Yine mazi canlandı hatıralarımda ve yine içimde bir elem sarmalandı sımsıkı ....içmeyi biseydim eğer tabirini bile yaşamadığım körkütük sızana dek her şeyi silip unutana dek sarhoşlukta niyetim ama o da olmuyor...

Sana çok kızıyorum bazen biliyomusun aklıma tarifsiz bir saplantıyla düşüyosun ki hani başın çatlayana dey ağrırda kafanı koyacak yer bulamassın kafam kocaman olur sanırsınya işte öle oluyor ve bi köşede yığılıp kalıyorum....

Hayatımda tökezladiğim ansın sen benin ;insan düşer de ayağım takıldı da düştüm sanır aslen onu düşüren tökezlediği an düşeceğim korkusudur ve bu korku onu düşürür,bende içimde hep seni kaybedeceğim korkusuyla seni kaybettim....

Cesaretim adında kayıtlı bir mühür olsaydı keşke ve sana her baktığımda bırakmıycağın gönülü görebilseydim.

Umudum bakışlarında saklı kıvılcım olsaydı keşke sana inat yapışsaydı ruhuna gideceğin an ayaklarına dolaşsaydı bırakmasaydı seni keşke....

Sözlerim kilidin anahtarın olsaydı mühürleseydi kalbimi kalbine uzakta dahi olsan unutturmasaydın beni keşke....

Silahım boşmuş demekki vuramamışım seni vurdum sandım oysa...

Ne yazdımsa faydasız oldu ne sölediysem bir sessizlik var sende fırtınanın koptuğunu biliyorum ama sende oynayan tek bir yaprağın bile olmadığını görmek ne kadar üzücü nekadar acı verici bir bilsen...
Adı yok bunun.........

Uçuk’ÇA AŞK....