- 1053 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Kefensiz Gömüyorum Yarınlarımı
Yüzüm eskiyor damla damla çoğalan hasretinle, kapında kahrediyorum günlerce gecelerce… Karanlığın solmuş perdeleri iniyor, kısalan günlerimin azalan umutlarına. Kimsesiz bir siyahı evlat edindim nicedir. Bundadır sesi olmayan karanlık günlerimin suskun nağmeleri. Canıma kasteden bu hazan hep yokluğunun eseri.
İnadına sevda yollarında, ışıl ışıl cenneti taşıyorum gözlerimde. Sokak sokak, kapı kapı tatlı sözlerini arıyorum yar. Bir yudum suda dinleniyorum yoruldukça. Her yudumda, çiçekli gökkuşağını gördükçe ağlıyor siyahım. Durgun göz yaşlarıma ay düşüyor yar, yorgun güzelliğimle gülümsüyorum şiirlerde. Derin hüzünlerde boğulsam da sensiz, her şey olurum dizelerinde…
Yağmur, rüzgar ve sonbahar ben değil miyim ki… Hepsi hatırlatmaz mı beni söyle. Benim gözyaşım değil mi her damla, bağrına dolan her yönsüz esinti, dökülen her kuru yaprak ellerim değil mi… Zamansız mekansız her yerde ölümsüz olmak sunuldu gülüşlerimle, kabul et. Avuç içlerine kondu teklifsiz masum bir öpücük.
Gerçek yada rüya…
Yapraklarını göğsünde dinlendirmek isteyen, başı arşa uzanıp sana değemeyen mahzun bir goncayım şimdilerde. Tatlı canıma eziyet eder yanı başımdaki yokluğun. Dalsız, budaksız gövdemi sarar mı mavin yeşilin söyle… Toprağa tutunamayan kökleriyle bir gül yetişir mi sevdalı bağrında…
Dermansızım… Yağmalanmış düşlerimin mateminde gömüyorum yarınlarımı kefensiz. Sensizliğin boğazına sarılıyor, hasretlerin avazında ağıtlar yakıyor göz yaşım. Her damla düştükçe göğsüne, canlanıyor hakikatler. Ah bir bilseler her şey düşte kaldı, bıçak kemiğe dayandı bir bilseler.
Susmalıyım şimdi…
Sustukça her dem taze kalmalı bu sarı sonbahar. Eylül de bitiyormuş meğer yerini bulamayınca yürekte. Kapıları çalıp kaçan bir çocuk gibi saklandım bıraktığın karanlıklara. Sobele beni aşka hadi, bıraktığın gibiyim. Başka gölge düşürmedim dokunmadığın sevdama. Gel hadi bul beni, gözlerimin içine gir, kaybol hatta… Yüreğinle sar, sarmala…
Eylüle saklandı umutlarım, yüreğinin aralığında sobele beni, sevdim seni yar. Gece saçlarıma dokun hadi çoğalt sevinçleri. Gözlerimin mehtabında lal dudaklarımı kucakla, azalt hüzünleri. Cümle alem bilmeli; sevdam istila ederken gönlünü, günah defterinden silinmeli her bir satır. Bu sevdanın sevinci en büyük sevaptır yar. Sen de bil…
Uzaktaki yakınım,
Yangınım,
Tutuştuğum bir başınalığım,
Yeri göğü yak, varımı yoğumu al hadi, gözü kara aşklara sar beni. Her şeyin bir çaresi var derler ya hani. Tek çaren olayım, yürek kanamalarına sür sevdalı gözlerimi. Yamalı gönlümdeki derin boşluğu görünce üzüleceksin biliyorum, süzüleceksin gecelerime. Senin için çarpan yüreğimin sesini duyamayacaksın lakin.
Susma… Söyle, anlat hadi nasıldır büyük aşklar. Bitmez mi yürekte tutkular… Susma haykır, acıt yüreğimi, gece düşlerinin bittiği yerden kurşunla geçmişi. Uzak yollara savur ayrılığı, gecelerinden damlayan göz yaşlarıma sür yürek yaralarını ve gülümse. Semalarına serdiğim yıldızlarda, sevda gamzelerimi göreceksin mehtaplı gecelerde. Tutuşmayan ellerimize inat, tutuşan yüreklerimiz olsun göğsümüzde bırak. Başka şehirlerde soluklanan sevdalarınla yıldızlarıma gülümse yar. Elini sol yanına koy, yangınlarda bir yürek borçlusun bana unutma.
