- 3014 Okunma
- 37 Yorum
- 0 Beğeni
YAZGI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sitemizde belki yirmi gündür yoktum. Erdek’te kampta idim.
Birçoğunuz biliyorsunuz. Ben asker emeklisiyim. Gittiğim kampta askeri kamp.
Taktım avradımı koluma, gezdim, güldüm, eğlendim. Ama bir olay yaşadım ki, sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim.
Son günlerde yurdumuzdan yağış hiç eksik olmuyor. Ne diyelim bereketli olsun. Yağmur; çiftçiyi sevindirir, çömlekçiyi küstürürmüş.
Erdek’te yağışlı bir gün… Yağmur sicim gibi yağıyor. Kampta görevli genç bir arkadaşın odasında oturuyoruz. Ben geçmişten bahsediyorum. O gelecekten umutlarından…
Oda kapısı çalındı. Görevli asker girdi içeri;
“ Komutanım nizamiyede iki çocuk, bir bayan birde yaşlı bey var. Araçları bozulmuş. Kampa sığınmak istiyorlar”
“Hemen alın içeri. Yağmurluklardan da götür. Giysinler. Yanına da bir arkadaşını birde Şemsiye alıp, buraya getirin o insanları”
“Başüstüne”
Fazla sürmedi. On onbeş dakika sonra, biri üç diğeri beş yaşlarında gösteren yeşil gözlü iki kız çocuğu, en fazla otuz yaşında sarı saçlı yeşil gözlü yağmurdan ıslanan giysileri vücuduna yapışmış hatları belli olan bir bayan, elli yaşlarında kır saçlı bir bey odada karşımızda idiler…
Misafirler getirilen çayı içerlerken, o askerine yeni talimatlar verdi.
“ Bu insanları misafir moteline götürün. Temiz çamaşırlar verin. Islak giysilerini kurutun. Ütüleyin.”
“ Başüstüne”
Gelen insanlar, teşekkür edip çıktılar.
Ancak; görevli arkadaşın ve gelen bayanın hareketlerinde gözle görünür bir şaşırmışlık, ne yaptığını bilemezlik vardı.
Arkadaşım bir şey belli etmemek için benimle sohbete devam etmek istiyor, ancak tutarsız konuşuyor daldan dala konuyordu.
İzin isteyip ayrıldım odadan. Her türlü olasılığı düşünüyor, fakat bir türlü karar veremiyordum. Birbirlerini ilk defa gören bu insanlar neden şaşırmışlardı?
Saatler sonra yağmur dinmiş. Güneş açmıştı. Ne olursa olsun bu değişikliğin nedenini öğrenecektim. Belki de bu genç arkadaşıma göstermem gereken bir yol, vermem gereken bir akıl vardı. Densizlik olacağını bile bile arkadaşımın odasına gittim.
Misafirlerde gelmiş oturmuş sohbet ediyorlardı. Bana yer verdiler oturdum. Yaşlı bey heralde sohbete yeni başlamış olacak ki konuyu baştan almayı uygun gördü.
“…Haaa ne diyordum. Aracımız her ne kadar sağlam olsa da eski model işte. Yolda durdu kaldı. Elim ayağım dolaştı. Bu işlerden de hiç anlamam. Allah sizden razı olsun. Sizin yardımınız olmasa idi bu küçük yavrularla o yağmurda ne yapardık biz? Belki de hasta olurlardı.”
Arkadaşım;
“ Beyefendi aracınıza baktırdık. Hiçbir arızası yok. Benzini bitmiş. Benzin dolduruldu. Merak etmeyin.”
Yüzü kızaran adam;
“ Çok, çokk teşekkür ederim. Borcumuz ne ise öderim.
“ Borcunuz yok. Önemli değil.”
“Siz ne kadar iyi bir insansınız.”
“ Sizlerde iyisiniz. Buyurun yemeğe gidelim”
Hep beraber çıktık odadan. Ben onlarla yemeğe gitmeye terettütlüydüm.
