Anne Aşk'ı
2010 Senesinin 1 Sonbahar Sabahı;Her zaman olduğu gibi hep birlikte ailem ile sabah kahvaltısına oturduk...Lakin huzursuzdum beynime olmadık şeyler gelip gidiyordu.İçim rahat değildi!Her nedense...
Kahvaltı bitti.Geçtim Kalemim ile defterimin başına yazacaktım gene içimdeki bu sıkıntıyı bu huzursuzluğu kağıda dökecektim...Ta ki;O an’a kadar...Canavar belirmişti penceremin önünde beni kızdırmaya,kışkırtmaya ve tahrik etmeye çalışıyordu.Düzensiz ve dengesiz durumda olan sinir hücrelerim;Yerlerinde duramıyorlardı bir an önce patlamak istiyorlardı lakin ben sakinleştirme çabalarıma devam ettim...Bir yandan kardeşimin sinir hücrelerini sakinleştirmeye çalışırken bir yandanda içimde ki hayvanı susturmaya çalışıyordum...Dinlemek istemiyordum içimde ki hayvanı...Çünkü penceremdeki canavar için ne dediğini gayet iyi biliyordum...Kontrolden çıkmaktan korktuğum tek bir şey vardı;Şu hayatta herşeyimden önce gelen ANNEME saldırması belkide sarılması mümkün olmayan yaralara sebep olacaktı ki;Korktuğum başıma geldi!
Küfretti...Canımdan çok sevdiğim,Cenneti ayakları altında bulunduran Anneme küfretti!Kahrolası hayatta 16.Yılımı geçiriyordum.Delirmiştim artık Allah’tan başka hiç kimse duramazdı önümde...İçimdeki hayvan kapıyı kıracakmış gibi açıyordu...Ve başarmıştıda dışarı ya fırlamayı. Öldürecektim kesin kararlıydım gözüm kararmıştı görmüyordum hiç kimseyi!
Koşturuyordum deliler gibi canavarın üstüne doğru kaçıyordu ve en son çare olarak annesinin arkasına saklanmayı seçti!Celladı olmaya kararlıydım ama annesi annesi annesi...
-Ne olur Ömer yapma delinin teki kendini onun yerine koyma onun gibi olma...Sen hayatını bitirme bu deli için...Demişti.
Durdum...Ağlamaya başladım yıkılmıştım adeta.Sanki dayağı yiyen benmişim gibi,sanki canavar olan benmişim gibi...Ama öyle değildi.Ağlamamın yıkılmamın sebebi:Bir annenin oğlu için bunları söylüyor olması idi...O Gün hayatımdan 10 sene gitmiş kadar yorulmuştum...
Sonuç ne mi oldu sonuç: Deli numarası ile sadece ailesini değil tanıdığı herkezi kandırmak ile uğraşan bunu kendine meslek olarak seçen bir evlat...Aynı zamanda evladı için perişan olmuş yitip gitmiş bir Anne ve Aile.
YORUMLAR
Can evladım, güzel evladım! Ne güzel, ne yüce bir final! Ani atak, düşünmeden fevri davranış, sağ duyuyu elden bırakan duygu ağırlıklı davranış, bencil ve dengesiz bir ruh hali gördüğünüz gibi salt kendisinin değil, kişinin çevresine de düşünülemeyecek ölçüde zarar verebiliyor. Belki de hayatına mal olabiliyor...Ve böyle durumlarda ( çocuğu ne olursa olsun) bir ananın anaç duygularla yıkıldığı, târumar olduğu dramatik anları da hesaba katmak gerekir. Gençlikte fevri ataklar, davranış bozuklukları olabilir ancak bir yere kadar! Kişi kendini ölçmeyi, kontrol edebilmeyi bu yaşta öğrenemezse, bundan sonra daha zor öğrenir...Sonra,karşısına çıkan her insan aynı hoşgörüyü göstermeyebilir, değil mi ama? Her neyse...
Yine hayatın içinden anlamlı söylemler, yaşanmışlıklar...
Yazmaya, çok okumaya, kendini geliştirmeye devam Alpii...
Alpii94
Elimden geldiğince kendimi geliştirebiliceğim aktivitelere vakit ayırmaya çalışıyorum eğer bu konuda biraz başarılı olabildiysem ne mutlu bana!
Saygı ve sevgi ile...
Selamlar.