- 857 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
SİNİR OLUYORUM
Kollarını açarak yürüyüp, kaldırımda iki kişilik yer kaplayanlara,
Yolda ya da otobüste, bağıra bağıra telefonla konuşanlara,
İki de bir de, elindeki telefonun ekranına bakanlara,
Başka tarafa bakıp, başka istikamete doğru yürürken, gelip bana çarpanlara,
Arkamdan gelip ayakkabımın topuğuna basanlara,
Yerlere tükürenlere,
Yolda sigara içenlere,
Yolda, gördüğü kedi’ye, köpek’e tekme atanlara,
Elindeki su şişesinden su içtikten sonra “sen de içermisin? “diye şişeyi bana uzatanlara,
Kuyrukta beklerken, arkamdan gelip enseme yapışanlara,
Ayağında çorap olduğu halde, parmak arası terlik giyenlere,
Mini etek giyip, eteğini aşağıya doğru çekiştirenlere,
Uzun etek giyip, yukarıya çekenlere,
Pantolonunun paçaları, topuğunun altına girenlere,
İçtiği çorbayı sakalına bıyığına bulaştırıp, sonra eliyle sıvazlayanlara,
Kaza yaptıktan sonra yoluna devam edip, olay mahallinden kaçanlara,
Otobüs durağa geldiği halde yerinden kalkmayıp, otobüs hareket ederken şoföre “ inecek var- inecek var “ diye bağıranlara,
Annesinin aldığı dondurmayı bitirip, “bi daha… bi daha istiyorum” diye yerlerde debelenen bebelere,
Bir konuda bilgisi olmayıp da, fikir beyan edenlere,
Taşa sürülecek aklı olmayıp da, akıl verenlere,
Demokrasi ve özgürlüklerden söz eden sansürcülere,
Ve,
Kurduğu CUMHURİYET ile ÇAĞDAŞ BİR ÜLKE’DE yaşamamıza olanak sağlayanların isimlerinin anılmasına dahi tahammülü olmayanlara,
SİNİR OLUYORUM.
Bekir GÜÇLÜER
YORUMLAR
sinir oluyorum duyarsızlara , birşeylere bakıp görmeyenlere, kafasını kullanmayanlara , beleş yaşamaya alışanlara, gösteriş meraklılarına ve tabiki sizin dedikleriniz .... duygularımıza tercümanlık yapmışssın kardeş kalemine sağlık..
bekir güçlüer
zZyaetin ve değerlendirmelerin için teşekkür eder, sevgilerimi sunarım.
bekir güçlüer
Uzun bir aradan sonra sayfamı ziyaretinizden dolayı memnunum.
Şeref verdiniz. Saygılarımı sunarım.
eksiklikleri aksaklıkları akıcı bir şekilde dile getirmişsiniz. ben de şuna sinir oluyorum, benle beraber benim sinir olduğum şeylere sinir olan ya da sinir olmuş gibi görünen ve sonra benden beş on adım uzaklaştıktan sonra yola tükürenlere. dahası yemek yerken kendinden geçip karşısındakini de yiyecek gibi şapırdatarak yiyenlere, kendi önü dururken karşısındakininkine saldıranlara.söylediğinin arkasında durmayanlara, çok ve boş konuşanlara. toplu bir mekanda hiç çekinmeden yanındakini önündekini düşünmeden derin bir off çekip iğrenç nefeslerini insanın yüzüne fırlatanlara.. saygılarımla tebrikler.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz, yazıya olan katkılarınız ve beğeniniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
devletini soyan rüşvetçi şerefsizlere
her gelene ağam paşam diyen sözde aydın müsvettelerine
bulunduğu makamın hakkını veremeyenlere liboşlara....godoşlara...lüks bir arabaya...teslim olan zavallılara menfatı için asaletini kaybeden insanlara BENDE ÇOK GICIK OLUYORUM.....duyarlı kaleminizi kutluyorum...komutanım saygılar
bekir güçlüer
Ziyaretiniz, yazıya olan katkılarınız ve beğeniniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
... ustayım diye gelip bozuk olanı tamir edilemeyecek hale getirip ölmüş bu abla diyenlere
... pek çoğundan daha yüksek gelirlere sahip olduğu, sağlıklı olduğu halde elindeki nimetin kıymetini bilmeyip mutsuzluk edebiyatı yapanlara
... kocasının ilgisiz olduğunu söylediği halde iki karış suratla sofra kuran yüzü hiç gülmeyip durmadan dırdır edip şikayet sever hanımlara
... sokakta eni konu el kadar çocuğunu döven annelere
... her yıl yapıldığı halde hala beş para etmeyen gevşek kaldırımlara ve bu kötü işçiliğin mimarlarına
vs. vs. vs.