Genç arkadaşım;
“Ağabey sende gel.”
Yemekte hep o insan konuştu. Biz dinledik.
“ Kusura bakmayın. Ben askerleri ruhsuz, kendinden başkasını düşünmez, insan ilişkileri zayıf, cahil insanlar olarak bilirdim. Ne kadar yanılmışım. Şimdi sizleri tanıdıktan sonra o düşüncelerimden utanıyorum.”
“ Önemli değil beyefendi. Bu gün bizim misafirimsiniz. Yarın sizi uğurlarız.”
“Sizleri çok sevdim. Bu bayan benim kızım. Bu yavrularda benim torunlarım. Damadım trafik kazasında öldü. Dünyada kötü ne varsa onda mevcuttu. İçki kumar v.s. Ben çok zengindim. Kendisi okumuş biriydi. Mühendisti. Bütün işlerimi ona bıraktım. Bütün mal varlığımı kötü yollarda sattı, tüketti. Şimdi geçinecek kadar malım ancak kaldı. Sizleri hiç unutmayacağım “
Ertesi gün onlarla öpüştük, tokalaştık. Yolcu ettik.
Genç arkadaşım;
“ Ağabey gel seninle konuşacaklarım var.”
Odasına gittik.
“Ağabey sen eski topraksın. Biliyorum. Bir şeylerden kuşkulandın. Sana her şeyi anlatacağım. O gördüğün bayan benim eski sevgilimdi. Birbirimizi deliler gibi severdik. Sevgilimi istetmek için haber gönderdiğimde,
“ Benim askere verecek kızım yok. Onun maaşı benim kızımın makyaj masrafına bile yetmez. Onun yüzünü görmek istemiyorum. Kızımı öldürürüm ama askere vermem.” Dedi.
“ Mecbur kaldık. Yüreklerimiz yansa da ayrıldık. Ben evlenmedim. O evlenmiş iki de melek gibi kızı olmuş.”
Şaşırmıştım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Sonra cebinden küçük bir kâğıt çıkardı. Öptü.
“ Ağabey bu kâğıtta telefon numarası var. Sevdiğimi istemeye seninle gideceğiz. İşte YAZGI bu…”
Kamptan çok mutlu ayrıldım. Şimdi sevgililerin vuslatını bekliyorum sabırsızlıkla…
Evet. Genç kardeşimin dediği gibi YAZGI buydu. ALLAH birini birine yazdıysa bir sebep mutlaka bulunurdu…
YORUMLAR
Bedri Tokul
Keşke imkan olsada...
Şiirlerinde olduğu gibi kaşlarını kaldırsan "olumsuz"
Gözlerini yumuncada "olumlu " olduğunu anlasak yazdıklarımızın...
Tenkit için değil tarzın bu senin...
İyisin , iyiki yazıyorsun... Ben tarzını seviyorum...
Esma KAHRAMAN
:) Güzel yüreğine teşekkür ediyorum Sayın Yazarım. Sevgilerimle.
selam...enişte...yazını ilk ben okudum ama yorum bugüne kalmıştı...ben biliyordum günün yazısı olacagını..kutlarım güzel yazını ve güne gelmeyi fazlasıyla hakketmiş....sayfana bu sefer açan tüm ısparta güllerini bırakıp daima gülmenizi diler selam larımı bırakırım......ha unutmadan puanımı 10 dur .
Bedri Tokul
Yaşamlarda dört mevsim gibi güneşli günleri olduğu gibi, soğuk karlı fırtınalı günleride oluyor...
Önemli olan her mevsim ayakta kalmak...
Senden ricam geçmişe takılıp kalma... Nefes aldığın her günün tadını çıkarmaya bak...
Sende hep gül... Hep gülll...
selamlarımla...
Tebrikler harika bi yazı okudum..
Yazgıların degişmeycegine inanırım.
Yazınız güzel bir anlatımla yazılmış
Okumasıda konusu da çok zevkli idi tebrikler
Selam ve saygılarımla..
Bedri Tokul
Saygı bizden...
Yozgata selamlar...
tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız sevgi yürekli eşsiz güzelliklere iyi ki varsınız Bedri dost..:)
sevgim saygım selamlarımla...
Bedri Tokul
Hemde kat kat...
Teşekkürler.
sevgiler...
Neydim demeyecek insanoğlu, ne olacağım diyecek... Kaderde varsa, er veya geç insan yaşıyor demek ki, geç de olsa aşıkların kavuşmuş olmasına sevindim komutanım.
Yazın güzeldi beğenerek okudum. Ders alınması gereken bir yazıydı. Kimse kimseden üstün değildir, işte ispatı dercesine yazmışsınız.
Saygımla...
Bedri Tokul
Yarın cumartesi...
Bildiğimiz bu kadar...
Peki yarın ne olacak?
Kaderden başkası bilemez ki...
Selam sana saygı sana...
Yazgıya inanırım. Çok güzel ve acıklı bir hikaye bu.
Geç de olsa kavuşuyorlar ya. Gerisi önemli değil.
Tebrikler Bedri ağabey. Güne yakışan bir yazıydı
Saygılarımla
Bedri Tokul
Ama can kardeşim iki çocuğu var ya...
İnşallah onlar sorun olmaz...
Erkekler bencildir çünkü...
Selamlarımla kardeş...
Çok güzeldi saygıdeğer Bedri ağabey.
İnsanlar bilemiyor ki kaderini.
Önünü görebilse.
Geleceği birazcık olsun tahmin edebilseler.
Bilmiyoruz.
Şimdi acaba o kızla evlenseydi neler olacaktı?
Daha kötü de olabilirdi.
Daha iyi de.
Hayat bu zaten.
Eğer bize ne zaman öleceğimiz bildirilseydi o saat ölmüştük zaten.
Adama yüz otuz yıl sonra öleceksin felan gün falan saat dedin mi... o zaten o günden sonra ölümü yaşar.
Bilmemek daha değerli kılıyor hayatı.
Selam ve saygı ile.
Bedri Tokul
Teşekkür eder gözlerinden hasretle öperim...
Özledim seni...
güne düşmesini bekliyordum kıymetli abim
hayırlı olsun diliyorum
ve geçmiş kandilinizi kutlar mübarek üç aylarınızın sağlık afiyet getirmesini temenni ederim
selam ile.....
Bedri Tokul
Allah hepimize hayırlar getirsin...
Selam ve sevgilerimle...
Yazı çok güzeldi.
Merak ettiren, düşündüren ve bilgilendiren.
Sanırım gerçekçiliği zedelememek adına çarpıcı bir final yoktu. Finaldeki tek gizemin ipuçlarını da yazının gelişme bölümlerinde sezinletmişti yazarımız.
Velhasıl ben beğendim. Zaten güne de gelmiş.
Tebrikler muhterem kardeşim.
Sevgi ve selamlar.
Bedri Tokul
Bir şeyler yapıldı demektir...
Teşekkürler ...
Selamlarlar...
Sayın Tokul;sevgili eşini koluna takıp tatil yapmış olmana sevindim.Eşlerimiz;namusumuzu,şerefimizi,
çocuklarımızın terbiyesini emanet ettiğimiz,hatta bir çok sırlarımızı paylaştığımız insanlardır.Allah onları korusun ve yüceltsin.Ben ellerini sıkı sıkı tutup yürümekten hoşlanıyorum ve ellerimi hiç bırakmamasını istiyorum.Kırmızı kurdela alan yazını ibretle okudum.Dünya'da bunun gibi daha bir çok olayla karşılaşmak her zaman mümkün.Yazıya verilen kırmızı kurdela da bana pek uygun gelmiyor.Bunu okumayı söken çocuklara takıyorlar.Yazdıkların çocuk işi değil.Bunu daha da anlamlı bir şeyle ifade etmek gerektiğine inanmaktayım.
40 yıl öncesinde yazışmalarda gördüğüm ,ne anlam ifade ettiklerini sonradan öğrendiğim;calib-i dikkat (üzerinde önemle durulmayı gerektirecek kadar dikkat çekici),calib-i hakikat (yine üzerinde önemle durulacak kadar gerçek) ayrıca mülahazat hanesi (düşünceler hanesi) gibi eski sözleri hatırlattın.Yukarda anlattığın olay, üzerinde önemle durulmayı gerektirecek kadar dikkat çekici ve gerçek.Babanın durumu da düşünceler hanesinin olmamasından kaynaklanıyor.Yani her şey hakkında peşin hükümlü olmamayı, mutlaka her şeyin göründüğü gibi olamayacağını , acaba gerçek böylemi? gibi bir açık kapı bırakmanın gerektiğinin önemi anlaşılıyor.Sen de içinde yaşadın Devletin bir çok kurumunda bazı şeyler formlarla takip edilmektedir.Her formun sonunda mutlaka düşünceler hanesi bulunur.Benim gördüklerimde genellikle düşünceler hanesi boştu.Bunu hep merak etmişimdir.Nedeni hakkında yaptığım yorumdan da utanıyorum.Selam ve sevgilerimi sunarım.
Bedri Tokul
Sizin yorumunuza cevap yazma hattini kendimde göremiyorum...
Sadece saygılarımı gönderip, ellerinizden öpüyorum..
gülüm sen sadece eline kalemi al.....karala....konuyu boşver....yazını as ve gülümseyen resminle bizlere bak....yazını layık olduğu yere taşırız can....yeterki yaz....öpüyorum yüreğiğnden...
Bedri Tokul
Ustam sensin...
Ben hattimi bilirim...
Hürmetlerimle...
Bedri dost ; tebrikler. Bitmeyen güzelliğine bitmeyen başarılar, mutluluklar diliyorum...
En başta da sağlık elbette.
Bedri Tokul
Sağ ol...
O kamplardaki kalıcı gülümsemeleri bilirim...
Buna sizin de yalın ve samimi anlatımınız girince elbette hoş ve başarılı bir çalışma çıkmış ortaya...
Saygımla...
Bedri Tokul
Bir yıllık stresi oralarda bırakıp dönüyorsunuz...
Teşekkürler, saygılar...
ALLAH birini birine yazdıysa bir sebep mutlaka bulunurdu…
Evet.
Cok güzel bir anlatim samimi ve dogal bir tarz.
Yüreginize saglik ve tebrikler
Sonsuz saygimla
Bedri Tokul
Var olun kardeşim...
Selam ve Sevgilerimle...
Bedri Bey okuduğum an güne geleceğini hissetmiştim. Çok güzeldi. Tebrik ederim. Saygılarımla.
Bedri Tokul
Çok özür dilerim...
Uyku mahmurluğu kusura bakmayın bende sizi tebrik ederim...
Hakikaten de yazgı imiş. Nasip derler ya doğrudur. Galiba, büyük söz söylememek gerkli.Yine çok duygulu bir hyazıydı Bedri abim. Hoş geldiniz bu arada. Tacettin abiyle sizin yokluğunuz hissediliyor. Ha bu arada Toynak da yok ortalarda... Tebrikler abiciğim. Saygılarımla. Kandiliniz mübarek olsun.
Bedri Tokul
Hiç merak etme Tacettinde, Toynakta yakında gelirler.
Bu site bizim ikinci evimiz.
Selamlarımla...
Sevgilerimle...
Bedri bey uzun zamandır ben de siteye çok seyrek girebiliyorum.Yazınızı görünce sevindim, gerçekten okuyunca mukadderat, dedim eğer kısmetse tekrar kavuşurlar.
Selam ve saygılarımla...
Bedri Tokul
Bütün kalbimle bende kavuşmalarını diliyorum.
Sitemize, sizlerin yazılarına yrumlarına kavuşmak ne güzel...
Selam ve saygıyla...
