- 632 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Dayatilan Yasantilar !
Yasantılarımızın dizi konulari olması değil de , dizi konularının yaşantılaşması ?
Şimdi nedir diye düşünebilirsiniz, hemen konuya girelim isterseniz .. Hepimizin de bildiği gibi son yillarda TV ekranlarinda bir dizi diziler furyasıdır almış başını gidiyor . Hemen, hemen her kanalın kendine özel en az beş , altı sabit dizileri var . Şimdi şu dizilere ve " yaşatılmak zorunda olanlara " biraz daha yakından bakalım isterseniz ..
Yurdumuzun daha çok doğu yörelerinde görülen şu töre cinayetleri ya da töreden kaynaklanan acayıp geleneklerin konu olduğu dizilere bakacak olursak ben çok ilginç şeyler göruyorum . Bir kere bu konular işlendiği için TV yöneticilerine teşekkür ediyorum ki bu sayede böylesi geri kalmışlıkları gösterdikleri için ama beni üzen bu tur ciddi konuların magazinleştirilip içinin boşaltılması ve yalan yanlış şeyleri insanlara dayatmaları .. Bunlar nedir derseniz, hemen saymaya başlayalım isterseniz ;
Yüz yıllardır hani bizim şu bildigimiz AĞA´nın kimliği , ünlü yazarımız Yaşar Kemal´in kitabı İnce Memed´in kahramanının karşı ciktığı AĞA , Kemal Sunal´ın filimlerindeki " işte ne bileyim FAŞO gibi , ..ne gibi bir şey " dediği AĞA , Susurluk olayında hani bir arabanın içerisinde devlet´in , mafya´nın , çete´nin bir arada otururken diğer koltukta oturan AĞA hem de sağ kurtulan AĞA , şu an doğu illerinde hala "terörizmi " besleyip büyüten AĞA´lar ....
İşte bu Ağa´larin dizilerdeki görsellikleri , konuşmalari , ahlaklari , aşklari , sorunlara yaklasimlari ve çözümleri gerçekten cok ilginç ... Bir kere Ağa´lar bu dizilerde acayıp yakışıklılar , insancıllar , hak hukuk nedir cok iyi biliyorlar ve işin en garibi de bunu çok adaletli bir şekilde uyguluyorlar ve çok da güzel aşık oluyorlar, hem de Ferhat ile Şirin´e taş çıkartırcasına
Sanki yüz yıllardır insanlarımız o AĞA´ların zulümlerini hiç yaşamamış ve bu AĞA iktidarlı düzenlerde yüz yıllardır IRGAT olarak calıştığı tarlaların sahibi olamamış, yüz yıllardır köylerinde elektriksiz , susuz , yolsuz ve en önemlisi de OKULSUZ yaşamamış , adına "terörizm " deyip yüzlerce köy yakılıp boşaltilmamış ve akabinde binlerce insanlarımız göce zorlanmamış gibi ve bütün bunların sorumluları değillermiş gibi ve içerisinde yaşadığımız toplumun önemli bir " şiddet " sembolü olmamışlar gibi karşımıza hak hukuk bilen , adaletli bir AĞA tiplemesi ile karşımıza çıkmakta ve bu yeni AĞA tiplemesini insanlarımızdan kabul etmesini bekleme gafletinde bulunmaları gibi dizileri yapmak gerçekten inanılır gibi değil ..
Şimdi gelelim diğer tiplemelere ; bu ve diğer dizilerin genelinde söylüyorum , dizilerde hani bir ALTTAKİLER bir de ÜSTTEKILER var ya ( ne demekse) , işte onlardan bahsedelim birazcık da ; benim ilgimi genellikle ALTTAKİLER´deki tiplemeler çok çekmekte .. Bir kere genellikle çoğu kadın , şişman , tıknaz , koca memeli , başı devamlı keçikli ( örtülü ) , belden bol büzgülü etek ve ayaklarının ucuna kadarda uzanan hem de dallı güllü , üzerinde de kolsuz bir yelek ( yeleği çok severim ama burda hiç sevemiyorum malesef ) , yani giysileri genellikle salkım saçak denilebilir , konuşmaları da genellikle doğu şiveli , efendilerini mutlu etmekten başka bir düşünceleri olmayan acayip birer insan tiplemeleri ile karşı karşıyayız malesef , ya erkek kölelere ne demeli ; onlar da kadın köleler tiplemelerindeki gibi özellikler gösterse de yine köleler arasında da bir alt üst olama durumu ile karşı karşıya kalıyoruz , patriarka bir toplumda yaşanmışliğın varlığını hissettirmek için bu konuda da dizi yöneticileri bayağı bir caba göstermişler doğrusu ...
Ya bu dizilerde kadınlarımızı aşağılama , yine bu dizilerde dayatılan ev eşyaları ; kadın ve erkeğin , hatta çocukların üzerindeki giysiler va takılara ne demeli , isterseniz bunlari da başka bir yazımda yazayım ve hepinize bol dizisiz günler diliyeyim , hoşcakalın ...
YORUMLAR
İşte bu Ağa´larin dizilerdeki görsellikleri , konuşmalari , ahlaklari , aşklari , sorunlara yaklasimlari ve çözümleri gerçekten cok ilginç ... Bir kere Ağa´lar bu dizilerde acayıp yakışıklılar , insancıllar , hak hukuk nedir cok iyi biliyorlar ve işin en garibi de bunu çok adaletli bir şekilde uyguluyorlar ve çok da güzel aşık oluyorlar, hem de Ferhat ile Şirin´e taş çıkartırcasINA............
Bece en can alıcı yeri burada,ne diyor ozan
ağaların kapısında
anam ırgat babam ırgat...işte o ırgat ve zulüm düzenini cici paketlere sarıp sürükleyici biçimde sunmak ve zımmen kabul görmesini sağlamakta başka bir kötülüktür ülkeye ve insanlarımıza.İyiki izlemiyorum şu meretleri..selamlarımla
yapılan bir araştırmada bu tür bir diziyi seyreden beyinlerde agır tahribat oluşuyor ve beyin bu tahribatı aşmak için en az 2 gun sürekli aktifleştirilerek zarar telafi edilebiliyormuş. Günde iki farklı diziyi seyreden beyinler intihar ediyor demektir. Duyarlılıugına teşekkürler