sinir olmaktan yoruldum sinir olmaya bile sinir oluyoruz artık.
Selamla Bekir bey...
bekir güçlüer
Sayın asran
Bu dafa, yazıyı siyasi bulmadınız anlaşılan (diğeride değildi).
Ziyaretiniz ve katkılarınız için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
asran
Bekir Bey, yazdıklarınıza son cümlenize kadar katılıyorum. Çünkü bizler toplum içerisinde yaşıyoruz. Bu söylediklerinize son dönemlerde ben de o kadar sık rastlıyorum ki. Daha dün çocuklar markete girmişler ve ben de dışarıda bekliyordum. Çok güzel ve şık giyimli bir bayan elinde tuttuğu küçük kızı ile kayısı tezgahının önüne geldi. Ne yaptı biliyor musunuz? Kayısıdan izinsiz bir kaç tane yedi. Sonra çekirdek çitler gibi ağzından dışarıya püskürttü. O kadar üzüldüm ki. Ben ailemden böyle görmedim ve çocuklarıma da bunları öğretmedim. Bir meyve yıkanmadan yenmez. Üzeri ilaçlanıyor vs. Çocuğuna bu konuda kötü bir örnek o anne. İkincisi dışarıya çöp atılmaz. Bari yedin avucunu aç ve kimsenin tiksinmeyeceği bir biçimde avucuna at. Yani nereden bakarsanız bakın yanlış yanlış. Bir de önemli bir husus var. Bir kayısı dahi olsa sahibinden izinsiz alınmışsa bu bence hırsızlığa girer. Helal edilmesi gerek. Dışarıdan bakınca bir şeye benzeyen ama içi tamamen boş olan o kadar çok insan var ki. Üzülmemek elde değil. Çocuklarımla bu olayı paylaştım hemen. Onlar da garipsediler. Ben otobüs biletini dahi cüzdanıma sıkıştırıyor çöpe atıyorum.
Çok güzel ve anlamlı bir paylaşımdı. Nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi bilmemiz gerek toplum olarak ulus olarak. Teşekkürler paylaşımınız için. Saygılarımla Bekir Bey.
Aysel AKSÜMER tarafından 6/5/2011 10:42:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Sizinde gözlemlediğiniz gibi, yazılara sığdıramadığımız o kadar çok görgüsüzlüklere şahit oluyoruz ki, üzülmemek elde değil.
Eskilerin" adab-ı muaşeret "dedikleri, bugün "görgü kuralları "dediğimiz toplumsal kuralların öğrenildiği yer ailedir. Aileler bu konularda duyarlı olmalı ki, yetiştireceği çocuklarda bu kuralları öğrensin ve uygulasın.
Belki de Türkiyenin en lüks caddelerinden biri olan Bağdat Caddesi'inde pahalı arabaların içinden yedikleri muzun kabuklarını dışarı atanlara ben şahit oldum ve tepki gösterdim.
Diyeceğim o ki; görgü ,parayla satın alınabilen bir şey değil.
Değerlendirmeleriniz ve katkınız için tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım.