Aşk Bulur -2.Bölüm
2.BÖLÜM
İyiden iyiye susamıştı.Çok mu sinirlenmişti?
Evet,ama hakikaten susulacak bir durum da değildi hani.Nasıl da başı ağrıyordu.Hafifçe iskemleye oturdu.Bardağa doldurduğu suyu bir hamlede içti ve ayağa kalktığında kafaya çok da takmamaya karar vermişti.Bir ağrı kesici aldı ve doğruca yatağa gitti.Kendine odada loş ve tam uyunası o ortamı hazırladıktan sonra yatağına girdi.
Oğlanı aklından çıkarmaya uğraşırken yatakta öylece uyudu.
***
-Hadi yahu..! Kalk artık,bak gece uyuyamayacaksın.Huu..
-Off.İyi geldi ama.Saat kaç?
-Yedi.Hadi kalk da yatağını toplayıvereyim hazır elim değmişken odana.Şu dolabını da düzeltiver bir ara.Maşallah içinde bir ben yokum.
-Anne dur.Vallahi havamda değilim nolur?Yatağı da boşver ben daha uyurum.
-Ne uyuması.Üstüme iyilik sağlık.Yürü git mutfakta dolma sardım.Ye azcık.Kuş kadar kaldın.
Yüzünü şöyle güzelce yıkadı.Oh be .Dünya varmış.Nolmuş sanki kitabı benle okumak istediyse canım.Amma da abartmışım.
***
Gece boyunca proje çizdi yine.Facebookuna baktı.Bir kaç arkadaş yorum yapmış,A elife bak,o Paris’e mi gitmiş.Şunun bunun ilişkisi varmış derken.
Saat 4 olmuştu.
Kalktı yarın ne giyecekse hazırlayıp yatağa girdi.
-Millet geziyor.Vay be .Bizim de eğlencemiz şurdan şuraya bakkala gitmek.Elif’e bak yahu.Ne var canım biz de gideriz.Paris...
Vay be .güzelmiş...
***
Dolmuş mecarası ve çok muhteşem de olmasa proje dersinden sonra malum olan o koca vakti kafede geçirip geçirmeme konusunda kararsızdı.
-Şşş.Bugün imkanı yok bırakmayız seni.Mete’nin doğum günü var.Nolur gitme hadi yaa.
diye kolundan çekiştirmeye başladı Beyza ve Hilal.
-Allah Allaaah.Durun yahu .bir yere gittiğim yok.Neredeymiş doğum günü.
-Okulun terasında sürpriz yapıcaz.Alo..Tamam tamam biz de çıkıyoruz merdivenleri şimdi.Acele etmeyin biz pastayı getiriyoruz.
-Neliymiş bu?
-Ooo.Çikolatalı ağğğzıma bi layık ki..
Merdivenleri birer ikişer çıktılar.Mete iyi çocuktu.Birkaç kez perspektifte yardım etmişti ona.Terasa çıktıklarında ise onları bekleyen kalabalıkla şaşkınlığa kapıldı Nihal.Ne kadar çok insan vardı.
-Nerden buldunuz bunca insanı.Sokaktan mı topladınız.?
-Mete’nin kuzenleri tüm tanıdıkları çağırmış.Onu bırak da pasta yeticek mi acaba.İki tane aldık ama.Bu kalabalığa anca..
-Hallederiz ya.
Mete mum ve maytaplarla gelen kalabalığı görünce şaşırmış gibi yaptı sanki.Alkışlar,kahkahalar..Pastayı alıp ’Bu bana yeter.Hadi görüşürüz.’ deyip gitme numarası yaptı Mete.Komik çocuk.
Nihal de pastayı kesen gönüllüler arasındaydı.Öyle ya şu ortamlarda her zaman bir kurban vardır.:)
-Nihal.Sen ne beceriksiz bir kızsın ya.Damla şunun haline bakar mısın .Savaştan çıkmış gibi .Çek çek kameraya çek.
-Beyzacım bu pasta eninde sonunda sen onu çiğnerken ağzında nasıl bi şekil alıyorsa öyle olacak zaten.Ne gerek var güzel kesmeye.Pasta işte.
-Yahu o değil de.Bu kız bir de mimar olacak. diye güldü Damla Beyza’ya.’Bu şimdi binaları yaparken de aman canım estetiğe ne hacet.İçinde otursunlar yeter der.Vallahi komik:)’
Nihal bu konuşan iki kızın ağız ve yüz taklitlerini yapıp eğleniyordu.
-Estetiğe ne hacet.İçinde otursalar yeter der.Vallahi komik.
-Heh başladı yine.
-Heh başladı yine.
-Aman Nihaaaal.Üf ha.yoruldum
-Aman Nihaaal.üf ha yoruldum.
-Anlaşıldı.Susuyorum.
-Anlaşıldı .susuyorum.
Kızı canından bezdirmiş olmalı ki Damla kutlamanın sonuna kadar etrafında görünmedi.Pastalar,çörekler yenmişti.Sıra tabakları,bardakları toplamadaydı.Nihal atıldı;
-Aaaa valla hiç dokunmam.Pastayı ben kestim kimse kusura bakmasın.
-Kuran kaldırır bayan.
Tam cevap vermek için arkasını dönecekti ki eli havada kalıverdi.Acaba hayal falan mı görüyorum diye düşündü.Tekrar baktı.
-Sabah sabah bir piyango daha.Muhteşem.
-Kitabı okudum.Böyle bir kitap yok.
-Yok zaten.Olmadığı için okuyamadım ben de.
-İstersen vereyim kitabı.Oku sen de .Yarısında bıraktın.
-İstemez..
dedi başı önünde tabakları toplarken.
-Al al hadi .Hakkaten dün düşündüm.Kızı sinirlendirdim galiba.dedim.Üzüldüm sonra.
