- 1947 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YEREL YÖNETİMLERDE ÖZERKLİK (Cuma Yazıları)
Bizde yerel yönetim deyince belediyel...er akla geliyor. Oysa biraz daha kapsamlıdır.
Özerklik, yerel yönetimlerin kendi kendilerini idare etmekte merkezi yönetimden olumsuz etkilenmemesi, kendi koşullarına ve yerel halkın mutluluğuna daha çok uygunluk sağlaması anlamı taşır.
İnsani bakış açısıyla, hiç de fena görünmemektedir yerel yönetimlerin özerkliği.
Türkiye için;
nüfus yapısı,
eğitim/kültür seviyesi düşüklüğü,
ekonomik zorluklar,
bölgedeki kayganlık/dengesizlikler,
ahlak düşüklüğü nedeniyle siyasi yapıdaki aşırı zayıflık/yetersizlik,
dış müdahalelere dirençsiz şamar oğlanı konumundaki iradesizlikler gibi etkiler, yerel yönetimlere özerklik tanınmasını saptırarak, yarar yerine zarar verecektir korkusuna yol açıyor.
Özerk yönetime geçmek; Ulusal birlik henüz pekişmediği için, parçalanma, kopma ve başıbozukluğun önlenemez hale gelmesi fobisini içinde taşıyor.
Potansiyel tehlike inanç ve köken fanatizminde saklı gibidir.
Oysa dinciliğin ve klancılığın halkları aşağıladığı, ezdiği biliniyor.
Irk ve din/mezhep esasına dayalı ayrımcılık veya özerklik insanı gerilettiği, yaşamını kötüleştirdiği halde, neden hala bunun için savaşılır.
Yoksa insanlar çıkar çevrelerince kullanılıyorlar mı.
Kabile reisleri/ağalar ve inanç sömürücüleri hükmetmeyi severler. İşlerinin zorlaşmasını, avantajlarının elden gitmesini istemezler. Yolları ve tavırlarında hakkaniyet olmadığı için de müritlerinin/tebaalarının bilinçlenmemesini isterler.
Türkiye için özerklik korkusunun altında yatan SÜRÜLEŞMİŞ- CAHİL BIRAKILMIŞ İNSAN KİTLELERİNİN ÇOKLUĞUDUR.
Ağalar, mezhepler, tarikatlar, cemaatler, servet ve nüfuz sahipleri ve en önemlisi başta küreselleşen kapital olmak üzere ülke dışı odaklar ÖZERK YEREL YÖNETİMLERİ kolayca etkiler, hatta ele geçirerek ülkenin bütününe zarar verir korkusu var.
AĞALIK BİTİRİLMEZSE DOĞUDA ÖZERKLİĞİN ÇİVİSİ ÇIKAR.
Feodal yapı, klan, kabile yaşamı ve ağalık çağ dışıdır ve insanca yaşamı engeller.
Özerk yerel yönetim kavramı, insanına güvenen ülkeler için, ileri bir aşama, gelişmişlik olabilir elbette.
Ancak Türkiye’nin doğusunda ağaların temsilcileri küresel kapitalin desteği ile gerek siyasi kimlikle, gerek silahlı tehditle ülkeye zarar verecek amaçlar peşinde olabilirler. Böyle bir emel peşinde olmadıklarını anlamanın en kolay yolu; hareket önderlerinin ağa nüfuzundan kurtulmuş halk çocukları olduğunu görmektir. Çünkü bilinçli/bilgili halk çocuğu, eğer satılmamışsa, halkının iyiliğini düşünecektir.
Türkiye’nin doğusunu kopararak, orada ayrı bir devlet oluşturmak, ora halkına ihanettir, ora halkının geleceğini karartmaktır. DEVLET KAVRAMINDA IRK YOK ARTIK, DİN YOK ARTIK. İNSANİ DEĞERLER VAR.
Türkiye’de özerk yerel yönetim düşüncesinin, kötü emellere alet edilme tehlikesini haklı çıkaracak önemli deliller var.