Sensizlik boğazıma sarılırken
Canımı kaybederim yokluğunda
Gömerim yarınlarımı kefensiz
Hadi durma
Sevdalı bağrında umutsuz bir gül yetiştir…
Durgun göz yaşlarıma ay düşüyor yar
Ana kucağı gibi sıcacık gülüşlerimi kabul et,
Özü sözü dosdoğru sevdamı al, baba öğüdü gibi
Gökkuşağının renklerini dola belime yar …
Terk etme yarınlarımı
Öldürme sendeki beni
Öldürme…
23/11/2007
Ayşegül TEZCAN
YORUMLAR
Susmalıyım şimdi…
Sustukça her dem taze kalmalı bu sarı sonbahar. Eylül de bitiyormuş meğer yerini bulamayınca yürekte. Kapıları çalıp kaçan bir çocuk gibi saklandım bıraktığın karanlıklara. Sobele beni aşka hadi, bıraktığın gibiyim. Başka gölge düşürmedim dokunmadığın sevdama. Gel hadi bul beni, gözlerimin içine gir, kaybol hatta… Yüreğinle sar, sarmala…
sevda sizin kaleminizden dökülürken daha mı bir sevda oluyor ne... acı sanki damlıyor yüreğinizden okunası satırlarınıza... her zamanki gibi yine enfes bir yazıydı... yüreğinize sağlık...
SUSMA(MA)LI....
ANLATMALI AKŞAMIN ŞAFAĞINDAN SABAHIN ALACASINA DEĞİN BÜYÜK AŞKLARI, TUTKULARINI...O TUTKU Kİ BİTMEZ, TÜKENMEZ...ACISADA YÜREK, SAVRULSA DA AYRILIK UZUN YOLLARA...O TUTKULU BÜYÜK AŞKLAR HEP VARDIR GÖRÜNMEYEN...
SOLUKSUZ...SOLUKSUZ...SOLUKSUZ OKUDUM..
SEVGİLER..
Susma… Söyle, anlat hadi nasıldır büyük aşklar. Bitmez mi yürekte tutkular… Susma haykır, acıt yüreğimi, gece düşlerinin bittiği yerden kurşunla geçmişi. Uzak yollara savur ayrılığı, gecelerinden damlayan göz yaşlarıma sür yürek yaralarını ve gülümse. Semalarına serdiğim yıldızlarda, sevda gamzelerimi göreceksin mehtaplı gecelerde. Tutuşmayan ellerimize inat, tutuşan yüreklerimiz olsun göğsümüzde bırak. Başka şehirlerde soluklanan sevdalarınla yıldızlarıma gülümse yar. Elini sol yanına koy, yangınlarda bir yürek borçlusun bana unutma.
.......................
Sisli bir bulut çökünce yüreğimize güneşin ölümsüz ışıltılarında kendimizi görürüz, yaşamak türküleriyle derlenerek. Uzaktır yıldızlar o an, biz kendi girdabımızın derin boşluklarında sevdayla döneriz. Her kırık dal parçası denizlere uzanır bir gün, sevgilinin ellerinde yeşermek için. Bir ağ atarız biçare yalnızlığımıza, aşka gülümsemek için. Yangın alevi kıskanır, alev yüreği, yine de en ölümsüz ateştir sevda, bizi yaşamla kutsayandır.
Tebriklerimle şaire. Yolun o kadar doğru ki, seni okumak, seni izlemek olağanüstü güzel.
İnadına sevda yollarında, ışıl ışıl cenneti taşıyorum gözlerimde. Sokak sokak, kapı kapı tatlı sözlerini arıyorum yar. Bir yudum suda dinleniyorum yoruldukça. Her yudumda, çiçekli gökkuşağını gördükçe ağlıyor siyahım. Durgun göz yaşlarıma ay düşüyor yar, yorgun güzelliğimle gülümsüyorum şiirlerde. Derin hüzünlerde boğulsam da sensiz, her şey olurum dizelerinde…
yarınlar kutsal,yarınlarda yaşanacak çok güzel şeyler var ve düşündüm ki kefensiz gömülüyorsa yarınlar; hayata bir daha sıkı sıkıya sarılmalı çünkü kefensiz gömülüyorlarsa şehitler gibi kutsaldır demek yarınlar... yüreğinize sağlık