- 3460 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Huzur evleri
Huzur evleri
Huzur evi ziyaretine gidelim dendi gittik neden?
Hangi huzuru görmek için diye bir soru takılı kaldı aklımda
Huzur evinin öyle temiz öyle güzel bir görünümü var ki salon pırıl pırıl çünkü birileri oraya gidecekti neyse o mekanın temizliği çok önemli görünse de ya orada ki yaşlılar hayatın temel taşları ve geçmişimiz olan analar babalar ne durumda bakın görün ki onların ne yüzlerinde nede yüreklerinde huzur var.
Çünkü öyle güzel hayalleri öyle güzel bir dünya düşleyen bu yorgun bedenler orada terk edilmişliğin burukluğunu tüm benliklerinde yaşıyorlar sadece belleri bükülmemiş yürekleri yanmış kül olmuş…
Yürümekte güçlük çekerken görevli uyarıyor bak salona git otur diyor salon mu neresi ki orası yön bulamıyor doğrudan bahçeye çıkıyor.
Biri yürüyerek salona ulaşmak için o kadar zaman harcamış ki o yorgun ayakları gitmiyor ve bizler Allahaısmarladık dediğimizde o hala yürüyordu yolda karşılaşıyoruz onunla ne oldu bir şey görmedim ki der gibi bakıyor bize.
Biz nemi yaptık orada onlarla sohbet etmek için ve hatırlarını sormak için gittiğimiz yerde biz kendi geleceğimizin korkularını anlattık.
Ve bakın onlara bir demet çiçek verdik nemi oldu kimi çiçeği yemeye çalışıyor bunu diyor musa aldı diyor musa kim dediğim de oğlum diyor.
Diğer bir köşede bir amca oturmuş kürsüde okunana yazı yada şiir o gün için yüreğimizden kopan bizim için değerli olan ve de bağırarak okuduğumuz şeyin ne olduğunu anlamadığı için amin diyor avuç açtı bir köşeye öyle bir oturdu ki iki saat boyunca amin diyen ellerini kapatmadı kim bilir kime dua ediyordu.
Bir diğer köşeden bir teze durmadan sesleniyor kızını çağırıyor
Ne istiyorsun dedeğim de acıktım diyor kadriye diyor yemek hazırlayacak da diyor.
Bir yaşlı telaşla bir oğlum müdür kızım dr diyor nasıl gözleri parlıyor anlatırken nasıl onur duyuyor gururlu fakat yüreğindeki ışık sönmüş çünkü onları hiç görmediğini söylüyor..
Evlatları büyüten yetiştiren bunlar mı ki diyesi geliyor insanin,
Bu dünya çarkı ne acımasız dönmekte bizleri neler bekliyor kim bilir ama bu yazıyı okuyan insanlar dan ricam şu hiç olmasa yılda bir kez olsun bu bizim geçmişimiz olan ve de bizimde onlara yakın bir yerlerde seyretmekte olduğumuzu unutmadan ziyaret edipte yüreklerimizi bir nebzede olsa merhamete yakın tutmak dileğimle
GURBET MELEĞİ
YORUMLAR
Nihayet tüm yazılar diye arayınca Huzur evlerine ulaşabildim.Ancak Türkie gerceği bu,dünya gerçeği değil ileri ülkeler önce yaşlılarının mutluluğunu planlıyor bizde öylemi?...anne-baba büyükler hiç bir manevi değer kalmadı artık.Devlet politikası etken.Üç kuruş maaş al hem kendine,hem ailene,hem de ana-babana bak...haliyle bakılamaz...yooo. sonuçta kaçınılmaz son yaşlılık sonuçta evlatlarımıza nasıl baktıysak,onlarında bizlere öyle sağlıklı-içten severek bakmaları gerekiyor.Ama benda Huzur evleri ziyareti yaparım her şeye rağmen ...acı da olsa....DOSTUM kalemine sağlık..
Bir çok kurum gibi,bu kurumumuzda bizde çok ciddiye alınmaz.Başta devlet olmak üzere çünkü bu kurumlara inanmıyoruz.İnanmama nedenimiz,inadımızdan değil,böyle bir acı proplemimiz olduğunun farkında olmadığımızdandır.Ne derler yeni anlayışla bu problemi henüz içsellişterememişzdir.Bir miktar para ayrılır,zamanın yönetimi etraftan kimi bulduysa eleman olarak alır onlarada,bir marangoz gibi,bir kasap gibi,bir mahalle kahvecisi gibi davranarak işlerini yürütürler.İnsana,aslında kendilerine hizmet ettikleri bilincinden çok uzaktadırral.Çünkü kurumun onlarda yabancısı.Bu kurumların açık tutulma nedeni bence hizmet amaçlı olmaktan çok batı sıtandartlarının iz düşümü mesabesinde,numunelik kurumlardır.Problem edinmediğimiz içinde,başarısızlığa mahkumdur.İnsan önce işini sevecek ve değer verecek,bir ayakkabı boyacım var.Bir gün çamurlu ayaklarımla araziden dönmüştüm.Uzatınca öyle ters baktı ki,korktum.Bey,dedi acımadın mı bu ayakkabılara..Sustum.Aldı ayakkabılarımı bir çocuk gibi sevdi..Pırıl pırıl etti..Bey,n'olur kuru yerlerden yürü, dedi..İşini sevmek nedir?O anda beynime çakıldı!Hala çıkaramadım...Güzeldi efendim.Selam,saygı.
Çok içten duygu yüklü, dram yüklü,saygın tesbitler
Malesef efendim, insan olarak duygularımız erozyana uğradı
kişiliklerimizi her gün kaybediyoruz, büyüklerimize hürmeti küçüklerimize sevgiyi unutan bir toplum olduk.
Parası olan maddi durumu iyi olanla konuşuyor selamlaşıyor
OTOBÜSTE GİDERKEN YAŞLI BABA AYAKTA GENÇ AYAK AYAK ÜSTÜNE OTURUYOR Baba hey bab oldu ANNE hey anne oldu
kardeş lan oldu sevgi saygı hürmet, şevkat acıma duyguları yok oldu.Öz benliğimizden karakterlerimizden arifliğimizden bihardar olduk.
Çok üzülüyorum, eskiden biz böylemi idik büyüklerimize karşı çocuklarımızı bile sevmezdik.
Şimdi öz evladına ayağının üstünde toz var bile diyemiyorsun hemen dikleni veriyor, bir söz söylüyorsun cevabı hemen iki katı olarak bize geri dönüyor.
Yokluktan anlamıyorlar, nimetleri hoyratça tüketiyorlar
çok güzel saygın biryazınızı okudum birazda kendi görüşlerimi anlatma fırsatını buldum çok sağ olunuz efendim iyiki varsınız
İyiki yazıyorsunuz
Saygılarımla
Şair 67
Ali Cemal AĞIRMAN
Hafize hanım gerçekten melek olan hanımefendi hatta biliyorsunuz inssanlar meleklerden daha değerli,ağlamamak için kendimi zor tuttum.Aslında huzur evi o insanlar için değil onları oraya koyanlar gözlerinden uzak tutup huzura kavuşmak istiyorlar heyhat heyhat ki ne ekildiyse o biçilecek dününe sahip çıkamayanlar çıkmayanlar yarını nasıl bulacaklar.Anneler babalar evlatlar için hazine olması gerekirken paçavra yapanlar yere batsın veyl olsun onlara.İçimi yaktınız Saygı Selam ve Sevgilerimle