Bir örnek olarak DTK’nın özerklik taslağına göz atmak yeterlidir.
***
“Demokratik Toplum Kongresi (DTK)’nın sunduğu Kürt sorununa çözüm modeli 8 başlıkta toplanıyordu. 2010 ylı sonunda Diyarbakır’da açıklanan taslak çok tartışılmıştı. İşte o taslaktan öne çıkan başlıklar:
1. Siyasi boyut: Tabandan komün ve meclis biçiminde örgütlenir, üstte toplum kongresinde temsilini bulur. Türkiye parlamentosuna temsilci gönderir. Farklı kimlikler kendi sembollerini kullanır.
2. Hukuki boyut: Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde halk olarak temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması Demokratik Özerklik statüsüyle sağlanır. Anayasa buna göre düzenlenir.
3. Özsavunma boyutu: Varlığını korumanın olmazsa olmazıdır. Askeri tekel olarak değil, toplumun iç ve dış güvenlik ihtiyaçlarına göre demokratik organların denetimi altında oluşur.
4. Kültürel boyut: Demokratik Özerk Kürdistan’da resmi dil Kürtçe ve Türkçe olur. Bölge’deki diğer dillerin kullanımı yasal güvenceye kavuşturulur. Hizmet dili Kürtçe yapılır, yer isimleri iade edilir.
5. Sosyal boyut: Asimilasyona, yabancılaşmaya, zorla göç ettirilmeye, işsizliğe ve yoksulluğa karşı mücadele edilir. Yaşamın özgür ve demokratik temelde sürmesi sağlanır. Öncü güç kadın ve gençliktir.
6. Ekonomik boyut: Ekonomi tüm topluluklara mal edilir. Kadın istihdamına öncelik verilir. Anti-tekelci-dayanışmacı bir sistem oluşturulur. Kaynakların kullanım ve tüketim hakkı Özerk Kürdistan’da olur.
7. Ekolojik boyut: Eko dengeyi bozan kentleşmelere, yıkıma, çölleştirme ile bitki örtüsünü değiştiren, tarihi yerleri sular altında bırakan ve Kürt toplumunu belleksizleştiren baraj inşaatlarına karşı çıkılır.
8. Diplomasi boyutu: Devletsiz halklar, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren halklar, gruplar ve topluluklarla karşılıklı dayanışma ve güven esaslarına göre yürütülür. Diasporadakilerin hakları gözetilir."
***
AB yerel yönetimlerde özerkliği sırf bizim için üretmiş değildir, bütün üye devletler için konuşulmuş ve kararlaştırılmıştır. Biz bilmem neyimizden, haklı olarak, korktuğumuz için mesele yapıyoruz.
1985 yılında AB kabul etmiş.
1988 yılında bazı çekincelerle Türkiye de imzalamış.
1991 yılında 3723 sayılı yasa ile TBMM.nce uygun görülmüş.
1992 de bakanlar kurulunca onaylanarak 03.10.1992 de resmi gazetede yayınlanmış.
1993 yılı 01.Nisanda yürürlüğe girmiş.
Sen bir devletsin. Siyasiler gelir-gider devlet aynı rotada devam eder.
Madem imzaladın, uygulamaya başladın mı…
Maça yemedi mi yoksa.
1990 dan sonraki konuya ilişkin gelişmeler ve çelişkiler çok derin konular. Hatta ikinci Cumhuriyetçileri, Ergenekoncuları, sivil ve askeri darbecileri, liboşları, satılmışları, anasını, danasını, yedi göbek sülalesini ilgilendirmektedir vesselammmmm.
AB Özerklik Şartının bir tercümesini aşağıya yapıştırdım . ***sonunda (X) olan paragraflar T.C.nin çekince koyduklarıdır.
Atla deve değil ama FİL.
***
“Yerelnet.org.tr sayfalarında yayınlanmıştır.