Sanki her şey iki seven yüreği birleştirmek için bir araya gelmiş.Bundan sonrası kolay olmalı. Asıl olmayacakmış gibi görünen şey olduktan sonra. Paylaştığınız için ben de kendi adıma teşekkür ediyorum. Kaleminize sağlık.
Bedri Tokul
İnşallah sonrarı da hayırlı olur...
Selam saygı...
Bedri dost ; '' Türk filmi gibi '' denilen şey, tıpa tıp bu işte. Anı olduğuna göre elbette yaşamışsın bu güzel olayı.
iyi ki paylaştın. Güzellik bulduk biz de.
Selâmlar, saygılar tüm yüreği güzel olan insanlara....
Bedri Tokul
Aynen öyle oldu, bire bir yaşadım...
Çok az kısmı kurgu..
Sizleri özlemişim...
Selam ve saygıyla
Yıllar sonra ne güzel bir tesadüf. Daha önce yakalayamadıkları mutluluğu umarım bu kez yakalarlar.
Zaman da babaya iyi bir ders olmuş yani...
Bedri ağabeyimin kaleminden çıkınca bir de bu yazı insan daha bir keyifle ve duygulanarak okuyor.
Sevgi ve saygım daim...
Bedri Tokul
Selam ve sevgilerimle kardeşim
Bedri Tokul
Bedri Tokul
Sizinde kandiliniz mübarek olsun kardeşim...
AYSE 09
bizse çok sabırsızız saygılarımla
Yazgıya ben de çok inanırım. Bu güzel olay da bir örnek değil mi? Mutlu olurlar inşallah. Paylaştığınız için çok teşekkürler. Saygılarımla.
Bedri Tokul
Sitenize sadıksınız. Vefalısınız...
Selamlarımla...
Saygılarımla...
Aysel AKSÜMER
Bir dostum der ki " Yaşanması gereken, yaşanır." Yaşanması gerekenlerimizin böylesi güzellikler olmasını diliyorum, hepimiz için.
Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Saygılar, selamlar.
Bedri Tokul
Balı ciz önce ayrılır ama sonra tekrar birleşir...
Hiç bir kuvvet bizlerin kalemle başlıyan dostluklarımızı bozamıyacak.
Buna inanıyor ve bekliyorum.
Selamlar, sevgiler usta...
Eser Akpınar
nerede bunlar niçin yoklar demeye başlamıştımki....birden çıkıverdin bıçkın....yazıların gibisin....sevimli sade dost ve duygu yüklü.....çanakkale ve erdek çok güzeldi....senin gülüşün gibi....öptüm..... yüreğinden....
Bedri Tokul
Sen, ben, biz. siz. onlar...
Buirdayız ve burda kalacağız...
Öptüm gözlerinden...
Bedri ağabey
öncelikle hoşgeldin diyorum
seven iki yürek
yıllar geçsede aradan
eğer kaderlerinde varsa karşılaşmak elbet bir gün bitecek ayrılık
güzel bir anlatımdı ağabey
yürekten kutlarım
saygılarımla
Bedri Tokul
Bu site ve bu sitedeki siz canlar benim çok şeyimsiniz...
Hoş buldum. Sefa buldum. Dost buldum.
Sevgilerimle canım bacım...
Hoş geldin ağabey.Sen Erdeklerde tatil yap,ben de pazarlarda çile çekeyim.REVA MI?
öZLEMİŞEM SENİ. bEN DE SENİ ÖPTÜM.
Selamlar...
Bedri Tokul
Valla ben de Ankarada olsam her gün seninle pazara çıkarım.
Bende o hayatı seviyorum..
Yengeme, yavruya selamlar...
Ne güzel bir tevafık bu. Kurgu değildir inşallah. Güzel bir şeyler duymaya ihtiyacımız var çünkü.Çok güzel kaleme almışsınız anınızı. Kutluyorum.
Saygılar.
Bedri Tokul
Selam ve sevgilerimle...
Aynur Engindeniz
Sevgiler.