Bir Çocuk Cümlesiydi Özleyişim
hayrettin taylan
Bir çocuk cümlesiydim sana geldiğimde. Emekliyordu özneliğim. Öznel bir cümlenin aşk yüklemiydin. Gülüşlerin söz öbeği olarak ruhuna bağlanıyordu.
-Dil yarası dil kurallarını tümlüyordu.Önad gibiydik. Sensiz ben hiç olmazdı.
Adıl olup gönlümde başka güzellerin hallerine çekimleme beni. Ben aşktım ruhunun bütün sözcük türlerine. Ben özneydim, özelline.Sense vazgeçilmez yüklem.
-Bir suç işlemektir aşk.Gönlündeki hapsim bu yüzdendir. Sözcüklere sığınmaktır şimdi maşuğun işi. Seni sevmeden önce “Mecnun” benim için deli bir aşıktı.
-Şimdi Mecnun ne kadar akıllıymış yeni anladım. Ç/ölüm yok uğruna yürümek
İçin.İstanbul kadar karışık bir kaderim var. Keder keder üstüne düğümlenmiş.
-Kördüğümlerim kör sevdamın g/özlerini açıyor.Yüklem uzuyor bahtına.
Sil beni hazan yaprağından. Dökme yaşlarını hayrına .Yetimsin .
-Bense aşkına yetinmeyen öksüz hatta kedersizliğe öküz olup sensizliğin çiftini sürüyorum.
Devir eski…Leyla lalmış yeni öğrendim.
Devir yeni… Sen kör. Sahi gözlerine ne oldu yeni gördüm. Beni görmüyor.
Devir şimdi. İçimdeki boşluğu dolduruyor aşk kalemi. Beni tümlemiyor hoşluğun.
Devir içinde devir berzahlarını sunuyor. Sular susamış, sözlerim aç.İçim Afrkalı Leo’nın kardeşi…Sonrasızlığın fotojenik anındayım. Demlerimi demliyor bilinmezlik.
-Aşk ,aşk, aşk… B/aşka değillerim yoktu.
Sızdı hayatın aşk bayatlarına. Kurumuş bir ekmeği yedim tutkun yerine.
-Beni tanımak istemiyor “ kaknus”…Külümden her seher vakti sana aşk kılıyor beni kaknus. Kızılötesi ışınlarımla kızıllaştığın ve kız olduğun mesut günlerine
Götürüyor elde varların. O günlerin emanet resitallerini yaşatıyor unutamadıklarım. Susmanın uzun metrajlı filmini oynuyor kederim.
-Bitmiyor sonların. Gözyaşı filmini çektim, oynadım. Vicdanımın gişe rekorlarını kırdı.
Son filmin Nemlican… Gözlerin hala nemli, sözlerin hala nemli, nefretin hala barut.
-Şimdi sevi ateşim nasıl sönsün. Sen öylesine gidişlerin barutuyken. Yeni bir keşfe gerek yok Nemlican.
-İç çocuğunun kâkülleri kapatıyor gözbebeklerini .İç içe kaldığın azapların
Zararını ödeyemez oldu hoşluğum. Bir boşluğa bıraktım.Bir psikolog işim varmış,büyük aşkını silmek için. Bu da senden…
Büyük bir aşkı anlamayacak kadar aşk beynin durdu mu?
-Hiç “ Makberi” okumaz mısın? Hiç Fatima’yı düşünmez misin?
-Hiç, hiçlerimi düşünmez misin? Hiç hiçlerini biçmez misin? İçinde geçemiyorum. Bu kadar karışık hiçliğin içinde yolumu şaşırırım. İzm böcekleri ısırır beynimi.
-Ben fikirler üstü, cemaatler üstü, partiler üstü, enler üstü bir bağıla new-enist olmuşken. Bu hiçliğin içi geçmişliğinde seni silmemi bekleme.
-O gözlerinden sonrasını anlattığı masalların geçmiş zamanı değil ki anlatamadıklarım.
-H/azlarımı hızlı trenine bindirip yazlarını bekledim.Bakıp sevenlerin n/azarından
Sana kaldı, kal demediklerin. Geçip giden zamanın nefesini tuttum. Kalan zamanın nefsi oldum. Aşk benden yana can çekişiyor. Aşk senden yana kalbini mağara yapıyor.
-Kapısındayım.Mağarının kapısında iki güvercin.Oysa sen nebi kızı değilsin. Oysa ben Kıt’mirdim orda.Oysa nedenler kendine neden değildi.
-N/edeni bulmuyor bekleyiş.
Oysa neden bile susuyor.Bu felsefi yansımaların aynası da kırılıyor.Susuyorum gözlerin nemliyken Nemlican.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.