AVRUPA YEREL YÖNETİMLER ÖZERKLİK ŞARTI
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, 15.10.1985 tarihinde imzaya açılmıştır.
Türkiye anlaşmaya 21.11.1988 tarihinde imza koymuş, anlaşma 9.12.1992 tarihinde onaylanmıştır. Yürürlük tarihi ise 1.4.1993 olarak belirlenmiştir.
Bu anlaşma Fransa, Belçika, Irlanda, Slovakya parlamentoları tarafından henüz onaylanmamış, İsviçre, San Marino, Gürcistan tarafından henüz imzalanmamıştır.
Aşağıdaki metin RG: 3 Ekim 1992, 21364’den alınmıştır.
Şartın İngilizce metnine aşağıdaki adresten erişilebilir:
conventions.coe.int/treaty/en/Reports/html/122.php
*************************************
ÖNSÖZ
İşbu Şartı imzalayan Avrupa Konseyi üyesi Devletler,
Avrupa Konseyi’nin amacının üyeleri arasında ortak mirasları olan ideal ve ilkeleri korumak ve gerçekleştirmek için daha ileri bir birlik sağlamak olduğunu düşünerek,
Bu amacın gerçekleştirilmesinin yollarından birisinin idari alanda anlaşmalar yapmak olduğunu düşünerek,
Yerel makamların her türlü demokratik rejimin temellerinden birisi olduğunu düşünerek,
Vatandaşların kamu işlerinin sevk ve idaresine katılma hakkının Avrupa Konseyine üye Devletlerin tümünün paylaştığı demokratik ilkelerden biri olduğunu düşünerek,
Bu hakkın en doğrudan kullanım alanının yerel düzeyde olduğuna kani olarak,
Gerçek yetkilerle donatılmış yerel makamların varlığının hem etkili hem de vatandaşlara yakın bir yönetimi sağlayacağına kani olarak,
Değişik Avrupa ülkelerinde özerk yerel yönetimlerin korunması ve güçlendirilmesinin demokratik ilkelere ve idarede ademi merkeziyetçiliğe dayanan bir Avrupa oluşturulmasında önemli bir katkı sağlayacağını düşünerek,
Bunun demokratik bir şekilde oluşan karar organlarına ve sorumlulukları bakımından, bu sorumlulukların kullanılmasındaki olanak ve yöntemler bakımından ve bu sorumlulukların karşılanması için gerekli kaynaklar bakımından geniş bir özerkliğe sahip yerel makamların varlığını gerektirdiğini teyid ederek,
Madde 1
Taraflar bu Şart’in 12 maddesinde belirtilen şekil ve ölçüde kendilerini aşağıdaki maddelerle bağlı kabul edeceklerini taahhüt ederler.
I.BÖLÜM
Madde 2
Özerk Yerel Yönetimlerin Anayasal ve Hukuki Dayanağı
Özerk yerel yönetimler ilkesi ulusal mevzuatla ve uygun olduğu durumlarda anayasa ile tanınacaktır.
Madde 3
Özerk Yerel Yönetim Kavramı
1- Özerk yerel yönetim kavramı yerel makamların, kanunlarla belirlenen sınırlar çerçevesinde, kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi sorumlulukları altında ve yerel nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yönetme hakkı ve imkanı anlamını taşır.
2- Bu hak, doğrudan, eşit ve genel oya dayanan gizli seçim sistemine göre serbestçe seçilmiş üyelerden oluşan ve kendilerine karşı sorumlu yürütme organlarına sahip olabilen meclisler veya kurul toplantıları tarafından kullanılacaktır. Bu hüküm, mevzuatın olanak verdiği durumlarda, vatandaşlardan oluşan meclislere, referandumlara veya vatandaşların doğrudan katılımına olanak veren öteki yöntemlere başvurulabilmesini hiçbir şekilde etkilemeyecektir.
