- 675 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Saklıyorum !
Gölgelerimi , üzerimden tutup sıyıramıyorum.
Bir yanım karanlık köhne bir yanım aydınlığa koşma telaşındaki çocuk.
Hayatın şu iç karartan çalışma hayatından ve bir o kadar da bunaltıcı havasından hele ki insanların en ufak açık yakalamak için uğraş verdiği bakışlardan el aman ..
Kaçıp gitmeli şimdi şu an, şu vakit..Varmalı bizim yaylalara.Dağ tepe dolaşmalı.Cümle taşlara selam vermeli.Cümle dağ çileklerini avuçlara doldurup sonrasın da başı kaldırıp ağıza bir güzel boca etmeli..
Kekik kokmalı yamaçlar.Kar"ın zirvedeki buz gibi kokusu ara ara serpişmeli yüze.
Papatya tarlasına varıyor yolum.Ne güzel ,pek güzel kıpkırmızı gelincikleri de almışlar aralarına pek bir raks eder dururlar.Bu ne alım bu ne salım.
Az ilerde ne olmuş ağaçlara? Kim yapmış bu zulmü? Nasıl kıymışlar ?
Bir kaç yılda zor büyüyen çamlık nasıl yanıp kül olmuş? Yeşermiş çimenler kurumuş daha çocuk yaşında.Aman Allahım o da nesi ?Ne yapıyordum ben? Az kalsın eziyordum .Az kaldı yitiyordu şu masum çiçekler.
Ama onları burada bırakamam.Az ilerdeki çocuklar bu çiçekleri görürlerse kesin koparırlar.Yok, yok saklamalıyım .Kimse görmemeli, bilmemeli.En azından bunları yaşatmalıyım.
Alıp götüreyim köklerinden.Üzerlerine farkında olmadan biri basarsa.
Ya araba geçer de ezerse.Nasıl nasıl çığlık atarlar can havliyle ? Ya ben nasıl dayanırım o vakit?
Hemen gitmeli buralardan.Ellerimde topladığım kekikler ile çileklerim var.Nereye alıp saklamalı bilmem ki?
En iyisi ayakkabılarımın üzerine koyayım.Böylelikle daha güvende olurlar.Elimde görmeyince de kimse isteyemez.
Hızlanmalıyım..Hava kararmak üzere.Kara kara bulutlar yığılmaya başladılar göğe..Yağmur başladı başlayacak .Nereye sığınsam da ıslanmaktan korusam çiçeklerimi? Ah, az ilerde bir mağara var.Hemen oraya saklanmalı.Oh çok şükür ıslanmadan varabildim.Az indireyim ayaklarımın üzerinden.Toprağa kökleriyle tekrar sokayım.Az dinlensinler.Az su içireyim avuçlarımdan kana kana.
Yağmur etkisini azaltmaya başladı.Yola devam etmeli.Karanlık iyice çökmeden eve gitmeliyiz.Haydi gelin bakalım çiçeklerim.Çıkın ayakkabımın üzerindeki yerinize.Sis"te bastırdı.Göz gözü görmez oldu.Ara da kontrol edeyim.Belli olmaz birini düşürürsem diğerleri ağlar.Ya da o düşürdüğüm korkar ,öksüz kalır da bağrı yanar.Az ilerde bir kulübe var.Hafif sarımtırak bir ışık yanıyor.Kapısını tıklamalı."Gün ağarınca gideceğim demeli".Elbet kapıya gelen yolcuyu çevirmezler.
Soba yanıyor .Ne de güzel geldi doğrusu ,içim iyice ısındı.Elimi sokuyorum üst cebime.Çiçekleri alıyorum daha fazla incitmeden.Sıcak çayımı içtikçe can/kan geliyor yüzüme.Bir bakış beni rahatsız ediyor.Evin küçük kızı iki yanından kalın örgüleriyle çiçeklerime göz dikiyor.Almak için fırsat gözetliyor.Ben şimdi burada kalırsam bu kız kesin bu çiçekleri alır.Tek tek yapraklarını koparır.Bu zevki ona vermemem lazım.
Hemen çıkıyorum dışarıya.Kapıyı usulca kapıyorum.Koşarak iniyorum .Az biraz sis kalkmış ortalıktan.Şimşekler çakıyor.Korkmayın ne olur.Ben yanınızdayım.Kapatın kulaklarınızı.Koştukça rüzgâr iyice üşütüyor bizi.Ara da soluklanıp ,yorgun nefesimin sıcaklığını üflüyorum çiçeklere
Çok şükür şehire geldim.Hemen şu kestirme yoldan geçip evime gitmeliyim.O da nesi, kim var orda ne yapıyorlar? Bu adamların niyeti hiçte iyi değil anlaşılan.Ya ya çiçeklerime zarar verirlerse.Ne yapmalıyım? Hemen şu duvara tırmanıp onlar geçene kadar saklanmalıyım.Oh şükür gittiler.Haydi yolumuza devam edelim.Şu yolun karşısına geçmemiz lazım.Araba falan görünmüyor şimdilik .Biraz acele etmeliyim.Bu arabada nereden çıktı?Çokta hızlı geliyor.Farları da yanmıyor.Beni farketmedi.Üzerimize geliyor.Hemen çiçeklerimi korumak için büyük adımlarla kaçmalıyım.
