Geç Gelen Mutluluk " final "

• 3 Haziran 2011 Cuma 00:20:13

Dönüm noktası olan son imza da ekte . . .

İlginize efendim ;

Elimle koymuş gibi bulduğum dostluğu , bir adım ötedeki gerçeğe taşımada adım olmanın sevindi içindeyim.

Dün ; özlemlerin , hayallerin , dileklerin ve umutların resmini çiziyorduk birlikte, karşı koymamadığımız zamanın süpürdüğü kırıntıların içinde tebessümler arıyorduk.
Bugün ; rabbimin nasip ettiği o kapının ardındaki nur karşısında diline düğüm gözlerine ışık vurulmuşluğun finali yaşanacak.

Gizli saklı bir hazırlık başlamıştı , günler yetmiyor dar geliyordu nefes kalıbına .Her hafta sonu çeyiz yeni adresine yolculanıyor, garip bir telaş ayak bağı oluyordu kızımıza.Ama engel tanımayan yürek önüne gelen her kapıyı açıyor düzenini işliyordu değişen adresine.Anlayacağınız kuş misali çalı çırpısını toplayıp yuvasına yama yapıyordu işte.

Aylar günleri kovalarken , günler de saatlerin peşinde mekik dokudu ve o uzun son üç gün gelip çattı.

Tarih 27/05/2011 gösteriyor ve binbir rüşvet ile 16;00 gibi çıkabildim işimden :) Aylarca süren şahsi hazırlığımdan sonra Nurcan ’ı zaten düşünemiyordum.Aslında bendeki bu heyecan hiç de olması gereken bişey değildi ama dinletemiyordum yüreğime.Ben de özgür bıraktım .Cevapsız kalan tek soru bu diyebilirim , ama hiç de üstünde durma gereği bile duymadım. Tadını çıkarmak ve her ânı doyasıya yaşamak için Taksim’den dostumun evine doğru yola çıktım.

Ellerinde poşetlerle koşturan , saçları dağınık ve çantası açık birini gördünüz ise oralarda , işte o bendim :)

Her zamanki gibi Serhat abim , o kadar iş güç arasında beni aldı ve düğün telaşı evin kapısına kadar getirdi.Daha önce tanıma fırsatı bulduğum her iki aile , tencere kapak olayı gibi birbirlerine denk düşmüşlerdi. Sıcak , samimi ve en önemlisi yaprak sarması yapmış bir aile düşünsenize :) Başka ne isteyebilirdim ki ?

Kına gecesine bir kaç saat kaldı ve daha önceden planlarını yaptığımız gibi parmakla gösterilecek bir gelin için hazırlığa başladık.Birbirimize sarılıp sarılıp gülmelerimiz yarınların göstergesi gibiydi. O kadar inanıyorum mutlu olacağına. ( inşallah )

Neyse; geriye sayım başladı ve biz son ana kadar haklarımızı kullandık.Hafif makyajlarımız ve kıyafetlerimiz hazırdı . Kapıya çıktığımızda ışığımı söndüren tek gerçeğin Nurcan olması hiç zoruma gitmedi :) Kırmızılı bir bindallı giydirmiştik , başında fesi elbise dışı yeleği ile göz kamaştırıyordu. Olduğunun dışında biri olup çıkmıştı karşımıza. Bir kaç sokak ötede bulunan kına yerine yürüyerek gittik. Hayran bakışlara aldırmadan , başı dik bir şekilde kalabalığın içine daldı. Ben elimde fotoğraf makinası her hareketini imzalar gibi çekiyor , gülen gözlerine şahitlik yapılsın diye çaba gösteriyordum. Fazla kalabalık olmasın diye çok kişiye haber verilmemiş küçük bir yer tutulmuştu ama sevenleri biter mi ? dolup taştı kafe.İş arkadaşlarından okul arkadaşlarına , akrama eş dost derken şükürler olsun ki renkli ve canlı saatler geçirdik. Halayından horonuna, oryantelinden misket havasına coştuk , koptuk. Yüksek yüksek tepelere kız vermesinler yerine kınayı getir aney parmağın batır aney tercih edildi ve gecenin son dakikalarında kınası yakıldı.
Hareketli ,dopdolu geçen bir gece ve ayaklarını yükseklerde tutan bir ben...Hamlandım sanırım :) neyse ki nikâh pazardı ve o günde sağlam durabilecektim.

Cumartesi alış-veriş ve son rutüşlerle geçti .Her an yanında olup heyecanına ortak olmak ayrı bir zevkti benim için.

Saatler kaldı sabaha , koca bir ömrü geride bırakıp bambaşka bir hayata adım atmanın sevinci Nurcan’ı uyutmadı , bense nasıl uyanacağımın derdindeydim :)
Hazır sofraya çağırıldım ve bol sehbetli bir kahvaltıdan sonra yola koyulduk. Önceden ayarlanmış bir kuaföre daha da güzelleşmek için gittik. Bizi bekleyen kalabalık bir komite ama biz üç kişiyiz düşünüm artık oradaki şamatayı .