-Hadi ya.Allah razı olsun.
Olayı uzaktan izleyen iki kız;Damla ve Beyza dedikodu için müsait bu ortamda durur mu?
-Bu çocuk kim ayol.
-Ne biliyim.Mete’nin arkadaşı heralde.
-Yağuşukluymuş.
-Aman Beyza.amma da sulusun.
-Ne var yahu .Yiğidi öldür hakkını ver.
Elindeki cipsten bir parça daha atarken ağzına iç çekerek tekrarladı Damla;
-Yakışıklıymış..
***
Sonsuza kadar gideceğini sandığı şu kısır dialog ne zaman bitecekti acaba.Nihal tekrar suratına baktı.
-Okumak istemiyorum artık.Anladın mı? İstemiyorum.istemiyorum.is-te-mi-yo-rum.Git.
-Aa siz tanışıyor muydunuz? Şaşırdım.
Mete gelmişti.O anda Nihal öpmek istedi Meteyi.
-Evet tanışıyoruz.
-Sen nerden tanıyorsun Emir’i Nihal?
-Tanıştık işte.Tufan abinin kafesinde.
dedi çantasını masanın üstüne bırakıp montunu giyinirken.
-İlk izlenim için hoş şeyler bırakmasam da .
-Neden abi ya ? dedi Mete gülerek.
Bu sırada Damla geldi.Kolundan cimcikleyerek;
-Kim kız bu çocuk.Bizden habersiz neler yapıyorsun sen.
-Kimse değil ya.Tanımıyorum bile.
-Hadi be ordan .Kör değiliz Allah’a şükür.Göz görüyor.Israrlar mısrarlar.Hadi yine bir şeyler var da .Ben ısrar etmeyeceğim .Sonra yine papağanlığa başlarsın sen.
-Aman Damla ya.Tam izdivaç programlarına aitsin.
Çantasını masadan alarak;
-Ben kaçıyorum Mete.Hadi nice senelere tekrar .Kendine iyi bak.
dedi Nihal ilerleyerek el sallarken.Emir arkasından bağırdı;
-Sana da iyi günleerr...
***
-Hadi kalk yürüyüşe çıkalım.Vallahi içim daraldı ay.
-Aman anne.Otur işte.Belgesel var bak.
-Ay yok.Hiç kalbim dayanmıyor onlara.Ay aman.Bak bak bak nasıl yakaladı güzelim hayvancağızı.Körolasıca.Ay bırakıver.Gitti o artık gitti.Yazık hayvancağıza.Şuna bak .Yer yer doymaz..
-Anne.Doğa döngüsü.Ne yapıcan? Kendini yıpratma bu kadar .
diye kıs kıs güldü Nihal.
-Başlarım dalgana yürü hadi gidiyoruz.diye kolundan çekiştirmeye başladı Nihal’i.
-Dönüşte araba sürdürceksin?
dedi gözlerinin içine ısrarla bakarak Nihal
-Bakarız tamam hadi.
-Bakarız değil.Sürücez .hiç anlamam ..
-Başımın belasısın sen.Sus tamam .süreriz.
Montunu aldı içerden;
-Hadi çıkalım.
-Bu ne?
-Ne ne?
-Pijamayla mı gelicen_Git eşofmanını giyin.
-Anne şansını zorlama istersen.Hadi çıkalım bak şimmmdi vazgeçerim ha.
-Heh onlarla sokaklarda gezicek gezicek .Sonra akşam yatağa da yine onl....(Nihal’in annesine ait yazılamayacak kadar çok monolog vs.)
***
-Aaa babam nerede?
-Gelmemiştir daha.Bu akşam yemeği vardı onun.
Anahtarı portmantodaki kaseye basketlemeden önce birkaç artistik basketbolcu hareketi yaptı annesinin kahkahaları eşliğinde.Atışını yaptıktan sonra duşa girdi.Saçlarını havluya sardıktan sonra da mutfağa ilerledi.
-Nasıldı konser?
-Ne konseri?
-Duş konseri.Alt komşu artık yukarı bile çıkmıyor.Bıktılar senden .
-Aman onlar da müstakil takılsınlar o zaman.Apartman yaşamı böyle.
-Ne kadar ayıp.Kapat şu dolabı artık yahuu...
-Kapattım yahuu..
Aldığı bir kase pudingle odasına girdi.Allah kahretsin..
Haftaya yapılacak Uludağ gezisine kayıt yaptırmayı unutmuştu.Telaşla Beyza’yı aramak için çantasını açtı.O da ne?
Bu kitabın burada işi ne?
Hay Allah’ım.Bu çocuk yok mu? Adı neydi.Emir.
Emir...
Aslında kitabın geldiğine çok seviniyordu.İçten içe bu oğlanla tekrar karşılaştığına da memnundu sanki.Amaan ne bilsindi işte.İyi çocuğa benziyor.Demek bizim okuldaymış hangi bölümde acaba?Kaçıncı sınıf.
Camı açtı.Simmsiyah,kıvırcık,uzun saçlarını topladı.Telefonu eline aldı.Ne yapacağını bile unutmuştu.Bir dakikaya yakın oturdu yatağında öylece yere bakıp düşünüyordu sadece.Ne yapacağını mı düşünüyordu dersiniz.Evet onu da düşünüyordu fakat Emir ağır gelirdi.Neden bu kadar ısrar ettiğini düşünüyordu şimdi kitabı verme konusunda.
Yatağın üzerine attığı kitabı eline alıp,kafasını belli belirsiz salladı.
-Neden.. neden ? dedi kısık sesle.
Eline aldığı kitabın 125.sayfasını açtı.Karşısını çıkan küçük bir kağıtta iki mısra yazıyordu
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.