- 2542 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ERZURUM KOMEDİ PAZAR -2-
Kara bahtını beyazlatan tek örtüdür mevsimlerin üçte ikisinde iç içe yaşadığı kar. Palandöken şahsında tüm dağ ve tepelerine yağar lapa lapa , sonrasın da dik duran kara yağız dadaş misali; beyaz kalpağını tepesine örter ve öylece güneş ile dansına kadar bekler. Yamaçlarının beyazlığını ve temizliğini yayar şehrinde neşvü nema bulan gönlü gani insanlara...
Damlara yağan kar kürünür bulgur bulgur ter ile. Yollar açılır,kazancı ve bahtı da açılsın diye. Kapısına kilit vurmaz olur olmaz yere.Ne misafiri eksilir sofrasından ne de ekmek teknesi kapanır korkuya mugayir tehditlerde. Kimseler kandıramaz onu vatanı bölme adına. Vatan namustur onun gönlünde. Bilir ki vatanı olmazsa uğruna can vereceği tüm kutsal değerler anlamsızdır. Özgürlüğün yolu yıkmaktan değil yapmaktan ve elindekini korumaktan geçer.Şahsına münhasır Palandöken dağı onun geçmişi ve geleceği gibi onur ve gurur kaynağıdır.Mor sümbüllü yaylalarında gönlü zengin,vatan için canını verecek erler yaşar.
Engin deniz misali ucu bucağı görünmeyen ovasında sınırlı sürede nebat biter lakin o buna bile bin bir şükür eder.Yüzü her daim güleçtir.Çayını kıtlam kıtlam ağzında erittiği ve kendi hamuruyla yoğurduğu Erzurum şekeri bile serttir mizacı gibi.Bir kıtlam şeker ile yedi bardak çay içenleri vardır.Erleri vardır bir adım öne çıkmış memleketim tanımış yetmemiş denizler aşırı gitmiştir ünü. Hazır cevaptır.Mizahıdır uzun ve sert geçen gecelerini ısıtan.Yaşanmış hikayeler,damla damla akar karşısında ki gönül’e. Yarenlik gecelerinde, kültürüne has oyunlar oynanır.
Dadaşlar baş barında dik gezer,figürler nakış nakış işlenir davul ve zurna eşliğinde.Hançer barında yiğitlik zirvesine ulaşır.İşte böylesi yarenlik gecelerinde nice paylaşımlar vardır,dalga dalga yayılır memleketimin ücra köşelerine.Sizinle bu sefer Erzurum’un caddelerinde değişik değişik televizyonların röportaj yaptığı ve gönlü sıcak dadaşlarımın verdiği hazır cevapları paylaşmak istiyorum.
Karlı bir Erzurum akşamında İhlaslı bir finans (!) kuruluşunun batış haberi yayılmıştır tüm yurtta olduğu gibi Erzurum şehrinde.Tüm kazancını buraya yatıran beyaz sakalı pür’i fani görünümüyle hacı efendiye bu konuyla ilgili sorusunu bayan spiker sorar;
Hacı amca ne düşünüyorsun bu konu hakkında? Erzurum da geniş çapta finans zade var,sizin de var mıydı paranız?
-Kızım bene hacı maci deme...bene gavat de gavat.İnandık bu dürzilere yatırdıh paramızın hepsini...Onnara gızmışam bir aydır namazlarda ihlas suresini bile ohumiram...
İşte dostlar, gördüğünüz gibi...Herkesi kendi gibi bilen ihlaslı dadaşlarım; sormadan soruşturmadan inanır karşısındakine.
Yine farklı bir Tv kanalı şehrimin sokaklarında röportaj avındadır.Bu sefer konu küresel ısınmadır.Spikerin amacı; küresel ısınma hakkında dadaşların görüşlerini tüm Türkiye’ye ulaştırmaktır.
Mikrofon yine, alnı çektiği eziyetlere orantılı kırış kırış olmuş elleri nasırlı yaşlı dadaş amcaya uzatılmıştır.Soru;
-Amca küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsun?
-Gızım, Erzurum da en güzel ısınma kok kömürüyle olur.Küreseli henüz denemedik.
Verilen cevap spikeri etkilemiş olacak ki…İkinci soruyu peşinden sorar.
Belediyenin çalışmaları hakkında ne düşünüyorsun?
Valla gızım ne diyem, belediye başkanı ağaçları kesti,kel kafasına saç ektirdi.Ekilecek yerleri garıştırdı sanırsam.