Susmayan telefonlara bakıyor bir yandan da saçlarımın maşasının bitmesini bekliyordum. Nurcan ayrı bir odada şahsına yönlendirilmiş şirin kızla hazırlığa koyulur.
Makyaj ve son kontrollerden sonra güzeller güzeli dostumun beyazlar içindeki o büyülü haline bakakaldım. Gülen gözleri ile nasıl oldum Emine diyor. Bense küçük dilini yutmuş gibi sessizliğin kurbanı oldum. Her anına şahit olduğum güzel insanın bu hâli kendimden önce beklediğim ve dualarıma aldığım özlemin gerçek hâliydi.

Gelin ve damat karşılaşmasına sıra gelince , valla onu analatamıyacağım yaşamanız gerekirdi :) ama eniştemin gözlerinin yerinden çıktığını Nurcan’ın ise gayet sakin bir halde işveli bakılşarı ile onu daha da şok etmeye çalıştığını söylemeden edemiyeceğim.

İyice yaklaşmıştı zamanın tiktak sesleri , konvoy halide nikâh salonuna gitmek üzere yola çıktık ama her zamanki gibi malum trafik ve İstanbul’un fethi sebebiyle daha da önüne geçilmeyen bir telaş.Şükür ki son dakika yetiştik

Kalabalık bir salona elleri birleşmiş bir halde giriş yaptılar.Alkış kıyamet koptu , ortalık gezinen kelimeler güzellikleri karşısında rüzgar uğultusuna dönüştü.Şahitler ve tüm dostları onları yalnız bırakmamış bu güzel ve özel günlerinde desteklerini esirgememişlerdi.

İsimleri soruldu ve kararları istendi , o küçük yüreklerindeki koca EVET sesleri ile salonun taş bölmelerini süslediler . Ayağına bas sözleri karşısında gözlerinin içlerine bakarak biz böyle bir şey istemiyoruz dediler. Evlilik cüzdanı Nurcan’ın eline tutuşturulurken , daha güzel şeylere imza atması için Serhat abime de kalem hediye edildi.

Alnının çatısına kondurduğu o gurur öpücüğünü fotoğraf karesine alamamak en büyük eksiğimdi. :(

Takı merâsimi için ayrı bir salona alındık . Elimde toplu iğnelerle destek amaçlı yine yanındaydım tabiki .Gözlerimiz tanıdık sîmalar arıyordu ve olması gereken yüzler tek tek geçiyordu karşımıza.Ayrıca sitemiz üyelerinden Sedanur ve Güldeste’yi de görmek şımarttı bizi .Bu güzel günde yalnız bırakmadıkları için Nurcan adına ben tekrar teşekkür ederim o da geldiğinde edecektir eminim ki.

Ve o beklenen kişi Nurcan’ın tabiri ile Dağ gibi adam , nâmı değer Ansızın gözükür köşede.Nikâhı başından sonuna izlemiş kendini göstermek için kuyruğun bir ucundan tutmuştu.Zaman ile olan sıkıntısını bilmeyen yoktur ama o gün gözlerimizi yaşarttı :) gösterdiği azimden dolayı tekrar teşekkür ederiz. Olgun kişiliği ve samimi bakışları dışında sempatik yaklaşımı ile gelinle damadı tebessümlere boğdu.Herkesin yakasına bir gülücük hediyesi taktı resmen.
Bu arada bir yandan da merak vardı her iki tarafta ,ortada verilen bir söz ve bilinmeyen bir sonuç . Aylardır konuşulan ve son zamanlarda yazışmaları olan beşibiyerde hediyesini. Sayın Habib DAĞ getirmişmiydi :)
Eline cebine attı ve b/eşi biyerde ama ben bulamadım , bulan getirsin lütfen şakanın lüzumu yok dedi ve kahkahalar koptu salonun ortasında. Sıcak bir sarılma dağıttı ortalıkta gezinen kuru gürültüyü.Fotoğraflar çekildi ve o anlar ölümsüzleştirildi.

Gün yavaş yavaş kısalıyordu odalarına çekilen Nurcan ve Serhat ikilisinin yeni hayatlarına koyulmak için yola çıkmaları gerekiyordu.

Yaklaşık iki saatlik bir serüven sonrasında konvoy evlerine yaklaştı.Aylarca beklemenin getirdiği stresi bitirmek gurur verdi.
Geri dönüş hazırlığı başlar şehirden şehire. Gözlerimden uzaklaştıkça canım acımaya başlar. Ne tuhaf dakikalar önce kahkahalarla gülen yüzümde sıkıcı bir bakış belirir isteğimin dışında.Her gün elimi uzatsam tutacak kadar yakınken bana araya giren mesafeye kızmamalıydım artık.Yıllarca bu gün beklenmiş ve geç gelen mutluluğun sevinci de başka oluyormuş diyip özüme döndüm tekrar.

Dualarla ve yeni umutlarla çıkılan yolda rabbim utandırmasın inşallah
Dilerim yüreğiniz gibi yaşar onun gibi insanlarla karşılaşırsınız inşallah
Ve dilerim bir kızınız olur ve torun seversiniz inşallah

" AMİN "

Sizi çok seviyorum ... hem de öyle böyle değil :)

01/06/2011
09;30
eMİNE