Çağdaş Karacaoğlan Benim Bennara
hayrettin taylan
-Katre katre haykırışlardayım.Ummadıklarım umman olmuş. Ay ‘şemimi eritir mi aşkım.
-Dem vakti takvimlerden ödev alıyor, bir bir dökülüyorum senden.Yazılmayan kaderden müjdeci kuşlar konuyor yarama.Kederimi gagalıyorlar. Oysa vardı elbet bizimde ulaşamadıklarımız. N/azarın son yıktığı can tepesi bizdik.
Aradığımdın, çağırdığımdın,bağırdığımdın, yandığımdın, sönmeyen aşk y/anardağımdın.
-Entari giymiş ay’ı şal olarak kullanan bulutların yandaşıyım bu gece.
-Ay’şemi eritir mi yakamozlar yangınlarıma kardeşken, nemli gözlerine vicdanım okyanus olup seni paklamaya kurbanken bilemedim.
Bizi anlatan yoldaş türkülerin dilindeyim. Beni lal sanıyor s/azlar.
Oysa küle gömülmüş aşkına kul olmuş bahtımın abası hiç susmadı.
H/arlı ulaşılmazların ciğerimin “cigarası “ oluyor. Tüttürüyor beni elemin . -Yaşanmışlıklar aşınıyor yüreğimde. Her demine hayal şubesi açıyor dünyam. Şimdi söyle nasıl yaşayayım bu sensiz anti- reellerden. Hangi güzelin reçeline meyve olayım. Hangi güzelin ömrüne yama olup seni anayım Bennara…
-Sırdaşım olur serden ,yardan geçtiklerim. Bir pınar başında Karacaoğlan olup yeni ceylanın suya gelişini, yüreğimi sallanışını bekliyorum.
“Karac’oğlan kes dilini
Yâre söyleme halini
Şaşırma sen bu yolunu
Aşkın bâkî, yârin fâni”
-Güle bezenmiş gülüşüyle sana benzeyen Suna geliyor .Helal
kıskaçlarına alıyor gece gözleriyle. Ben gece görüyüm senden sonra.
-Bir geceydi beni senden koparan. Bir geceydi teninin defteri dışında hazır kitaplar yazdığım. Bir geceydi işte, bütün gecelerimi “ k/ara” eyledi.
-Dedim ya senden sonra gece körüyüm. Suna gelmiş şu anıma ne yazar ki.
-Geceyi çalan anın çalgıcısıyım işte. Beni anlamaz oldu güzeller.
-Boşuna el güzel için el divan pençe olma demiş aşkın atası.
-Yorgun bir ömrün ortasında Ortadoğu gibi kaldın can sınırımda.
Bir yanım Kudüs , bir yanım İstanbul…Gel de çık işin içinden.
- Yehova ‘nın kızı zevk yatağını sunmuş gece hazır.
“Karacaoğlan der, nedir çareye
Cerrah neyler yürekteki yareye
Gönül düştü şimdi kaşı kareye
Akar gözüm yaşın dindiremedim”
İşte böylesi anlarda anılarımız yırtılır gönül kitabından .
Kitapsız bir aşık yapar sensizliğin. Vuslat ağacın türbe olur hayallerime .Batıl da olsa çaputlar bağlar sana olan bağlarım.
Bir gün kavuşma apoletlerini taktım bahtıma. Yüzümden okunur gül yüzün.
Yanık bir türküye söz olup kapattım senli demleri. Susturulmuş bir çocuk gibi bekledim yeniden beni sevmelerini.
-Ağlamayı unutmuşum meğer. Mama yerine “amalar” sunulunca anladım ki ben çocuk değilim.
-Belkileri oyuncak olarak sunup gitme.Ben büyüdüm sensizliğe, tek başına sensiz kalmaya alıştım. Gözlerindeki yaşları rahatlıkla sil.
Nazardı her şey nazar.
“Karac’oğlan der, kondum, göçülmez
Acıdır ecel şerbeti, içilmez
Üç derdim var, birbirinden seçilmez
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm”
Ah Karacaoğlan Ah… Ayrılık varken, yoksulluk, ölüm neyin özetler ki ?
Yaslı gülüşlerini gördüm, nemli gözlerini, gözyaşlarını silmesini gördüm.
-En kötüsü kitaplara sığmayacak kadar acıklı sözlerini gördüm. Şimdi halk ozanım, Karacaoğlan, demek aşk eskiden ecele acilmiş.
-Ya şimdi aşk ecelin ciltlenmiş halidir,bilinmezlere, doyumsuzluğa kaplı kitaplar gibi.
Ruhu yayılım ateşlerine atan içsel bombaların can havliyim. Vurulmuşum bin kez. Ölmek ile sevmek arasında “ ayrılık “ yoldaş yaşamaya. Gelmesen de
yazmak benim katığım Bennara. aracaoğlan Benim Bennara
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.