Ahh nereye yuvarlandım böyle.Çiçeklerim nerdesiniz?Ohh şükür burdalar.Az ilerde bir ışık var .Artık gecenin içinde uyku halimle adım atmaya mecalim yok.Perdede açık kalmış.Bir bakayım içerde kim var, kim yok.Olamaz ,bunlar televizyonda gördüğüm çiçek katilleri.Nereye geldim böyle ?Yanlarında da çiçek kokusu için eğitimiş köpekleri var.Eyvah! Garip garip havlamaya başladılar.Sanırım çiçeklerimi kokusunu aldılar.
İyice çıkmaza girdim.Buradaki ağaçlar çok sıklık.Bir de çok karanlık, önümü göremiyorum artık.Arkamda da köpekler havlayarak geliyorlar.Bir de elleri silahlı adamlar.Nasıl nasıl kurtulacağım buradan?
Çok şükür bir yola çıktım.Hemen ilk gelen arabaya otostop çekmeliyim.Sanırım gece vakti bir genç kızı bu karanlık ve korkutucu ormanda tek başına bırakmak istemez.
"Hey hey dururmusunuz.Lütfen beni şehre kadar bırakırmısınız?Peşimde eli silahlı adamlar var"
"Buyur bakalım yavru"
Yavrumu..?
-Amca ..Benim babam çok zengin ,bu akşam beni eve götürürseniz size çok para verir.Diye kekeliyorum.Adamın kafası pek iyi.Bira şişelerinden belli.Bayağı bir içmiş.
"Hava alamıyorum camı açarmısınız "diyorum..
Ses yok! Sol tarafındaki bira şişesini kafasına dikip içti bir yudumda."Yak şu cigarayı "deyip paketi attı önüme.Titreyen parmaklarımla paketi zorla açtım.İçinden çıkardığım kirbiti bir kaç kez çaktıktan sonra yandı ağzıma götürdüğüm sigarayı yakıp derince bir nefes çektim içime.O arada ne yapacağımı düşünüyordum.
Çiçeğimi bu dumanlı pis ortamdan çıkarmalıydım.Biraz mola vereceğiz dedi.."Neyin molasıydı bu" ?.Elimdeki paketi yere düşürüp almak için uzandığımda boş bira şişesini hızla alıp adamın kafasına indirdim.Kapının kilidini açtım,hemen onun bulunduğu kapıyı açıp adamı dışarıya doğru çektim.Kafası kanamış ,yüzü gözü kan revana boyanmıştı.Şoför koltuğuna geçip.Arabayı hızla sürmeye başladım.Adamın telefonu çalıyordu.Açtım."Nerdesin mendebur herif" ? diyordu.Karısıydı herhalde."Kocan dağ yolunda yaralı "deyip teli fırlattım camdan.
Neyseki sonunda benim oturduğum sokağa gelmiştim..Evime çıkıp çiçeğimi rahat ettirmeliydim.Onlara güneş alan camımın önünde bir saksıya diktim.Her sabah kalkar kalkmaz gülümsüyoruz birbirimize.
Sevgi neydi sevgi emekti.Yorulmadan ,bıkmadan,usanmadan doğru bildiğin yolda yürümek idi..
Fotoğraf:Lacivertiğnedenlik
YORUMLAR
Ülviye Yaldızlıı
Fotoğraflara öykülerin güzel bir biçimde devam ediyor tebrik ediyorum.
Ama Bu güzel kareyi yakalayan arkadaşı da kutluyorum. Çok etkileyici bir fotoğaf olmuş.
Tebriklerim her ikinize de.
Sevgler,
Ülviye Yaldızlıı
Sevgiler yürekten:)
Billur T. Phelps
Ben sana resmi göndermek istiyorum ama dediğin adrese not attım karşılığımı alamadım.. :(
Sultanım biraz masalsı, biraz duygulu, oldukça keyifliydi okuduğum kurgun.
Hepimiz bazen şehrin keşmekeşinden kaçıp da dağlara, yaylalara gidip, birkaç kök çiçeği kurtarabilsek,
bol oksijen ve temiz havayla, huzuru hissetsek ne güzel olur.
Paylaşım için teşekkürler, lacivertiğnedenliğin resmi de çok güzel, tebrikler, selamlar.
Ülviye Yaldızlıı
Sevgimle biriciğim..
Garipti biraz, iç gıdıklayıcı, çocuksu, çocuksu heycanlarım geldi aklıma, küçük şeyleri büyütüp korkular yarattığım zamanlarım.. Çocuk ruhlu olmak lazım bazen, o anları anımsamak için.. Bu ruhu keybetmemek ne güzel...
Güzeldi tebrikler :)
Ülviye Yaldızlıı
Korkarızda belli etmeyiz .Kaçar uzaklaşırız zannetsekte,Bizle beraber büyür onlarda içimizde
Sevgiyle..:)
Ne güzel anlatmışsın kendi sesinde fotoğraf karesinin görsel yansımasını. Fotoğraf çekmeye gittiğim zaman kurguluyorum kafamda veya an'ları yakalamaya çalışıyorum ,veya kendiliğinden o gelip buluyor beni.Her bahar dağlara veya yaylalara koşuyorum toprağın uyanışını görmek için onu hissetmek için.Bu fotoğrafın öyküsü böyle doğdu bir kurgulama var bu fotoğrafta,peşi sıra açan çiçekler bende yürüme algısı yarattı ve ben de gördüm .Üstten aşağıya ayaklarımın aralığında bastım denklanşöre kaçırdım onları nükleer düşmanlardan.Böyle birşey sanat...Teşekkür ederim hürrem sultanum :)
Ülviye Yaldızlıı
Baktımmı fotoğrafa bir şeyler çağrışım yapmalı.
Yazdırmalı..
Yazmaktan zevk aldığım bir fotoğraftı.Devamını bekliyorum:)
Sevgiyle