre Beyaz Saray’a yazdığı mektupta düşüncelerini şöyle dile getiriyordu:
’ Bırakalım tüm demokratlar ve ilerici insanlar adına bir insan konuşsun. Amerikan Emperyalizmi hakkındaki tarihi deneyim sahibi Vincenzia Vanzetti konuşsun. 1927’de Sacco ile birlikte idam edilen Bartolomeo Vanzetti’nin kız kardeşi konuşsun. Rosenbergler Davası hakkında okuduklarımda Sacco ve Vanzetti davası ile pek çok benzerlikler görüyorum. Sizden rica ediyorum Bay Başkan, Rosenberg’lerin idam edilmesine izin vermeyin...’
Hollanda’nın Rotterdam kentinde genç bir Hollandalı anne Bayan Van Haren, yeni doğan kızına Ethel Julia adını verdi. Ethel bunu genç kadınının ve bebeğinin resminin de yer aldığı bir gazete haberinden öğrenince Hollandalı genç anneye Bayan Van Haren’e Sing Sing Cezaevinin Ölüm Evi Hücresinden bir mektup yazdı. Ethel Bayan Van Harren’e yazdığı mektubunda şöyle diyordu:
’ Bayan Van Haren için.
Sing Sing’ten Hollanda’ya! Binlerce mil uzaklık, binlerce mil su ayırıyor bizi. Akan kanlarla ve kölelikle, durmak bilmez çalışma ve zahmetle dolu koca bir dünyanın yarısı. Yine de insan kalbinin aşamayacağı hiçbir uzaklık, yeni yaşamın sevinçli çığlığının yeniden cesaret ve yeniden umut veremeyeceği hiçbir zorlu mücadele yok...Sevgili sıcak yürekli kız kardeşim, fiziken benim çocuğum olmasa da, adını sevginin koyduğu talihsizliğimin bu çocuğunu sizinle birlikte paylaşabilir miyim? O halde cesurca şarkını söyle,Ethel Julia, kardeşlerin Michael ve Robert sana sevimçle hoş geldin diyor ve senin yumuşacık yüzüne dokunmaya can atıyorlar. Cesurca şarkını söyle, güçlü Hollandalı kızcığım ve büyük Atlas Okyanusu’nun öbür yakasında orada uyuyanları uyandır. Cani deniz, tehlikelerle dolu dalgalarını her kumsala çarptırıyor.’
Bayan Van Haren’in yanıtını Ethel hiçbir zaman okuyamayacaktı. Yanıt geldiğinde, o katledilmişti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.