Madde 4
Özerk Yerel Yönetimin Kapsamı
1- Yerel yönetimlerin temel yetki ve sorumlulukları anayasa ya da kanun ile belirlenecektir. Bununla beraber, bu hüküm yerel yönetimlere kanuna uygun olarak belirli amaçlar için yetki ve sorumluluklar verilmesine engel teşkil etmeyecektir.
2- Yerel Yönetimler, kanun tarafından belirlenen sınırlar içerisinde, yetki alanlarının dışında bırakılmış olmayan veya başka herhangi bir makamın görevlendirilmemiş olduğu tüm konularda faaliyette bulunmak açısından tam takdir hakkına sahip olacaklardır.
3- Kamu sorumlulukları genellikle ve tercihan vatandaşa en yakın olan makamlar tarafından kullanılacaktır. Sorumluluğun bir başka makama verilmesinde, görevin kapsam ve niteliği ile yetkinlik ve ekonomi gerekleri gözönünde bulundurulmalıdır.
4- Yerel makamlara verilen yetkiler normal olarak tam ve münhasırdır. Kanunda öngörülen durumların dışında, bu yetkiler öteki merkezi veya bölgesel makamlar tarafından zayıflatılamaz veya sınırlandırılamaz.
5- Yerel makamların merkezi veya bölgesel bir makam tarafından yetkilendirildiği durumlarda, bu yetkilerin yerel koşullarla uyumlu olarak kullanılabilmesinde yerel makamlara olanaklar ölçüsünde takdir hakkı tanınacaktır.
6- Yerel makamları doğrudan ilgilendiren tüm konulara ilişkin planlama ve karar alma süreçleri içinde, kendileriyle olanaklar ölçüsünde zamanında ve uygun biçimde danışılacaktır. (X)
Madde 5
Yerel Yönetim Sınırlarının Korunması
Yerel yönetimlerin sınırlarında, mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla ilgili yerel topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz.
Madde 6
Yerel Makamların Görevleri İçin Gereken Uygun İdari Örgütlenme ve Kaynaklar
1- Kanunla düzenlenmiş daha genel hükümlere halel getirmemek koşuluyla, yerel makamlar kendi iç idari örgütlenmelerini, bunları yerel ihtiyaçlarla uyumlu kılmak ve etkin idare sağlamak amacıyla, kendileri kararlaştırabileceklerdir. (X)
2-Yerel yönetimlerde görevlilerin çalışma koşulları liyakat ve yeteneğe göre yüksek nitelikli eleman istihdamına imkan verecek ölçüde olmalıdır; bu amaçla yeterli eğitim olanaklarıyla ücret ve mesleki ilerleme olanakları sağlanmalıdır.
Madde 7
Yerel Düzeydeki Sorumlulukların Kullanılma Koşulları
1- Yerel düzeyde seçilmiş temsilcilerin görev koşulları görevlerin serbestçe yerine getirilmesi olanağını sağlayabilmelidir.
2- Görev koşulları söz konusu görevin yürütülmesi sırasında yapılacak masrafların uygun biçimde mali tazminiyle birlikte, uygunsa, kazanç kaybının tazminine veya yapılan işin karşılığında ücret ve buna tekabül eden sosyal sigorta primlerinin ödenmesine olanak sağlayacaktır.
3- Yerel olarak seçilmiş kişilerin görevleriyle bağdaşmayacak işlev ve faaliyetler kanunla veya temel hukuki ilkelere göre belirlenir. (X)
Madde 8
Yerel Makamların Faaliyetlerinin İdari Denetimi
1- Yerel makamların her türlü idari denetimi ancak kanunla veya anayasa ile belirlenmiş durumlarda ve yöntemlerle gerçekleştirilebilir.
2- Yerel makamların faaliyetlerinin idari denetimi normal olarak sadece kanunla ve anayasal ilkelerle uygunluk sağlamak amacıyla yapılacaktır. Bununla beraber, üst-makamlar yerel makamları yetkili kıldıkları işlerin gereğine göre yapılıp yapılmadığını idari denetimine tabi tutabileceklerdir.
