- 413 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ruhum nazar ediyor, o an ve zaman kalbime sesleniyor!
Bırak ne olur
Sarılayım ayaklarına ve solgun umutlarına
Yıllara sâri olan suskunluğumun feveran eden hissiyat çığlığına
Acımsızlaşan ahına
Serzenişlerini demlediğin bakir torağına
Gönül pervazlarında tazelenen umutlarının sevdasında ağıtlarına
Biliyorum ki çok sefilim
Densizliğin nedenlerinde kaybolmuş biçareyim
Şimdi kime ne derim, boynumu büker sessizliğimle eceli beklerim
Baharı hasretle beklerken
Hazanın sahifelerini def ederek nefeslenirken
Bedbinliğin ahında senin halinin naifliğini terennüm etmeyi dilerken
Karşıma yalnızlığım çıkıyor
Ummanlara uzanıyorum, bulutlara bakınıyorum
Lakin bizar halim geçit vermiyor ve nefeslerim kalbime sesleniyor
Neleri öğrendiysem
Sevgisiz ve muhabbetsiz takatimi tüketiyor
Aşk kendi ikliminde gayrete galebe çalarak muhataplarını bekliyor
Serkeşliğim arkadaşlık ediyor
Hicran hınçla yüreğimde meşaleleri tetikliyor
Gözlerim ufuklara nazar ederken hükmeden yaşlar kime sesleniyor
Anlamak için feraset gerekiyor
İdrak iltica edenler için kalbi muhayyele diliyor
Akıl basiret için meşvereti davet ederek hikâyeleri hazla derliyor
Sessizliğime kim ne diyor
Mısralar meramın irtihali için neden hüzünleşiyor
Hamiyet kalbim ikmalinde ve ruhun bakire mertliğinde aşk diliyor
Yazmak yanmadan kaçmak mı?
Düşünceleri hissiyat ikliminde derlemek ağlamak mı?
Dost kimliğinde hem hal olmak ve varlığa şahit tutmak tuhaf mı?
Mustafa CİLASUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.