Gullebi Turan,Naim Hoca,Teyo pehlivan bunlar nüktedan isimleriyle öne çıkan dadaşlar…Şehrin her köşesinde böylesi insanlara adım başı rastlarsınız.
Erkekler ayrı nüktedan,hanımlar ayrı,okumaya devam.
Neriman Hanıma gelen misafir, evin kızını ortalıkta göremeyince sormuştu:
-Ayşe nerede, göremedim?
Ev sahibi hava akımını kastederek:
-Geçen gün sizin evde ceriyana kapılmış, hesde yatir içerde.
Bu söz üzerine misafir hanım öfkeyle:
-Viyh torpah başıma, bizim evde ceriyan ne arir? Sen de bülirsen ki biz kaz lambasi gullanirih!
Kurtuluş Savaşı yılları.. Doğu cephesi ile telefon görüşmesi birden kesilir. Arıza ekibi Erzurum’dan yola çıkar kontrol ede ede Teyo’nun tarlasına bir gelirler ki yüz elli telefon direği yerde, Teyo hışımla ekin biçiyor.
-Pehlüvan kolay gelsin de.. Direkler?
-Ola oğul cepheye gidecağam dedim ambu tarlayi da biçim ele gidim. Farkinde degilem demah tırpana denk gelmiş!
Yine nüktedanlığı ve hazır cevaplılığı ile tanınan merhum Erzurumlu Naim Hoca, Erzurum sporun maçlarına ilgi duymaktadır. Takımın durumu hayli kötüdür. O gün kritik bir maç oynanacaktır. Naim Hoca’nın bu ilgisini bilen taraftarlardan birkaçı Hoca’ya gelerek:
— Hocam, bir dua buyur da, şu Erzurum spor, hiç değilse berabere kalsın, derler.
Hoca olur, der taraftarları gönderir. Maçın ilk doksan dakikası golsüz bitince, uzatmaya gidilir. Uzatma süresi içinde de Erzurum spor gol yer ve yenilir. Bunun üzerine taraftarlar, Naim Hoca’yı bularak:
—Hocam derler, nasıl dua ettin ki, yenildik. Naim Hoca’da şöyle cevap verir:
—Oğlum, ben doksan dakika için dua ettim. Ne bileyim iş uzatmalara kalacak!
Erzurum’un ilçesi Tortum ve onun çalışkan insanları.Yine nüktedan ve bir okadar saf ve temizdir.
Tortum’un köylerinden birinde yatsı namazını on rekat kılıyorlarmış. Bağ bahçe işlerinde yorulduklarından bu bile fazla geldiğinden on rekatı daha aşağı indirmek için Müftüye bir heyet gönderirler. Köylüler derdini anlatır ama Müftünün cevabı açıktır:
-On rekattan başka üç rekat da vitr-i vacip kılacaksınız. Aşağısı hiç olmaz.
Heyet köye dönerken köylüler de hayırlı bir haber almak için mezalığın yanına kadar gelmişlerdir. İçlerinden biri heyete uzaktan bağırır:
-Endürdüüüüüz mii?! Endürdüüüzzz mii?
Heyetten biride bu tarafa doğru bağırır;
-Nah endürdüh, üçde fıtrifıcır kılacayuh!
Selam ve muhabbetlerimle
YORUMLAR
Erzurum hakikatten değerli yazarın dediği gibi asıl itibariyle temiz ve candan insanlarıyla muhteşem bir şehir.Kış şehrin üzerine koyun postu gibi örtülünce adınlar ağırlaşır,pencerelerden ,damlardan sarkıtlar mızrak gibi uzanır yere doğru.
Çayocaklarında sohbet bir fakülte gibi şehrin hafızasını döker önünüze.
Rus harbinden ,tehcir kanunu günlerine oradan ilk arabanın Erzurum'a girişine,daha sonra Erzurum kongresine dair anılar dizilir yaşlı insanların dilinden şeker niyetine karıştırıp içersiniz çayınıza.
Erzurum bir başka güzel.
Erzurum ben aşığı olduğumdan belki de bana güzel görünen bir şehir.
Erzurum nüktedanı ile düşünürü ile daha doğrusu hemen her biri ayrı bir alem olan yaşlıları ile benim gönlümde farklı tahtların şehri.
Gülümserken hüzün dolan yüreğimi Erzurum fıkralarından biri ile eski haline getirdim.
Hani da demiş ki " Oğğğğhhhh sankim beni..."
Hey gidi günler.
Selam ve sevgi ile.
Tebrik ederim,yazı ve yazar muhteşem.