3- Yerel makamların idari denetimi, denetleyen makamın müdahalesinin korunması amaçlanan çıkarların önemiyle orantılı olarak sınırlandırılmasını sağlayacak biçimde yapılmalıdır. (X)
Madde 9
Yerel Makamların Mali Kaynakları
1- Ulusal ekonomik politika çerçevesinde, yerel makamlara kendi yetkileri dahilinde serbestçe kullanabilecekleri yeterli mali kaynaklar sağlanacaktır.
2- Yerel makamların mali kaynakları anayasa ve kanunla belirlenen sorumluluklarla orantılı olacaktır.
3- Yerel makamların mali kaynaklarının en azından bir bölümü oranlarını kendilerinin kanunun koyduğu sınırlar dahilinde belirleyebilecekleri yerel vergi ve harçlardan sağlanacaktır.
4- Yerel makamlara sağlanan kaynakların dayandığı mali sistemler, görevin yürütülmesi için gereken harcamalardaki gerçek artışların mümkün olduğunca izlenebilmesine olanak tanımaya yetecek ölçüde çeşitlilik arz etmeli ve esneklik taşımalıdır. (X)
5- Mali bakımdan daha zayıf olan yerel makamların korunması, potansiyel mali kaynakların ve karşılanması gereken mali yükün eşitsiz dağılımının etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik mali eşitleme yöntemlerinin veya buna eş önlemlerin alınmasını gerektirir. Bu yöntemler ve önlemler yerel makamların kendi sorumluluk alanlarında kullanabilecekleri takdir hakkını azaltmayacaktır.
6- Yeniden dağıtılan kaynakların yerel makamlara tahsisinin nasıl yapılacağı konusunda, kendilerine uygun bir biçimde danışılacaktır. (X)
7- Mümkün olduğu ölçüde, yerel makamlara yapılan hibeler belli projelerin finansmanına tahsis edilme koşulu taşımayacaktır. Hibe verilmesi yerel makamların kendi yetki alanları içinde kendi politikalarına ilişkin olarak takdir hakkı kullanmadaki temel özgürlüklerine halel getirmeyecektir. (X)
8- Yerel makamlar sermaye yatırımlarının finansmanı için kanunla belirlenen sınırlar içerisinde ulusal sermaye piyasasına girebileceklerdir.
Madde 10
Yerel Makamların Birlik Kurma ve Birliklere Katılma Hakkı
1- Yerel makamlar yetkilerini kullanırken, ortak ilgi alanlarındaki görevlerini yerine getirebilmek amacıyla, başka yerel makamlarla işbirliği yapabilecekler ve kanunlar çerçevesinde birlikler kurabileceklerdir.
2- Her devlet, yerel makamların ortak çıkarlarının korunması geliştirilmesi için birliklere üye olma ve uluslararası yerel makamlar birliklerine katılma hakkını tanıyacaktır. (X)
3- Yerel makamlar, kanunlarla muhtemelen öngörülen şartlar dahilinde, başka devletlerin yerel makamlarıyla işbirliği yapabilirler. (X)
Madde 11
Özerk Yerel Yönetimlerin Yasal Korunması
Yerel yönetimler kendi yetkilerinin serbestçe kullanımı ile anayasa veya ulusal mevzuat tarafından belirlenmiş olan özerk yönetim ilkelerine riayetin sağlanması amacıyla yargı yoluna başvurma hakkına sahip olacaklardır. (X)
II. BÖLÜM
Muhtelif Hükümler
Madde 12
Yükümlülükler
1- Her Akit Taraf, bu Şart’ın I. Bölümündeki paragraflardan en az 10 tanesi aşağıdakilerin arasından seçilmek üzere en az 20 paragrafı ile kendisini bağlı kabul etmeyi taahhüt edecektir:
Madde 2,
Madde 3, paragraf 1 ve 2,
Madde 4, paragraf 1,2 ve 4,
Madde 5,
Madde 7, paragraf 1,
Madde 8, paragraf 2,
Madde 9, paragraf 1,2 ve 3,
Madde 10, paragraf 1,
Madde 11
2- Sözleşmeye taraf olan her Devlet onay, kabul veya tasvip belgesini tevdi ederken, bu Maddenin 1. paragraf hükümlerine uygun olarak seçtiği paragrafları Avrupa Konseyi Genel Sekreterine bildirecektir.
