- 616 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNLERİN KUYUSUNDA
Ellerim kırılana ve kelimelerin nehri kuruyana dek yazmak, yazmak,yazmak istiyorum.Ölümüne yazmak ya da yazarak ölmek…
Bir kiralık katil var mı bildiğin?
Yaşamdan sürgün bir koma hali…Neden böyleyim? Sükut-ı hayal…Arıza.Teknik arıza…
Şu an deli öksürmekteyim.Sigaraya bağlılığın ödülü.Sevdikleri öldürür insanı.Boynuna dolanıp nefes aldırmayan bir sarmaşıkmışçasına…
İçimde bir meydan muharebesi.İhtiyacım olanla hakkım olan arasında kıyasıya bir mücadele…Bu yaşın durgun sularında bir fırtınaya sebebiyet veren çalkanma, bir taşın suya düştüğü an çıkarttığı “tıp” sesi ve oluşan daireler…Fasit bir daire…Hayat gibi…
Sınırların çizilmiş, kaderin yazılmış.Kader…Üstüne kapatılan bir kadeh…Sen içinde kımıldayan bir böcek.Yürürsün daireler çizerek …Yol aldığını sanırsın…O daireyi dolanmakla başladığın noktaya dönersin yine…İnsan hapishanesini sevmelidir.Kendi kendinin gardiyanı olmalıdır belki de…
Bir ağacım.Kökleri yüzeye yakın.Dalım yaprağım başka bahçelerde.Eninde sonunda budanmaya mahkum.Acıya düştüm.Acıya nasıl düşülür?İçinin kuyusunda…Balyozun altında bir avuç buz kırığıyım…Bir avuç kül belki….Ve nerede bir avuç kül varsa onu dağıtan, savuran bir nefret rüzgarı da bulunur orada…Hayat, nefretine layık değilim.Çok geç kalmışım biliyorum …”Keşke yalnızca bunun için sevseydim seni…”
GÜLCE CİBRAN
YORUMLAR
Şu ana kadar okumamıştım denemelerinizi.İlk okuduğumbuydu ve geç kaldığımı söyledi bana bu deneme.Diğerlerine de geleceğim zamanla.Beğeniyle okudum,dinlendirdi,iyi geldi mesai sonunda:)Tebrikler.
GILS SIBRAN
kimse okumuyor zaten:((