3- Herhangi bir Taraf Devlet, bu Maddenin 1. paragrafı hükümlerine göre Sözleşmenin henüz kabul etmemiş olduğu herhangi bir paragrafıyla veya paragraflarıyla kendini bağlı addedeceğini daha sonraki herhangi bir tarihte Genel Sekretere bildirebilir.
Sonradan kabul edilen bu tür yükümlülükler, böylece bildirimde bulunan Akit Tarafın onay, kabul veya tasvip işleminin ayrılmaz bir parçası addedilecek ve Genel Sekreterin bildirimi aldığı tarihten sonra geçecek üç aylık süreyi izleyen ayın ilk gününden başlamak üzere aynı etkiyi taşıyacaktır.
Madde 13
Bu Şart’ın Kapsayacağı Makamlar
İşbu Şart’ta yer alan özerk yerel yönetim ilkeleri Akit Tarafın ülkesinde mevcut bulunan yerel makamların tüm kategorileri için uygulanır. Bununla beraber her bir Akit Taraf, onay, kabul veya tasvip belgesini sunarken, bu Şart’ın yerel veya bölgesel makamların sadece hangi kategorileri için uygulanmasını öngördüğünü veya uygulama dışında bırakmayı öngördüğü kategorileri belirleyebilir. Avrupa Konseyi Genel Sekreterine daha sonra yapabileceği bildirimlerle, yukarıdakilerden başka yerel veya bölgesel makam kategorilerini de Şart’ın kapsamına dahil edebilir.
Madde 14
Bilgi Sağlanması
Her Akit Taraf bu Şart’in hükümlerine uygunluk sağlamak amacıyla kabul ettiği mevzuat hükümleriyle aldığı öteki önlemler konusuna ilişkin tüm bilgiyi Avrupa Konseyi Genel Sekreterine iletecektir.
III.BÖLÜM
Madde 15
İmza, Onay ve Yürürlüğe Girme
1- Bu Şart Avrupa Konseyi üyesi tüm ülkelerin imzasına açık olacaktır. Onay, kabul veya tasvip işlemine tabi olacaktır. Onay, kabul veya tasvip belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreterine tevdi edilecektir.
2- Bu Şart Avrupa Konseyi üyesi ülkelerden dördünün bu Şart’la bağlı olmayı kabul ettiklerini yukarıdaki paragraf hükümlerine uygun olarak daha sonra bildirmelerinden itibaren geçecek üç aylık süreyi izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.
3- Bu Şart’la bağlı olmayı kabul edeceğini daha sonra beyan eden herhangi bir üye Devlet bakımından, bu Şart onay, kabul veya tasvip belgesinin tevdi tarihinden sonra geçecek üç aylık bir süreyi izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.
Madde 16
Topraklara İlişkin Hüküm
1- Herhangi bir Devlet, imzalama sırasında veya onay, kabul veya tasvip belgesini tevdi ederken bu Şart’ın uygulanacağı toprak ya da toprakları belirleyebilir.
2- Herhangi bir Devlet daha sonraki herhangi bir tarihte yapacağı ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne muhatap bir beyanla, bu Şart’ın uygulanma alanını beyanda belirleyeceği başka herhangi bir toprağı teşmil edebilir. Şart, bu tür topraklar için, bu beyanın Genel Sekreterin eline geçtiği tarihten sonra geçecek 3 aylık süreyi izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.
3- Yukarıdaki iki paragraf çerçevesinde yapılan herhangi bir beyan, bu beyanda belirlenen herhangi bir toprak bakımından, Genel Sekretere hitaben yapılacak bir bildirim ile geri çekilebilir. Bu geri çekme, Genel Sekreterin bu bildirimi aldığı tarihten sonra geçecekaltı aylık süreyi izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.
Madde 17
Çekilme
1- Herhangi bir Taraf, kendisi bakımından bu Şart’ın yürürlüğe girişini izleyen beş yıllık bir sürenin geçmesinden sonra, bu Şart’tan çekilebilir. Bu durumlarda, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine altı ay önce bildirimde bulunulacaktır. Bu tür çekilmeler, Taraf Devlet sayısının dörtten az olmaması koşuluyla diğer Taraf Devletler bakımından Şart’ın geçerliliğini etkilemeyecektir.
2- Yukarıda paragrafta belirlenen hükümler çerçevesinde herhangi bir Taraf Devlet, 12. maddenin 1. paragrafında öngörülen sayı ve tipteki paragraflarla bağlı olduğu sürece, Şart’ın I. Bölümünün herhangi bir paragrafından çekilebilir. Herhangi bir Taraf Devlet bir paragraftan çekilerek 12. maddenin 1. paragrafının gereğini karşılamayan bir duruma geliyorsa, Şart’ın kendisinden de çekilmiş sayılacaktır.
Madde 18
Bildirimler
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri :
a) Her imzalamayı;
b) Tüm onay, kabul veya tasvip belgelerinin tevdiini;
c) Bu Şart’ın 15. madde hükümlerine göre her yürürlüğe giriş tarihini;
d. 12.Maddenin 2. ve 3. paragraflarının hükümlerinin uygulanması çerçevesinde
alınan her bildirimin;
e) 13. Maddenin hükümlerinin uygulanması çerçevesinde alınan her bildirimi;
f) Bu Şart’a ilişkin diger herhangi bir işlem, bildirim veya yazişmayi Avrupa Konseyi üyesi Devletlere bildirecektir.
Yukarıdaki hükümleri kabul zımnında gereği gibi yetkili kılınmış aşağıda imzaları bulunanlar işbu Şart’ı imzalamışlardır.
Avrupa Konseyi arşivlerinde saklanacak işbu Sözleşme, Ingilizce ve Fransızca olarak ve her iki metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, tek nüsha halinde 15 Ekim 1985 tarihinde Strasbourg’da düzenlenmiştir. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Avrupa Konseyi üyesi Devletlerin her birine bu Şart’ın aslına uygun suretlerini iletecektir.
Avusturya Cumhuriyeti Hükümeti Adına Hans G.KNITEL
Belçika Krallığı Hükümeti Adına Jan R. VANDEN BLOOCK
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti Adına
Danimarka Krallığı Hükümeti Adına Erling V. QUAADE
Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Adına Henri OURMET
Federal Almanya Cumhuriyeti Adına Günter KNACKSTEDT Horst WAFFENSCHMIDT
Yunanistan Cumhuriyeti Hükümeti Adına Agamemnon KOUTSOGIORGAS
İzlanda Cumhuriyeti Hükümeti Adına
İrlanda Hükümeti Adına
İtalya Cumhuriyeti Hükümeti Adına Oscar L. SCALFARO
LİHTENŞTAYN PRENSLİĞİ HÜKÜMETİ ADINA
LÜKSEMBURK BÜYÜK DÜKALIĞI HÜKÜMETİ ADINA
MALTA HÜKÜMETİ ADINA
HOLLANDA KRALLIĞI HÜKÜMETİ ADINA
NORVEÇ KRALLIĞI HÜKÜMETİ ADINA
PORTEKİZ CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ADINA
İSPANYA KRALLIĞI HÜKÜMETİ ADINA
İSVEÇ KRALLIĞI HÜKÜMETİ ADINA
İSVİÇRE KONFEDERASYONU HÜKÜMETİ ADINA
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ADINA
BÜYÜK BRİTANYA BİRLEŞİK KRALLIĞI VE KUZEY İRLANDA HÜKÜMETİ ADINA”
***
***
büyükharman
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.